Yazıyı dün yazdığım saatlerde yangın devam ediyordu .
Saat 17.30 itibarı ile yangına müdahaleler devam etmekte idi .
TC. Cumhurbaşkanı Yrd. Sn. Oktay , KKTC’ye yapacağı ziyareti yangın nedeni ile daha erkene almış ve adaya gelir gelmez de yangın mahalline gitmiştir .
Sn. Oktay , aslında yangın nedeni ile adaya gelmedi .
Ya ne için geldi ?
Bundan bir müddet önce adaya gelen ve abuk sabuk konuşma yapan Yunan Başbakanına , ayni adada yanıt vermek için gelmiş olması . Yaptığı basın açıklamasından açık seçik anlaşılmaktadır .
Yunan Başbakanı , Kıbrıs sorununu Ukrayna’nın işgaline benzetmiş ve Türkiye’yi de adada işgalci olarak suçlamıştı .
Sn. Oktay ise adaların uluslararası anlaşmalara rağmen , Yunanistan tarafından silahlandırılmasını gündeme getirerek . Adaların egemenliğini tartışma konusu yaparak Yunanistan’ı suçlamıştır .
Kıbrıs sorununu Ukrayna’nın işgaline benzeten Yunan Başbakanının benzetmesi , yerinde bir benzetme .
Fakat ülke isimlerini Miço efendi karıştırmışa benziyor .
Kendi ülke tarihini okumadığı bu bilgisizliğinden anlaşılmaktadır .
Ona salık veriyorum , 70’li yıllarda tarih sayfalarına yazılanları bir okusun .
Adanın garantörü olacak devlet Yunanistan . Korumakla mükellef olduğu Cumhuriyeti ve onun coğrafyasını işgal ve ilhaka kalkıyor .
Türk müdahalesinin , bir işgalci durumunda olan Yunanistan’ın , adayı işgalini önleme hareketi olduğunu . Utanmadan , sıkılmadan ters yüz edip işgalci durumuna Türkiye’yi getirmeye çalışmaktadır .
Miço efendi .
Yemezler .
Yeyenler varsa , onu bilemem .
Temcit pilavı , bir Türk ve Müslüman yiyeceğidir .
Müslüman geleneklerindendir .
Fakat uzun yıllar iki toplumun bir arada yaşaması sonucu Rum toplumu da bu pilavı öğrenmiş olacak ki .
İki de birde , bu pilavı önümüze koymaktadır .
50 yıl bu pilav önümüze sunuldu .
Artık bu pilavdan , usanıldı , bıkıldı .
Yenmeyecek duruma geldi .
Yeni pilav yapmak gerek .
A Anastasiadis efendi . Senin sunduğun GYÖ de temcit pilavı durumundaki önerilerdir ve hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur .
Bunlar yeni Türk önerilerini perdelemekten öteye giden gayretlerden başka bir şey değildir .
Sn . Oktay’ın açıklamalarından öyle anlaşılmaktadır ki artan iklim sıcaklığına paralel , siyasi havanın da ısınacağı yolunda belirtilere gebe .
Bunu nereden anlıyoruz ?
Sn. Oktay’ın kararlı açıklamasından .
Sn . Oktay , aslında TC’nin tercümanı olmuştur.
“ Başta KKTC olmak üzere , Doğu Akdeniz‘de önümüzdeki günlerde fikir ve amaç birliği ile adım atılacağını “ açıklamasında dile getirdi .
Sadece havalar değil denizlerdeki sular da ısınacak gibi .
Tabii bu karşı tarafın tavrına bağlı . Bu sekter tutum ve maksimalist politikalardan vazgeçmezse .
Gelelim bizi büyük üzüntülere boğan son orman yangınlarına .
Bu da göstermiştir ki .
Devlet ve ona bağlı kurumların ve coğrafyanın sahipsiz olduğudur .
İklim koşulları , yangınları büyük oranda tetiklediğine .
Hele hele ihmal ve dikkatsizlik hat safhada olduğuna göre .
Mevzuatın yetersiz ise oturursun mevzuat değişikliğine gidersin ve orman alanlarını uzmanlaşmış kadrolara emanet edersin .
Devlet , geçici personellerle idare edilmeye devam edilirse , sadece ormanlarda değil .
Her yerde tökezleyeceğiz .