Cemal kaşıkçı cinayeti olayında malumun ilanı geçtiğimiz günlerde Suudi yönetimi tarafından ilan edildi. Her geçen gün Suudi yönetimi köşeye sıkışmakta itiraflarına yenisini eklemektedir. Cemal kaşıkçının dublörünü istanbul sokaklarında gezdirenler bunu bilerek yaptığını resmi kanallardan açıklama yaparak deklare ettiler.

Olayın çözümlenme noktası ilk başta Türk yetkililerin ciddiyetle konu üstünde durmasının arkasındanda ikinci olarak uluslararası basının baskısı ve son olarak da hegemon güç devlerinin açıklamaları ve baskıları bu noktada itirafları beraberinde getirmiştir. Suud yönetimi baskılar neticesinde olayları soluksuz şekilde örtmeye çalışmakta ama buna kimseyi inandıramamaktadır. ABD başkanı Trump Almanya başbakanı merkel ve Fransa dan gelen açıklamalar suud yönetimini anlattıklarında yeterli bulmayıp , gerçeklerin açıklamasında ve somut delilleri ile ortaya koyarak bu cinayeti uluslararası alanda açıklanmasını istemektedirler. Türkiye ise , TC başkanı Recep Tayyip Erdoğan ın genel Başkanı olduğu adalet ve kalkınma partisi grup toplantısında suud yönetimine bazı sorular sordu bunlar neydi diye hatırlamak gerekmektedir. 6 madde şöyledir;
'Olayla ilişkili vasıflara sahip bu 15 kişi cinayet günü niçin İstanbul'da toplanmıştır?'
'Kimden emir alarak oraya gelmişlerdir?'
'Başkonsolosluk binası niçin hemen değil de günler sonra incelemeye açılmıştır?'
'Cinayet açıkça ortadayken onca tutarsız açıklama niçin yapılmıştır?'
'Öldürüldüğü resmen kabul edilen bir kişinin cesedi niçin hala ortada yok?'
'Cesedin yerli işbirlikçiye verildiği ifadesi gerçekten doğruysa bu yerli işbirlikçi kimdir?'
Türkiye cumhuriyeti Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ın sorduğu soruların özellikle seçilmiş sorular olduğu ve bu soruların direk suud yönetimini hedef aldığı ortadadır. Bu soruların bir çoğuna bir önceki yazımızda değinmiştik ve okurlarımıza sormuştuk ve netice olarak da şahsi fikirlerimizi ortaya koymuştuk. Suud yönetimi içinde çemberin daraldığını söylemiştik. Başkan Recep Tayyip Erdoğan bu konunun çözülmeyene kadar kapanmayacağını, sonuna kadar olayın arkasında olacaklarını takipçisi olacaklarını grup toplantısında beyan etti. Böyle ciddi bir konunun hassasiyetle takip edilmesi Umut vericidir. Bizim meslektaşımız olan ve katledilen birinin haklarının aranması ve olayın zanlılarının bulunmak istenmesi gerçekten önemlidir . Türkiye bu konuda büyük sınavları geçtiğimiz günlerde verdi ve vermeye de devam ediyor.


Suud yönetimi istese de istemese de bir şekilde bu olayın kendilerine döneceğinin farkında. Lakin ne kadar ucuz atlatacaklar bunların hesapları kitapları yapılmaktadır. Recep Tayyip Erdoğan ve veliaht prens Selman ın son görüşmesinin bugün yapılması ve bu görüşmenin bu döneme denk gelmesi düşünülmesi gereken konudur. Suud yönetiminde bugün gelen açıklamada Türkiye ile suudi Arabistan'ın arasının açılmak istendiğinin deklare edilmesi de olayların sıkıntısız bir şekilde çözülmek istendiğinin göstergesidir . Açıklananlar ve yapılanlara bakılırsa süreç fazla uzun sürmeyecek ve ileri ki günlerde olay netliğe kavuşacağını düşünmekteyim.


