“Eş oldum, anne oldum… Her şeyin yerinde gittiği güzel bir yaşamım vardı. Bir gün ailemle beraber geçirdiğimiz araba kazasında kızımı korumak isterken başımı çarptım. Hastaneye gittik. Sonrası, beyinde kazayla alakası olmayan bir kitle olduğunu söylediler.” Dildade Hilal Koçoğlu
Kalp Fenerini Söndürme
“Kalp fenerini söndürme, eve dönmek için ona ihtiyacın var. Bir gün tekrardan heyecanımı kalbime alıp güzel öğrencilerime kavuşacağım günü bekliyorum.
Zorlayan Ameliyat Süreci
“İnsan, böyle durumlarda çok çaresiz oluyor. Eşime ve on aylık kızıma sımsıkı sarılıp ağladığımı anımsıyorum. Yaşamın bir iplik kadar ince olduğunu, hiçbirimizin garantisi olmadığını ve Rabbimizin şefkatinin her zaman bizim yanımızda olduğunu unutmadım. Üç sene boyunca sürekli çekilen emarlar sonucunda doktorlar hızlı büyümenin olmadığını söylüyorlardı. Takip altında tutuluyordum. Son bir sene artan baş ağrılarım, kulağımın birinde bir anda giden işitme kaybı beni tekrardan büyük tedirginlikle hastaneye götürdü. Doktorlar, beyindeki kitlenin büyüdüğünü, iyi ya da kötü huylu olabileceğini bilemediklerini; bunun için de ameliyat olmam gerektiğini söylediler. Öncelikle, altı aylık ve beş yaşında bana ihtiyacı olan kızlarımı düşündüm. Sonra, hep dua ederek bu süreci atlatacağıma, yeniden aileme, sevdiklerime, öğrencilerime kavuşacağım güne inandım. Ameliyata girerken kitlenin beyin olan yeri sebebiyle hafıza kaybı, konuşma ve yazmayı unutma olacağını bilmiyordum. Kızlarıma, eşime, sevdiklerime sarılıp ameliyata girdim. Ameliyat sonrası bana ait olmayan şeyden kurtulup yaşamımın hemen devam edeceğini düşünüyordum. Ameliyattan önce saçlarımı kesmeleri gerektiğini söylediler. Kabul ettim. Şimdi de size bir iğne yapacağız, dediler. Sonrası yok…
Önceki Yaşamı Unutmak
Sonrası, sadece beş saat ameliyatta kalmayı hatırlama değil; günlerce hastanede güzeller güzeli kızlarımı, eşimi, ailemi hatırlamamak… Hatta, önceki yaşamımı unutmak… Bu inanılmaz, ilginç geliyor; ama hayatta bu dertler de varmış, diyorum artık. Bazı yüzlerin fotoğraflarına baktığım zaman, sadece gülümsemek ya da ağlamak oldu. Uzun bir süreç olabileceğini, sabırla beklemem gerektiğini söylediler. Şimdi, en basit şeylerin adını bile aileme soruyor, yavaş yavaş tekrar hatırlamaya çalışıyorum. Günden güne sözcükleri daha iyi kullanmaya başladım. Ama, bunun yalnızca bir süreç olduğuna inanmaktan asla vazgeçmediğimi biliyorum.”
Benzer Yaşamlar
Yaşamımda benim de unutkanlığımın olduğu bir dönemim oldu. 2015 senesi, Ekim ayının 30’uncu günü… Geçirmiş olduğum trafik kazası sonucunda başıma aldığım darbe nedeniyle artık senelerin arkadaşlarını bile tanımaz olmuştum. Tamamen yeni bir döneme girmiştim. Yaşamım değişti. Ben, bu yaşamıma ikinci yaşamım adını verdim. O günden bu güne kadar çok şey değişti. Unuttuklarımın yerine yenilerini kabul ettim. Şimdilerde, arada sırada unutuşlarımın izlerini anımsatıyor uzun süre görmediğim, konuşmadığım sevdiklerim. Ne ilginçtir ki bazı şeyleri ya da kimseleri hiç unutmamışım. Kısmi unutma diye bir şey varsa; tam da bunu yaşıyorum. Yaşam, devam ediyor ve şükretmesini bildiğim için her şeye üzülmüyorum. Kimseyi de üzmüyorum, artık. Öğrendim ki herkesi, her şeyi olduğu gibi kabul edeceksin. Öncelikle, kendini kabul geçeceksin. Nasıl olduğunu tam olarak anlamaya başladığında çözümü daha rahat keşfedip yoluna devam edeceksin. Bu yolda seninle yürümek isteyene de izin vereceksin. Çünkü, yaşam yolu uzun ve oldukça geniş. Ne zaman ki düşünceler değişir; işte o zaman yolda yalnız kalacaksın. Sonra, yine başkaları gelecek yoluna ortak olmaya çalışacaklar ve yaşam yolunu bu şekilde yürüyeceksin.