Akdeniz hakkında onlarca yazımız mevcut. 2016’dan beri gelişen ve oluşan ittifaklar bugün yani 2020 yılında Türkiye’yi mecburen bu alanda adım atmaya itti. Atmaya da devam edecektir. ‘’oyun içinde oyun var’’ adlı yazıda belirttiğim gibi güç çekişmesi Washington ile Londra arasında cereyan etmektedir. Maalesef bu çekişme bizim ülkemizde çok iyi görülmemektedir. Olanlar iktidara karşıt olanların muhalif fikirlerini daha da alevlendirmektedir.
Biraz tarihe bakmakta fayda görüyorum. Daha önceki yazılarımızda sizlere Londra’lı Bakerler ve ABD derin devleti ve aile arasındaki güç çekişmelerini yazmıştım. İşte bunun gelişi 2. Dünya savaşından sonra olmuştu. İşte ABD derin devleti bu gücü kendi içerisinde istememektedir. Bu sürtüşme yıllarca dünya ya başka bir biçimde anlatıldı … Dün ABD- SSCB arasında idi bugün ABD- ÇİN arasında bir gerilim olarak resmediliyor. Görülen olaylar görünmeyenleri bizlere anlatmıyor.
Londra bugün Çin ile ittifakını kurduğundan hedef tahtasında Çin oldu. Londra bugün Ipek Yolu projesine verdiği destekle zaten savaşın dozunu iyice arttırdı. Londra’nın parasal gücü 80 ülkeye kadar yayılmaktadır. Geçmişte İngilizlerin sömürgesi olan ABD bugün ortaklığını Londra ile bitirerek gizli bir savaş ilan etmiş durumda.
Çin başbakanı İpek yolu için belli başlı ülkelere ziyaret yapmıştı. Bunlardan önemlileri , İtalya, İngiltere , Türkiye, Orta Doğu ülkeleriydi. Proje netti.
Bugün bu olaylar çerçevesinde Akdeniz ve Ege ile alakalı Türkiye masaya oturacak. Dünyaya bizim masada bu işi çözme niyetimizin olduğu bu manevra ile anlatılmak istenmektedir. Uluslararası kamuoyunun da desteği bu şekilde alınmış olma niyeti görülmektedir. Lakin Akdeniz meselesi masada çözülecek bir mesele hiç değildir.
Çünkü Mesele Türkiye değil, mesele Londra’nın kurduğu ittifaklardır. Burada bir dipnot açmakta fayda vardır. ABD Dışişleri Bakanı Pompeo dün yaptığı açıklamasında Türkiye’nin HUAWEİ ile yaptığı anlaşmalar ve ticari ilişkilerin arttırılmasından dolayı kaygılı olduklarını , rahatsız olduklarını açıkladı. Zaten Çin’li firmalara karşı özellkle HUAWEİ’ye karşı ABD’nin attığı adımlar ortada ..
Neyse dönelim konumuzun akışına…
İngiltere AB’den çıkma girşimi BREXIT’de aslında bugünün parametrelerine göre ayarlanmış bir adımdı. İngiltere olacakları görerek bugün için ve geleceği için pozisyon aldı. Bu pozisyonla İPEK YOLU, ORTA DOĞU, AVRUPA, AVRASYA’yı içine alan bir sistemsel mekanizma ön görülüyordu.
Masada Türkiye ile görüşülmesinin neden Türkiye'yi bu ittifaktan koparmak ipek yolunda oluşacak ticarette kendilerinin de söz sahibi olmalarını istemelerinden dolayıdır. Yoksa Yunanistan‘ı önümüze atanlar , karşımıza Fransa'nın boş tehditlerini çıkaranlar bugün bu masayı kurdurmak istemelerin sebebi de budur.
İngiltere'de terör eylemlerini düzenleyenlerle , Hong Kong’da sokakta anarşik düzeni inşa edenler bugün Yunanistan’ı yem olarak önümüze atanlar aynı aktörlerdir.
O yüzden bizim bu masada bu işi çözmemiz zor gibi duruyor. ABD – Yunanistan dedeağaç da askeri üs kuruyor ve NATO ortağının olduğu bir konumda Yunanistan ile ortak tatbikat gerçekleştiriyor. Kutuplaşma ve Taraflar açıkça ortada. Bunu görmek istemeyenler ya akıldan sorunları vardır ya da vatan menfaatlerini gözetmemektedirler. Türkiye ‘de bugün neden içeri de bir çok parti kuruldu? İyi düşünün .. işte o bakımdan dış politkayı değerlendirin. Türkiye dış politikasında doğru yolda gitmek istemektedir.
Lakin 15 Temmuz’da olduğu gibi gezi olaylarında olduğu gibi bizi geleceğimizden koparmak isteyenler, bugün Akdeniz de Yunanistan ve Fransa’yı karşımıza koydular. Dün PKK ile bizi oyalamak isteyenler bugün Yunan ve Rum ile bizi oyalamak istemektedirler.
Arap baharı neden başladı? 10 yıl içinde bunu anlamayanlar bugün Akdeniz’de olanları anlayamazlar. O yüzden ya var olacağız ya da bugüne kadar nasıl sessiz kalıp susturuldu isek öyle devam eden biz düzen sürüp gidecek. Olanlara da seyirci kalacağız. Lakin ben buna inanmıyorum. Türkiye haklarını arayacağı ndan dolayı kurulan masada geçici bir çözüm konuşulsa da uzun vadede masa diye bir şeyin olacağını düşünmüyorum.