Bundan sonra suudi Arabistan yönetimi ne yapmalıdır?

Bu sorunun cevabı aslında ortadadır. Olayın failleri suud yönetimi tarafından ortaya konulmalı ve olayın gerçekleştiği yer İstanbul'da yargılamaların yapılmasını sağlamaları gerekmektedir. Suud yöneticilerin Devletlerinin meşrutiyeti ve bekası için bu şarttır. Yerel işbirlikçi kim ise bir an önce Türkiye hükümeti ile irtibata geçip bu kişinin kimliğini açıklamaları gerekmektedir. Soruşturmaya karartma sağlayacak adımlardan uzak durmalı ve işbirlikçi için Türkiye hükümeti ile beraber hareket etmelidirler. Eğer konsoloslukta olay başkonsolosluk gözü önünde olmuşsa ve yardım da var ise başkonsolosluk makamında olan kişiyi de soruşturma ve adalet için İstanbul'da ki savcıya ifade için göndermeleri gerekmektedir. Bu olayın bu kadar gündeme gelmesi olayın geçtiği yer ve failler ve makdul olan kişinin önemli olmasıdır . Yukarı da saydığımız hususlar konusunda suud yönetimi harekete geçerse üzerlerinde olan baskılar azalacak ve hükümetlerin uygulayacakları yaptırımlara maruz kalmayacaklarını düşünmekteyim. Suudi Arabistan yönetimin yeni imaj ve perspektifinin yerle bir olmaması İçin bu şarttır. (Bu imaj aslında veliaht Selman ı İslam ülkelerine iyi gösterip İsrail ABD suudi Arabistan birleşik Arap emirlikleri gibi ülkelerin çıkarlarını coğrafya da sürdürmeleri için gerekmektedir.)


Sonuç olarak bundan önce ki 2 yazımızda bu konuya hassasiyet ile değinmemizde ki sebep 1. Uluslararası hukuk bakımından durumun anlaşılması 2. Si Suç işleyenler için çemberin nasıl daraldığını adım adım okurlarımıza anlatmaya çalıştım. Bu yazımızda da artık sonuç odaklı girişimlerin olduğu ve tabiri caizse maskeli balonun bittiğini gerçek yüzlerinin yakında ortaya çıkacağını anlatmaya çalıştık. bu süreçte başarılı çalışma veren Türkiye ise kazançlı çıkacak kendi aleyhinde gelişen ilişkileri pozitif yöne çevirecektir. Bu süreçten zararlı çıkacak suud - ABD - birleşik Arap ittifakıdır. Lakin ekonomik çıkarımlar ,reel politik devreye girdiğinde suud - ABD ilişkileri silah satışı noktasında etkilenmeyeceğini düşünmekteyim . Ayrıca ABD bu konuyu kendine koz kullanarak suudi yönetimi üzerinde daha baskın olmaya çalışacak daha çok kazanmak isteyeceklerdir. Rusya ve Çin bu sürece etki edecek açıklamalardan kaçınarak taraf olmayıp sonucu bekleyeceğini göstermiş oldu. Fransa Almanya ve İngiltere cephesinden gelen sert açıklamalar ise suud yönetimi ile kısa dönem için ilişkilerini gerecek açıklamalar olarak okunabilir. Şahsi fikrim olarak şunu belirtmem gerekirse , suud yönetimi olayı 2-3 hafta içinde çözeceğe ve açıklayacağa benziyor. Diğer yazılarımızda değindiğimiz konuları grup toplantısında değinen Türkiye cumhuriyeti Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ise istediğini elde etmeden bu olayın peşini bırakmayacağını açıklamıştır. Böylece buradan da yola çıkarak olayın bir şekilde aydınlatacağı fikrine sahibim. Bu olayın diğer cinayet olaylarına(case) bir örnek olmasını dilemekten başka bir dileğim yok. Her faili meçhul olayların aydınlanması dileğiyle...