Narkotik Polis’in verilerine göre, geçtiğimiz yılın altı ayında 14 kilo uyuşturucu ele geçirilirken, bu yılın 6 ayında ise 37 kilo tespit edildi.
Ülkeye giriş noktalarından hemen hemen her hafta bir operasyona tanık oluyoruz.
Sadece bu yılın ilk 6 ayında 105 operasyonda yakalanan 37 kilo uyuşturucu geldiğimiz noktanın ciddiyetini ortaya koyuyor.
Yıl yıl ele geçirilen uyuşturucu rakamlarına baktığımızda da artışın ürküten boyutlara geldiğini görüyoruz.
Uyuşturucuda suça karışan kişilerin yaş ortalamasında ise 22-28 yaş grubu başı çekiyor.
Yakalananlar arasında Nijerya uyrukluların öne çıktığı da görüyor.
Bu kişiler ülkemize geliş noktası ise ne yazık ki çoğunlukla öğrenci vizesiyle oluyor.
Okulların açıldığı şu günlerde öğrenci sayısındaki artışa sevinirken, acaba başta Nijerya olmak üzere özellikle üçüncü dünya ülkesinden gelen gençlerin öğrenim görmeye mi, yoksa başka niyetlerle mi geldikleri konusunda ciddi bir incelemeye ihtiyaç olduğu ortada.
Şunu artık kendimize itiraf edelim. Ne yazık ki, uyuşturucu ticareti yapan zehir tüccarlarının cazibe merkezi olduk.
Bundan kurtulmak için çok acil topyekun bir mücadeleye ihtiyaç var.
Güney Kıbrıs’ta 2004 yılından bu yana 163 kişinin, aşırı doz uyuşturucu kullanımı nedeniyle hayatını kaybettiği belirtiliyor. Rum basını aşırı doz uyuşturucu nedeniyle hayatını kaybedenlerin yaş ortalamasının 33 olduğunu yazdı.
KKTC’de de durum iç açıcı değil.
Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu Başkanı Teyfide Tecel Hatipoğlu, “Şu an en küçük danışanımız 14 yaşındadır” diyor.
Ülkede uyuşturucu kullanımın oldukça yaygın ve herkesin risk altında olduğuna dikkat çeken Hatipoğlu, “Çocuklarımız maddelere çok kolay erişim sağlayabiliyorlar. Son zamanlarda polisin çok başarılı operasyonları oldu” diyor ama yeterli mi?
Elbette hayır.
Uyuşturucu ile mücadele madem ki bu adanın ortak sorunu Rum Yönetimi ve KKTC polisinin işbirliğine ihtiyaç var.
Çünkü adayı gözüne kestiren uyuşturucu tacirleri Kuzey-Güney ayrımı yapmıyor. Zehir tacirleri adanın tümünü zehirliyor. Bizden söylemesi…