Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Yunan ve Rum diaspora mensubu 10 sivil toplum örgütü, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47. yıldönümü vesilesiyle, ABD Başkanı Biden’a mektup yazmış.
Mektupta, “Geçtiğimiz yıl boyunca, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kıbrıslı Türk lider Ersin Tatar, Kıbrıs’a iki devletli bir çözüme desteklerini açıkça dile getirdiler. Bu nedenle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Maraş’ın statüsünü değiştirme girişimi, çözüm müzakerelerinin yeniden başlatılmasına ilgisizliğini gösteriyor ve Kıbrıs’a “iki devletli” bir çözümü teşvik girişimleri BM’nin yasalarını ihlal ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Kıbrıs’a karşı daha fazla saldırganlığa karşı uyarmaya ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tehdit edilen egemenliğine karşı Türkiye’nin cezai ve ağır sonuçlarla karşı karşıya kalacağına dair net bir mesaj göndermenizi rica ediyoruz“ ifadeleri kullanılmış.
ABD’yi Türkiye’ye karşı harekete geçmeye çağıran mektup, Erdoğan’ın 20 Temmuz ziyaretinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Son bir haftadır AB de bu konuda peş peşe açıklamalar yapıyor.
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Erdoğan'ın 20 Temmuz ziyaretine ilişkin, bu gezi konusunda çok hassas olduklarını belirterek, iki devletli çözümü asla kabul etmeyeceklerini söyledi.
Von der Leyen haziran ayında yaptığı bir açıklamada da Erdoğan'ı Kuzey Kıbrıs ziyareti sırasında gerilimi yükseltip AB ile Ankara arasındaki ilişkileri geliştirme fırsatını riske atmaması için uyararak ziyareti yakından takip edeceklerini söylemişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, geniş bir ekiple Kıbrıs'a gideceğini belirterek, 'Dedim, ‘Nasıl mesajlar vereceğimi de bana bildirirseniz, ben o metni orada okurum’. Bunlar kimin kim olduğunu hâlâ öğrenememişler. Yahu ben bu milletin bir evladıyım. Sen Erdoğan’ın ne zamandan beri talimatla konuşma yaptığını öğrendin” diye yanıt vermişti.
Tüm bu açıklamaları alt alta koyduğumuzda 20 Temmuz ziyaretinin dünyaya da gövde gösterisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Elbette bu gösteri içimizde de birlik ve beraberliği zorunlu kılıyor.
Eğer bu birliği sağlayabilirsek, Kıbrıs Türk’ü ve Anavatan Türkiye tek ses olabilirsek dünya ciddiyetimizi anlar. Aksi halde AB ve Rumların içimize nifak sokma girişimleri devam edecektir. Bizden söylemesi...