Açılıştan sonra iki günü geride bırakan çarşı pazarda tam bir hayal kırıklığı yaşanıyor. Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mahmut Kanber, Ada TV’de yaptığı açıklamada hükümeti ekonomik bir yıkıma uğranmaması için çağrıda bulundu.
Açılıştan sonra iki günü geride bırakan çarşı pazarda tam bir hayal kırıklığı yaşanıyor. Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mahmut Kanber, Ada TV’de yaptığı açıklamada hükümeti ekonomik bir yıkıma uğranmaması için çağrıda bulundu.
İşyerleri açılır açılmaz hükümet yüzde 57 azalan gelirlerini artırmak için türlü formüller arıyor. Bunların en başında da esnafa yönelik “işyerini açtınız, şimdi pamuk eller cebe” yaklaşımı var.
Kanber, şu an işyerlerinin açılsa bile esnafın kazanç noktasından çok uzak olduğunu belirterek, hükümetin bu şartlarda iki ay daha kapalı kalmak isteyen herkese bir seçenek sağlaması gerektiğini söylüyor.
Bu talep, şu an bu şartlarda açılmak istemeyen işyerlerinin dahi olduğu gerçeğiyle bizi karşı karşıya bırakıyor.
Bu üzerinde ciddi ciddi düşünülmesi gereken bir meseledir.
Hükümete daha önce sundukları altı aylık önerileri tekrar gözden geçirilmesini isteyen Mahmut Kanber, ekonomide hüsrana uğrayabilecekleri uyarısını da yapıyor.
Hükümete öneriler esnaf örgütleriyle sınırlı da değil. UBP’nin kendi içinden de çarpıcı öneriler geliyor.
UBP İskele Milletvekili Yasemin Öztürk, Ada TV’ye yaptığı açıklamada hükümetin kira ödeyen vatandaşlar için de bir düzenleme yapması gerektiğini söyledi. “İnsanlarımız şu an çalışıp para kazanamıyor. Bu yüzden hem devletimizin hem de mal sahiplerinin elini vicdanına götürmesi gerekir” diyen Öztürk, kendisinin bu konuyla Başbakan Tatar’a bir öneri sunduğunu da sözlerine ekledi.
Hükümetin bu konuyu önümüzdeki dönemde ciddi olarak değerlendirmesinde fayda var.
Aslında KKTC olarak bizler bu çöküşü bir başlangıç olarak kabul edip, her şeyi yeni baştan inşa edebiliriz. Yıllardır konuştuğumuz kamu reformu bu konuda önemli bir başlangıç olabilir.
Zira bütçenin yüzde 80’inini maaşlara ödememize rağmen kamudan yeterli verimin neden sağlanamadığını sorgulamanın zamanı geldi de geçiyor bile.
Ada TV’ye konuk olan CTP Milletvekili Erkut Şahali, yılan hikayesine dönen kamu reformuna yönelik öyle saptamalarda bulundu ki, tüm bu süreçlere yaptığı tanıklık nedeniyle oldukça önemliydi.
Kamu reformunun 2006 yılında İngiliz hükümetinin desteklediği bir proje olarak başladığını ifade eden Şahali, şunları anlattı:
“Ben o dönemde Başbakanlıkta Özel Kalem Müdürü olarak bu çalışmaların koordinasyonundan sorumluydum. 2008 yılında İngilizler ‘sizin kamuyu reform edecek cesaretiniz yoktur, biz bu konuyu finanse etmekten vazgeçiyoruz’ dedi. 2 yılda buna karar verdiler. Ardından kamu reformu bir Avrupa Birliği projesine dönüştü. Onlar da 4 yıl tahammül edebildiler ve ‘siz belli ki bu işi yapamayacaksınız’ dediler. Bu 4 senenin ardından 2012 yılında ise kamu reformu Türkiye’nin gündemine geldi. O günden beri de bir milim yol ilerlenebilmiş değildir.”
Şahali’nin anlattıklarından görüldüğü üzere kamu reformu önce İngilizleri, sonra Avrupa Birliği’ni, en sonunda da Türkiye Cumhuriyeti’nin tabiri caizse adeta tuş etmiştir.
Bunun nedeni de ne yazık ki Erkut Şahali’nin de dediği gibi kamuda “Ben hariç herkes reforme edilsin” anlayışıdır.
Belki de önümüzdeki dönemde başlangıç noktamız bu anlayıştan kurtulmak olmalıdır. Ne dersiniz?