Başbakan Sucuoğlu, Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi İmar Planı’nı imzaladı. Kamuoyu bu planı, rant planı olarak adeta lanetlemişti.
Dönemin Başbakanı Tatar bu planı imzalamadı. Sonra Ersan Saner geldi, o da imzalamadı. Şimdi seçime çeyrek kala Başbakan Faiz Sucuoğlu bu planı imzaladı.
Bu plana neden rant planı denmişti?
Çünkü yan yana iki arazide birine 10 kat, diğerine 2 kat, bir başka birine 30 kat izin verildi. Büyük adaletsizlikler yapıldı.
Şu anda Fasıl 96 ile inşaat izni olanların elinden de bu izinler alınıyordu.
Anayasa diyor ki, bir kişinin hakkını ihlal edersen hemen tazminat ödemek zorunda kalırsın. Rant Planı ile oluşan hak kaybıyla tazminatın da yaklaşık 500 milyon dolar olduğu hesaplandı.
Devlet bu yükün altına sokuluyordu.
UBP içinde de plana karşı büyük itiraz var. Bu hukuksuzluğa başta İskele ve Lefkoşa ilçe başkanları olmak üzere UBP içindeki geniş bir kesimden tepki olduğu biliniyor.
Tüm bu tepkilere yatıştırmak için olsa gerek Başbakan Faiz Sucuoğlu, planı imzalarken, şikayetlerin giderilmesi için de adım atılacağının altını çizdi.
Sucuoğlu, “İmar planları Allah kelamı değil, ‘değişmeyecek, 5 yıl boyunca noktasına, virgülüne dokunulmayacak’ diye bir şey yok. Eksiklikler görülürse, bunları değiştirmek için 5 yıl beklemeye gerek kalmayacak. Müracaatlar, şikayetler daha kısa sürede değerlendirilecek, açılımlara erken cevap verilmesine imkan sağlanacak” dedi.
Ancak bu şikayetlerin nereye, kime yapılacağı soruları ortada kaldı.
Başbakan’ın açıklamasının ardından özellikle İskele’de Fasıl 96 ile büyük hak kaybına uğrayan mağdurların yaklaşık 500 milyon doları bulan zararlarının nasıl karşılanacağı merak konusu oldu.
Mağdurların büyük bölümünün meseleyi uluslararası boyutta mahkemeye taşımaya hazırlanırken, sorular da ortada kaldı.
Yasadışı olarak inşa edilen evler, bu planla yasal kılıfa uyduruldu.
“Minareyi çalıp kılıfına uydurma” prensibi saat gibi çalıştı.
Peki ya hukuk, adalet…
Ne yazık ki hemen hemen her meselede olduğu gibi imar planında da bu kaygıların zerresi güdülmedi…