Nisan ayında gerçekleştirilecek olan cumhurbaşkanlığı seçimleri için partilerde heyecan gün geçtikçe artıyor, demokrasinin gereği de bu değil mi? Ancak ayni heyecanı halkımız da göremiyorum ki bu da gayet normal. Daha seçimlere yaklaşık üç ay var, çok klişe bir söz var seçim son 48 saatte kazanılır da kaybedilir de.
Nisan ayında gerçekleştirilecek olan cumhurbaşkanlığı seçimleri için partilerde heyecan gün geçtikçe artıyor, demokrasinin gereği de bu değil mi? Ancak ayni heyecanı halkımız da göremiyorum ki bu da gayet normal. Daha seçimlere yaklaşık üç ay var, çok klişe bir söz var seçim son 48 saatte kazanılır da kaybedilir de.
Adaylar belirlenmeye başladı. CB Akıncı’nın aday olacağına kesin gözle bakılırken, BB ve UBP GB Tatar aday olacağını açıkladı, ana muhalefet CTP parti başkanı Erhürman adaylığını açıkladı. HP GB VE DB Özersay, bağımsız aday olacağını açıklamıştı. YDP GB Arıklı aday olacağını kendi ve parti MYK sı açıkladı. Aday olacağına kesin gözle bakılan DP milletvekili Denktaş daha her hangi bir açıklama yapmadı ancak DP kulisleri adaylığına kesin bakıyor. TDP den ses yok onların adayı zaten Akıncı.
Eski BB ve MB Siber hanımda adaylığının gündemde olduğunu sürekli açıklıyor, ben de aday olacaklara başarılar diliyorum.
Halkımız içerisinde seçim heyecanı var mı? Ben göremedim ancak partilerde bu heyecan oluşmaya başladı. İlk bu heyecanı kitlesel toplantılar ile YDP başlattı, şu günlerde parti toplantıları ile UBP ilk sırayı aldı. UBP KKTC’NİN en büyük kitle partisi haliyle de gittiği bölgelere kalabalığı taşıyabiliyor. CTP GB Erhürman sessiz ancak ülkeyi bir boydan bir boya geziyor. CB Akıncı ise festivaller ile başlayan köy gezilerine zaten ara vermedi. Özersay da geziyor ve dışişleri bakanlığının temaslarını anlatıyor.
Bu anlatımları birinci konusu Kıbrıs sorunu, kim nasıl çözecek hep gündeme de, bana göre kimse çözemeyecek çünkü Rum tarafında böyle bir gereksinim yoktur. Halkımız içerisinde ki farklı görüşlerde ki insanlarımız da Rum tarafının çözüme istekli olmadığını görüyor. Ben sol görüşlü ve federal çözümü destekleyenler ile görüşmelerimde de Rum tarafının yaklaşımından anlaşma olamayacağını kabul ediyorlar.
Halkımız içerisinde ki bir kitlenin, Kıbrıs da çözüm istenci sürecinin devam etmesini istiyor, belki Rum tarafı akıllanır da anlaşma olur. Çok daha güçlü bir kitlenin ise, çözüm olmayacağını bildikleri için başka yolların denenmesi ve olmayacak federal çözüm beklentisi ile zaman kaybedilmemesini savunuyorlar.
Ancak bir gerçek var ki, sağcısı solcusu da AB vatandaşlığından vazgeçmek istemiyor ki en doğal hakkımız bu. KKTC vatandaşı olup da AB vatandaşı olamayan özellikle çift uyruklu vatandaşlarımızın da AB vatandaşlığı talebi haklıdır. Bu yazı dizisine devam edeceğim!!!!!