Recep Tayyip Erdoğan'ın KKTC de Lefkoşa da Cumhuriyet meclisinde konuşma yapması aslında önemli bir mesajdır. Türkiye cumhurbaşkanı direk burada Kıbrıs Türk’üne seslenmiştir. Yani millete…
Konuşmadan önce önemli olan bir konu da KKTC Meclis Başkanının Sn. Erdoğan’ı karşılamaması hiç hoş olmadı. Kıbrıs Türk’ün mücadelesine her daim destek veren yanında olan desteklerini esirgemeyen Türkiye Cumhuriyetine Cumhurbaşkanına takınan bu tavır hiç misafirperverliğe ayrıca kardeşlik hukuka sığmamıştır.
Gelelim konuşmanın satırbaşlarına;
50 YILDIR süregelen müzakerelerin neticelenmemesi sonrası egemen 2 devletli çözüm tekrar vurgulandı.
1974 de yazılan kahramanlık destanına dikkatler çekildi.
Annan planında yapılan haksızlık tekrardan Erdoğan tarafından meclis kürsüsünde millete ve vekillerine söylendi.
Kıbrıs Türkünün bugüne kadar büyük bedel ödediğini ve EOKA’nın yaptığı mezalimler anlatıldı.
Birlik beraberlik vurgusu yapıldı.
Günlerden beridir basın ve kamuoyunda söylemlere neden olan müjde konusu bugün cumhuriyet kürsüsünde açıklandı. 'KKTC Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile ilgili adımın proje çalışmaları bitti ve inşasına da inşallah yakında başlıyoruz.' dedi.
Külliye 500 dönüm üzerinde Metehan bölgesinde inşa edilecek. Ayrıca da millet bahçesi yapılacak. Tüm finansman Türkiye tarafından sağlanacak.
Bu müjde aslında devlet olmanın vasıflarını çevre ülkelere ve müzakere masasında oturduklarımız devletlere gösterme manasını taşımaktadır. Kıbrıs Türklerine yakışacak bir devlet başkanlık binası ve meclisinin olması geldi de geçiyor.
Eski binası Kıbrıs Türklerine yakışacak bir tarafı yoktu.
Müjde konusu tartışmalı olabilir. Aslında burada bir devletin vurgulanması açısından önemli bir adım. Ayrıca zaten KKTC- Azerbaycan ve Pakistan arasında şuan bir görüşme var. Tanınma konusu olacaktır. Lakin bununda aşamaları tek tek geçiliyor. Bu konu bugün açıklanmamış olsa da alt yapısı hazırlanmaktadır. Dikkat edin kısa dönem içerisinde 3 devlet arasında yapılan ziyaretler hep diplomatik boyutta olup önemli mesajları kapsamaktadır.
Kıbrıs sorununda aslında bugün 2 devletli çözümden geçtiği vurgulandı.
En önemlisi dünyaya KKTC ve Türkiye'nin kardeşliği ilan edildi. Devlet kurumlarının inşa edilmesi bile devletin varlığını göstermek istemektir.
Egemen eşitliğe dayalı 2 devlet ten oluşan, garantörlüklerin varlığının devamının olması çözümün mihenk taşlarıdır.
Metehan bölgesinde inşa edilecek devlet kurumları Rum tarafından da görülecek. O görkemli binalar orada devletin varlığını sembolize edecektir. Nasıl ki beş parmak dağlarının üzerinde ki bayrak Rum tarafından görülüyorsa , burada inşa edilecek devlet kurumları da görülecektir.
Bundan sonra 2 devletli tezlerle Türk tarafı ilerleyecek. Çözüm de bu yoldan geçecektir. Çözüm için yıllardır müzakere masasında didinen çırpınan taraf her daim Türk tarafı olmuştur. Lakin alınan yol bir arpa kadar değildir. O yüzden yeni tez adada barışı tesis edecektir. Federasyona her daim sırtını dönen bugün ki Türk tarafının tezlerini sonrasında Rum tarafının şaşkınlığı ve AB den gelen açıklamalar tekrardan federasyon tezi üzerinden devam etmemiz konusundadır. Lakin 50 yıl bu yollarda heba edilmiştir.
Uluslar arası kamuoyunda bugün Kıbrıs türkünün varlığının tartışıldığı bir dönemden geçiyoruz. Bugün de tanınma konusunda adımlar atılmaktadır. Bugün de onun en büyük adımı atılmıştır.
Bugün sadece bir binanın inşasını konuşmuyoruz. Bugün kararlılık göstergesi, tüm dünyaya ilan edilmiştir.