Star Kıbrıs’ın manşet haberi, Long Beach bölgesinde Caesar Resort adıyla inşaat yapan Afik Grubu’nun tarlalara lağım suyunu nasıl boşalttığı gözler önüne seriliyor.
İskele Belediyesi dere yataklarına lağım suyu akıtan şirketin şantiyesini önceki gün mühürlemişti. Bir de üstüne bir asgari ücret ceza kesti.
Ancak dün de yazdığımız gibi olan yine ülke turizmine oldu.
Turizmin gözde beldesinde şu an sahiller için “Koli basili yüksek, sahilleri bir müddet kullanmayın” çağrısı yapılıyor.
Devleti yöneten kime sorsanız bu ülkenin iki lokomotif sektörü olduğundan söz ediyor. Peki lokomotiflerden turizmde biz böyle hatalar yapmaya devam edersek, o lokomotifi raydan çıkarmaz mıyız?
Turizmin en önemli anahtarı bu ülkeyi dışarıya pazarlamak.
Ülkeyi pazarlarken ne diyeceksiniz? “Tertemiz sahili yok, denizi kolibasili ile doldurduk, insanlar ada ülkesinde denize giremiyor” derseniz, bu ülkeye bir Allah’ın kulunu getirebilir misiniz?
Dün de yazdık. Hep söylüyoruz. Dilimizde tüy bitti. Bu ülkenin en büyük eksikliği denetimdir. İsteyen istediğini yapıyor.
Mersinlik’de ormanlık alana ruhsatsız yapı yapılıyor. Bir görevli “bu yapının burada ne işi var “ diye sormuyor? Sonunda yaşanan bir ihmal, ormanlarımızı gözerimizin önünde cayır cayır yakıyor.
İskele’de yaşanan felaketin de hiçbir farkı yok. Star Kıbrıs’ın bugün manşet haberinde yer verdiği kareler, ilçede herkesin gözü önünde yaşandı.
Bir insan evladı da yaşanan rezalet ayyuka çıkana kadar “bu vidanjörler bu pisliği tarlalara, dere yataklarına neden döküyor” diye sormadı.
Sorsa da sistem harekete geçmedi.
Kendilerini sistemin üzerinde gören bazı şirketler, ülkeyi talan ediyor. Bu ülkeyi koruması gereken bizler ise olan biteni izlemekle yetiniyoruz.
Böyle gitmez. Yarın çok geç olmadan gereken tedbirleri almalı, ülkenin içine edenlerin elini kolunu bağlamalıyız. Bizden söylemesi…