Temmuz,Ağustos ve Eylül aylarında Anayasa gereği KKTC Meclisi bilindiği üzere tatil dönemindedir. Çoğu bu tatili niye yapıyorlar diye milletvekillerini acımasızca eleştiriyorlar. Meclisin açık olduğu zamanlarda Meclis personelinin varlığı ve çalışma saatlerindeki uzayıp giden oturumlarda çalışmış oldukları gerçeği unutuluyor. Komitelerin gündeminde bulunan yasa tasarılarının tatile rağmen komite toplantılarında görüşüldüğü gerçeği vardır. Meclis idari yapısı içerisine her çalışanın zorluklarını hesaba katmak gerektiğini bilmek de gerekir. Meclis Başkanı Sayın Zorlu Töre yazılı veya görsel medyada her beyanda Meclis çalışma düzenini anlatan deneyimli bir siyasetçidir. Anlatılanları özümsemek gerekir. Geçen hafta Kamu İdari ve Sağlık İşleri komitesinde Yerel Yönetim seçimlerini yakınen ilgilendiren yasa tasarıları Komite Başkanı Sayın Özdemir Berova başkanlığında görüşülmeye başlandı. İlk etapta ilgili bakanlıkların teknik önerilerine göre belediyelerin sayısının kaç olacağına ilişkin rakam belirlendi. Yasa tasarısı Meclis genel kurulunda görüşülüp onaylanma safhasına geldi. Komite çalışması yaklaşık 18 saat sürdü. Bu saatler içerisinde ana muhalefet CTP organizasyonu ile ilgi sendikalar belediye araçları ile Meclis önünde iş yeri araçları ile eylem yaptılar. “KKTC Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Referandum Yasası” ihlal edildi. Nedeni ise Herhangi bir grevin/eylemin iş yeri dışında yapılması zorunluluğudur.” İş yeri araçları” ise diğer tanımlamalar gibi iş yeri kapsamındadır. Demek ki eylemde kullanılan araçlar ve depolarındaki yakıt usulsüz olarak kullanılmıştır. KKTC Meclisi önünde toplanan araçlar, ses kirliliği ile halkı huzursuz ve rahatsız etmiştir. Sosyal medyada Web tv’ler canlı yayınla araçlı eylemleri verdiler. Elbette hak arayışında sendikaların tepkisi önemlidir ancak eylemlerin usulüne uygun yapılması esastır. Verilen demeçleri okuduğunuz veya dinlediğiniz zaman “yıkacağız gerekirse yeniden yapacağız “ gibi söylemler çok çirkin,sarfedilen yasama, yargı ve yürütmeyi zedeleyici ifadelerdir. Tekerrürü olmamalıdır. Başbakan Sayın Ünal Üstel ve kabine üyeleri ve milletvekilleri ile birlikte o gece birliktelik açısından büyük bir sınav verdiler. O gecede eylemlerle ilgili muhalefetin tavrının yanlış olduğu aşikardır. O gece popülizmin zirvesinde konuşmalar yaptıkları vatandaşlar arasındaki yorumlarlanandır. Sayın Tufan Erhürman “ Şimdi önümüzde Meclis yargı süreci ve sokak “ var diyor. Gelişmelerin takibinde olacağız. Öte yandan Sinei Millete dönen Sayın Kudret Özersay UBP iç işlerine müdahale niteliğinde Ünal Üstel’i Türkiye Başbakan yaptı diyebiliyor. Yerel Seçimlerin 27 Kasım 2022 tarihine göre yapılacağı varsayılırsa Yüksek Seçim Kurulunun bu tarihe göre yasal bildirimlerini göreceğimiz günler yakındır. Seçim yasakları dahil olmak üzere bölgelere göre seçmen listeleri de askıya alınacaktır. Siyasi partilerin her bölge için Belediye başkanı ve Meclis üyelerini belirleme süreçleri başlamıştır. Muhtar ve azalar da seçime gireceklerdir. Seçmen vatandaşlık görevi ile kurulan sandıklara gidip oy kullanılacaktır. KKTC’de yasama yargı ve yürütme dahil saygıda kusursuzluk önemlidir. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar için Sayın Kudret Özersay’ın ifadelendirdiği ve gazete manşetlerine taşınan “ Cumhurbaşkanlığı saygınlığını yitirdi eğreti kaldı” söylemi makama saygısızlığın açık bir örneğidir. Hani derler ya tam anlamı ile lafügüzafdır. Önümüzdeki günlerde Belediyeler yasası için 51/95 hususu ilgi komitede görüşülmeye başlanacaktır. Bir an evvel meclis genel kurulunda bir sonuca varılması zaruridir. Güne sözmü? “Hiçbir şey şu gerçeği değiştiremez; bilgileriniz geçmişe mahsus, kararlarınız ise geleceğe yöneliktir.”