Medeniyetin beşiği İngiltere’de King’s Kolej gibi seçkin ve çok sesliliğe önem verildiği öne sürülen bir eğitim kurumunda yaşananlara bakın.
Bırakın bu devletin tanınmasını, Kıbrıs Türk halkının sesini duyurmasına dahi tahammül edemeyen bir grup, ellerinden gelse bizi bir kaşık suda boğacak.
Sanıyorlar ki bu tutumları, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın geri adım atmasına vesile olacak.
Sadece onlar değil. İçimizde de bazı kesimler var ki, bu çirkin protestodan onlar da çok hoşnut olmuşa benziyor.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, bu kişilere “mankurt” nitelemesi yaptı.
Nedir mankurt?
Sözlük anlamında mankurt, Türk, Altay ve Kırgız efsanelerinde bahsedilen bilinçsiz köledir. Kökeni Orta Asya'ya dayanan bu yönteme ise ''mankurtlaştırma'' denir.
Mankurt haline getirilmek istenen kişinin önce başı kazınır, ardından başına ıslak bir deve derisi sarılır ve elleri kolları bağlı bir şekilde güneş altında bırakılır. Deve derisi kurudukça gerilir. Gerilen deri, başı mengene gibi sıkar ve inanılmaz acılar vererek kişinin aklını yitirmesine neden olur. Böyle bir kişi bilinçsiz ve her istenen şeyi sorgusuzca yapan bir köleye dönüşür.
Mankurt, dönemin Orta Asya halkları arasında çok yaygın bir işkence ve zihin kontrol yöntemiydi.
Ne yazık Kıbrıs Türk halkı içinde de böyle bir kesim oluştu.
Tatar’ın Londra ziyareti öncesi bu kesim, bu ziyareti zaten küçümsüyordu. Kimsenin bu ziyaretle ilgilenmediğini söylüyordu. “Ne işi var, neden Evliya Çelebi gibi geziyor” eleştirileri yapılıyordu.
Şimdi bu ziyaretlerin neden yapıldığı anlaşıldı mı?
İçimizde bir kesim tarafından yeterince önemsemese de adamlar bu temasların Kıbrıs Türk halkının haklı mücadelesini nasıl ilmek ilmek ördüğünün farkındalar.
Hazımsızlıklarının nedeni de zaten bu yüzden.
Sadece bu tepki bile Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Londra ziyaretinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur.
Tasarruf bahanesiyle bu temasların yapılmasına karşı çıkanların gerçek korkusu başkadır.
Kimse parmağının arkasına saklanmasın.
İsterse dünyada kimse tanımasın.
Siz maaşını aldığınız, gölgesinde güven içinde yaşadığınız bu devlete inanıyor musunuz? Kıbrıs Türkü var olmak için devletine önce kendi sahip çıkmalıdır. Aksi halde yok olmaya mahkumdur. Bizden söylemesi…