KKTC halkı gerçek anlamda iç dengelerden dolayı kaliteli hizmet alamıyor, diğer anlamda halkımıza zülüm yapılıyor. Alması gereken hizmetler alınamıyorsa, eğitim, sağlık, ulaşım, çevre, adalet vs. yalınızca birkaç tanesini yazdım sıralamaya kalksak sayfalar dolar.
KKTC halkı gerçek anlamda iç dengelerden dolayı kaliteli hizmet alamıyor, diğer anlamda halkımıza zülüm yapılıyor. Alması gereken hizmetler alınamıyorsa, eğitim, sağlık, ulaşım, çevre, adalet vs. yalınızca birkaç tanesini yazdım sıralamaya kalksak sayfalar dolar.
Yollarımız güvenli değildir kameraları çoğaltmakla yollar güvenli olmuyor. Gazi Mağusa- Lefkoşa yolunun çember bölgelerinin dışı karanlık, yol güvenli değildir güvenli olduğunu iddia eden varsa aklına şaşarım. Gönyeli üst geçit projesi mağdur olan o yolu her gün kullanmak zorunda olan vatandaşımız. Yaklaşık bir yıl oluyor bu yol üzerinde inşaatı durduran ara emri var, peki kusurlu olan adalet. Mahkemeler sorunu hukuk çerçevesinde çözmek zorundadır ötelenen bir sorun halkımıza daha büyük sorunlar yaratıyor.
Sağlık Allaha emanet, tüm özverisi ile çalışan sağlık personelimiz var ancak başta devlet hastanesi olmak üzere, eksiklikler ve yine imkansızlıklar içerisinde ki çalışma ortamları. Eğitim okullar açıldı ancak kitaplar daha sonra tamamlandı, bunlar çok yazıldı çizildi. Eğitim müfret olarak zaten ciddi yanlışlıklar ve okul kitaplarında ezbere dayanan bir öğretim sistemi, kimse kusura kalmasın bana göre çağdışı.
Halkımız aradığı adaleti bulamıyor yada çok geç buluyor, geç gelen adalet, adalet değildir. Dövizin yükseldiği geçtiğimiz aylarda enerji fiyatları da ayni oranda yükseldi, sorulan sorulara da yetkili kişiler ne yapalım dövize bağlı diğer tüm ürünlerde yükseldi. Döviz keskin düşüşler yaşarken yükselen fiyatların birkaç kalem dışında geri geldiğini görmedik.
Marketlerde ciddi fiyat artışları olurken, döviz gerilediği zaman fiyatlar ayni kaldı, bunun adı da liberal ekonomi mi oluyor gülerim bunu savunanın haline.
Bu özet ile yazdıklarım halkımızın günlük dilinde konuştukları sorunlarımızdır. Bundan dolayıdır ki 2018 halkımıza çok hayırlı olmadı. Belki de çok olumlu işler ve icraatlar da oldu da biz göremiyoruz. Birde çok önemli ki KKTC devletinin masraflarını devletin bütçesi karşılayamıyor.
Yine de bu 2018 den kurtulmaya artık günler kalmıştır, 2019 için neler yapmalıyız, bunları programlamak geleceği ve gençliğimizi kurtarmak demektir. KKTC de ekonomik pasta büyümezse sorunların çözülmesi de imkansız hale gelir. Halkımızın derdi Kıbrıs sorunu değildir, beceriksizlikler ile dolu kalitesiz bir yaşam ve plansız programsız icraatlar.
2018 birden çok yönü ile kötü geçti, 2019 dan ise konrollü iyimserlik.