Biri yer, biri bakar kıyamet bundan kopar

Sonunda deniz bitti…

Sonunda deniz bitti…
“Bugüne kadar devletin malı deniz” mantığıyla har vurup harman savurduğumuz kaynaklar tükendi…
İş artık maaşların ödenememe noktasına kadar geldi…
Özel sektörde son bir yılda işsiz kalan 50 bin kişi, kapanan 5 bin işletme alarm zilinin çalmasına yetmedi ama mesele memur maaşlarının ödenememe tehlikesine gelince hükümet alarma geçti.
Böyle bir ortamda Maliye Bakanı Dursun Oğuz, Başbakan Ersan Saner ile birlikte“Kral çıplak” deme cesaretini gösteren ilk siyasetçiler arasında yer aldı.
Dursun Oğuz, Maliye’nin tablolarına baktığında bu işin artık sürdürülemez duruma geldiğini gördü.
Maliye Bakanı, Türkiye ile imzalanan mali protokolün de gereği olarak önümüzdeki 4 aylık hayat pahalılığı ödeneğinin dondurulması yönünde düşündükleri kararı Bakanlar Kurulu'nda görüşeceklerini ifade etti.
Eminiz ki şimdi sendikalar ayağa kalkacak. “Olamaz, böyle bir ortamda hayat pahalılığı ödeneği durdurulamaz” diyecekler.
Ancak kimse “bir yılda 50 bin kişi işsiz kalırken, binlerce işletme aylardır düzenli bir şekilde maaş ödeyemezken, özel sektör çalışanları devletten aldıkları 1500 TL maaşla nasıl geçinecekler” sorusuna cevap aramayacak?
Daha doğrusu “özel sektör çalışanı bu zor dönemi atlatmak için mücadele ederken, biz kamuda çalışanlar hiç olmazsa maaşçıklarımızın hayat pahalılığı ödeneğinden bir süre feragat edelim” demeyecek.
Eskilerin çok güzel bir sözü var. “Biri yer biri bakar, kıyamet bundan kopar...”
Bu ülkede de çok uzun zamandan bu yana kamuda çalışanlar gerek 13’üncü maaşlarla, gereke ek mesailerle durumlarını muhafaza etmeyi başardı.
Özel sektör çalışanlarının payına ise ödedikleri vergilerle kamuda çalışanları finanse etmek düştü.
Bu düzen adil değil…
Hiç olmazsa bu zor günde elindeki kaynakları bölüşmeyen, yarın toplumsal birlikten, beraberlikten söz edemez.
Etse bile bu konuda asla hiçbir inandırıcılığı olamaz. Bizden söylemesi…
Bu haber 10847 defa okunmuştur

:

:

:

: