74 ÖNCESİ BABALARA GİTSİN

Dün , babalar günü tüm dünyada olduğu gibi bizde de babaların babalar günü kutlandı .

Dün , babalar günü tüm dünyada olduğu gibi bizde de babaların babalar günü kutlandı .
Hayatta olmayanlar yad edildi . Rahmetler okundu . Hayatta olanlar ise karınca kararınca hediyelerle hatırlanmanın neşesi ve gururu içerisinde babalar gününü kutladılar .
Ben de tüm babaların babalar gününü kutluyorum .
Bu günkü yazımda , babalar günü münasebeti ile 74 öncesi Kıbrıs Türk halkının babalarını yazıma konu etmeyi uygun buldum . 74 öncesi babalarımızın bu sütunda nelere katlanarak hayat mücadelesi verdiklerini anlatmaya çalışacağım .
74 öncesi derken , sadece 11 yıllık getto dönemini kastetmiyorum .
Daha önceki yıllarda , babalarımızın hem ailelerinin hem de bağlı oldukları toplumun ayakta kalabilmesi için verdikleri mücadeleyi anlatmaya çalışacağım.
İngiliz sömürge idaresinde , adada İngiliz’den çekmeyen hiçbir baba yoktur .
Kıbrıs Türk Halkı ekonomik açıdan oynuyor .
Çanakkale’de ve Koca Tepede İngiliz’in ve uşaklarının yedikleri tekme ve tokattan sonra , Kıbrıs Türk halkını sömürge yönetimi , her türlü cenderenin içine alarak . Nefes alış verişini bile engellemeye çalışıyordu .
Hane halkında tek çalışan , evin erkeği yani evin babası idi .
Türklere , en ağır işler bile verilmeyerek , adadan göç etmelerini sağlamak için her türlü oyun sergilendi .
İkinci dünya savaşında , olan iş yerlerini de kapatarak , iş olanaklarını ortadan kaldırdılar . Türk babaları ailelerini geçindirebilmek ve para kazanmak niyeti ile İngiliz ordusuna paralı asker ( katırcı ) olarak katıldılar .
Bir çoğu hayatını kaybetti , bir çoğu ise esir düştü .
Niye İngiliz ordusuna katıldı bu babalar ?
Baba olmanın bilinç ve sorumluluğunda aile fertlerini geçindirmek ve karınlarını doyurmak için .
Arkasından , ikinci dünya savaşının yaraları sarılmadan , bilhassa adanın batısını vuran 53 depremi oldu .
Evler yıkılmış , çadırlar yetersizdi . İş yerleri geçici olarak kapansa bile geçim sıkıntısı had safhadaydı . Babalar tüm bu dertlere çare bulmak için olağanüstü bir gayret içinde idiler .
Bu felaket atlatılmaya çalışılırken , al sana iki sene sonra EOKA tedhiş örgütünün faaliyete geçişi .
Bu felaket , başka felaket .
Bunda sadece geçim derdi değil .
Yaşamak da çok büyük bir dert oldu .
Tarlasına , bahçesine , iş yerine gidemeyen babalar . Ailelerini geçindirmek, beslemek ve hayatta kalmalarını sağlamanın mücadelesi içine girdiler .
Tüm babalar , birer nefer gibi hem ailesinin hem de bağlı olduğu toplum fertlerinin hayatta kalabilmeleri için silah kuşanarak güven sağlamağa çalıştılar .
11 yıllık getto döneminde , Türk babaların işi daha zor bir mecraya girdi .
Kuşatma altında birçok Türk kantonu vardı .
Bu kez saldırılar top yekun .
Tüm babalar mevzideydi .
Cepteki birikimlerle idare etmeğe çalışıyorlardı .
Nereye kadar ?
TC. Kızılay yardımlarına kadar .
Rum kesiminden kaçan Türk göçmenler , Türk kesiminde toplandılar .
Barınak gerek .
Babalar yine devrede .
Kerpiçlik , çamur yoğurmada .
Çamur , kıvamına geldiği zaman , birkaç gün sonra kerpiç kesilecek .
Babalar yine devrede .
Kerpiçler , kurumaya terk edilmiş .
Sıra , konut yapımına gelmiş .
Babalar kolları sıvayarak , yeterliliğine göre , konut yapımında uğraşıyorlardı .
Top yekun saldırılarda , Türkleri top yekun imhadan korumak için , mevzilerde orantısız güçlere karşı savaşan ve şehit ve gazi olanlar da babalarımızdı .
O dönem babaların çektiklerini inanın çok özet olarak anlatmaya çalıştım .
Bu yazımı da onlara hasrettim .
Hepsi nurlarda uyusunlar .
Ne elde etmişsek , tümünü onlara borçluyuz .
74 öncesi babalara selam olsun .
Bu haber 3357 defa okunmuştur

:

:

:

: