Türkiye de bu dönem seçimler üzerine bir ekonomik programın yapıldığı açıkça ortaya çıktı. Gelen verilere bakılırsa ekonominin 2018 4. çeyreğinde Türkiye ekonomisinde bir daralmaya şahit olduk. Bu rakamlar şunu gösteriyor ki Türkiye ekonomisinin 2019 un ilk çeyreğinde de devam edeceğini ortaya koymaktadır. Türkiye ekonomisi 2018 un 2.ve 3. çeyreğinde daralma göstermemiş büyüme göstermişti. Fakat enflasyonun %19 lar de olması ve ekonominin daralmaya gitmesi Türkiye nin 2019 un ilk çeyreğinde ekonomik verilerin iyi gelmeyeceğinin göstergesi.
Yukarı da neden mi ekonomik programın seçim üzerine kurgulandığını söyledim derseniz.. Çünkü kredi ve faizlerin kısa dönemli alım gücünü arttırmak için özellikle kamu bankalarında kred, faiz oranlarının 1.25 lere kadar çekilmesi kısa dönemli de olsa Türkiye ekonomisini biraz ferahlatmaya yönelik adımlardır. Ayrıca devletin açıkladığı 2. Fon un piyasaya açıklanması da ve bunu bankalarla beraber piyasaya fonlaması da böyle bir adımdır.
Rakamlara bakarsak;Türkiye son çeyrekte %3 daraldı. Kişi başına düşen gelir ise 9 bin 632 dolar olarak hesaplandı. Sanayi son çeyrekte % 6.4 tarım ise 0.5 daraldı. Özel tüketim harcamaları 8.9 oranında daralırken devletin tüketim harcamaları 0.5 arttı. 2018 ilk çeyreğinde büyüme %7.2 2. çeyreğinde 7.4 ve 3. çeyreğinde büyüme 1.6 olarak hesaplanmıştı.
Yukarı da ki verileri sıraladığımızda gelen verilen hiç iç açıcı değil. Bu gelen veriler ekonomik bakımdan Türkiye nin resesyona girdiğini göstermektedir. Çünkü 2018. 1 ve 2 çeyrekte ki verilerin yüksek gelmesinden sonra ekonomi de ki düşüş açıkça ortadadır. 2017 yılında %7.4 büyüme gösteren ekonomik veriler, 2018 yılında düşerek 2.6 ya geriledi. Ayrıca 2018. 4. çeyreğinde ki daralma da 2019 yılının 1. çeyreğinde daralmanın devam edeceğini gösterebilir.
2018 yılının 2. yarısında piyasalarda gördüğümüz sert dalgalanma, enflasyonda ki keskin yükseliş ve parasal konularda sıkılaşma nın yarattığı olumsuz hava kendini 2018 in son çeyreğinde gösterdi. Bu da tüketim ve yatırım konularında şuan piyasa da daha çok kendini hissettiriyor. Türkiye ekonomisi 2018 son iki çeyreğinde resesyona girmiş durumda.
Bu durum nasıl düzeltilebilir?
Ekonomide moraliteyi artırmak için uygun adımlara devam edilmeli. Bu hükümet aktif ekonomik program sunabilen hükümet. Bu durumda piyasa desteklenmeli kamu harcamalarının kısılması gerekmektedir. Seçim bazlı ekonomik programlar yerine, macro ekonomik programlar önümüze koyulursa daha doğru adımlar ekonomide olacaktır. Macro ekonomik programlar istikrarlı gideceğinden dolar ve euro da şiddetli alış ve satışın önüne geçilip sabit bir piyasa ortamı oluşturulabilir. Türkiye ticaret bakanının açıkladığı elektronik çek ve sistem piyasa açısından güveni oluşturacağından ekonomiye takviyede bulunacaktır.
Kamu bankaları üzerine büyük yükler bindirilmemelidir. Özel bankalar ile beraber koordineli hareket edilirse piyasa da güven artacak bu da tüketim ve yatırıma dönecektir.
Türkiye de hükümetin ekonomik verileri düzeltme yönünde attığı adımlar doğru ama istikrarlı olmalıdır. FİTCH in açıkladığı doların 8.2 e geleceği gibi bir fiyatlanmanın da doğru olmadığını düşünüyorum. Çünkü doların bu kadar ekonomik baskının olduğu ve daralmanın olduğu ortamda halen 5.40 ve 5.50 seviyesin de bulunması 2019 yılının 1. çeyreğinde 5.50 ve 6.00 sevilerinde ilerleyeceğini bizlere gösterebilir.
Bugün gelinen noktada 2018 ekonomik göstergelerin düşük gelmesinin bir çok sebebi vardır. Bunları da okurlarımıza daha önceki yazılarımızda dış politika ve iç siyaset dengesinde biraz da olsa aktarmaya çalıştık.
Asıl önemli dikkat edilmesi olan nokta ise; Ekonomi daralırken enflasyonun yükselmesi 2019 da piyasa da bir sorun teşkil edebilir. S400 krizi ile beraber sorunsal döneme giren abd Türkiye ilişkileri 2019 da ekonomiyi de etkilebilir. Türk tahvillerinin %30 u ABD nin elinde. Hükümetin tasarruf konusunda attığı adımları biraz daha genişletmesi lazımdır. 10 yıldır düşük faizle alınan paraların inşaata sektöründe kullanılması bugünlerde üretken olmayan bir ortam oluşturdu. Bunun yerine katma değeri yüksek ürünlerin üretildiği bir yatırıma girilseydi uzun vadede Türkiye ekonomisi daha iyi gelişirdi. ABD – Çin gerilimi FED politikaları Türkiye yi kısa dönemde olsa etkilebilir. Halkbank davası ve s400 gibi konular da kur da dalgalanma olabilir. KKTC nin ekonomik bakımdan Türkiye nin aynası olduğunu düşünmekteyim. Türkiye de yaşanacak her gelişme KKTC de kendini hissettirecektir.