İngiltere'de yaşayanlar üzgün

Varolduğumuz günden itibaren hep umut peşinde koşuyoruz. Kimimiz doğduğumuz topraklarda ararız ekmeğimizi,kimimiz uzak diyarlarda. Özümüzde daha güzel bir yaşam ve daha güzel hayat koşulları yakalamak vardır.

Varolduğumuz günden itibaren hep umut peşinde koşuyoruz. Kimimiz doğduğumuz topraklarda ararız ekmeğimizi,kimimiz uzak diyarlarda. Özümüzde daha güzel bir yaşam ve daha güzel hayat koşulları yakalamak vardır. Huzuru ve mutluluğu yakalamak için çaba gösteririz.Uzun yıllar önce Londra'ya akın akın giden Kıbrıslı Türkler arasında dünya tatlısı henüz yeni evlenen bir genç adam vardı.Gurbet elde ekmeğini kazanmaya gitmişti.İngiltere'nin başkenti Londra şehrinin muhteşemliği onun başını döndürmüştü.Kraliçe Elizabeth'in Sarayı,hayvanat bahçeleri,barları,tarihi yerleri,yolların güzelliği,trafiğin mükemmel akışı,insanların birbirlerine olan saygısı ve daha sayamadığım birbirinden değerli unsurlar,her attığı adımda mis kokulu çiçekler Londra'ya olan hayranlığını bir o kadar çok artırmıştı.

Bir yıl sonra geride bıraktığı eşini ve iki yavrusunu yanına aldırdı.Mutluluğu o şehirde bir o kadar arttı. Eşine,çocuklarına büyük bir aşkla bağlı bir baba bir eşti.Elele verdiler gurbet elde gurbetin ağır yükünü sırtlandılar. Her geçen gün acımasızlığını derinliklerinde hissettiler. Günler,aylar,yıllar geçtikçe yükler ağırlaşıyor da ağırlaşıyor. Türklerin yoğun olarak yaşadığı bir semtten ev aldılar. Bu arada Londra'ya iş aramaya gelen hısım akrabaya kucak açtılar.Yardımcı oldular. Yüreği güzel adam gurbet ele yola çıkmadan önce bir yıl kadar orada çalışacak,para biriktirecek ve geri dönecek felsefesi ile yola çıkmıştı. Sonra biricik eşi ile iki yıl çalışacaklar ve vatanlarına dönme hayalleri kurdular.Birbirini kovalayan ağır kışlarla karşılaştılar.İki çocuktan sonra ardarda üç çocukları daha oldu. Çocuklar büyüdükçe sorunları arttı.Hayalini kurmuş oldukları vatanlarını görebilmek için tam on yıl sonra 15 günlüğüne vatanlarına gelebilmişlerdi. Vatanlarını ne hayal ettikleri gibi ne de bıraktıkları gibi bulabilmişlerdi.Geride bırakmış oldukları kardeşleri büyümüş ve yabancı gibi olmuştu.

Boynu bükük,savaşlarda yok olan evleri,toprakları, zamansız göçeden hısım akrabaları geride bırakmışlardı. Mutlulukları biraz özlem giderm ekti.Kurulan bir düzeni vardı İngiltere'de.Kendi vatanları kadar sevmeseler de karınları doyduğu için vatan bildiler ve sevgi ile bağlandılar İngiltere'ye. Çocuklar büyümeye başladıktan sonra üç çocukları engelli,ikisi sağlıklıydı.Londra hükümeti engelli insanlara son derece duyarlı olduğu için her konuda yardımcı oldu ve oluyor. 25 Haziran 1987 Tünay Hasan da henüz 25 yaşında Londra polisleri tarafından tutuklanarak karakola götürülürken ırkçılık yüzünden acımasızca başı jeepe vura vura öldürülen bir gencimizdi. Suçsuz masum ifadesi alınmadan canice öldürülmüştü. Geride bıraktığı hamile olan sevgilisi konuşmamak için yatağında boğularak öldürüldü. Bu yardımsever aile bu olay karşısında kahrolmuştu.Öldürülen sağlıklı olan oğullarıydı. Londra hükümetine dava açtılar.O yıllarda parlamentoda müslüman bir Afrikalı milletvekili yardımcı olmaya çalıştıysa da hiç bir sonuç alınamadı.

İngiltere ve bir çok ülkeler yabancı insanları içinde hiç bir şekilde
barındırmaz. Yıllar geçse de bir şekilde bir yerlerden kopar.Ev ev içinde olur
mu? Bugün İngiltere'nin durumu yürekler acısı her taraf alev alev yanıyor.Özellikle
yabancıların yaşadığı mahalleler savaş alanına döndü.Hani çağdaşlık medeniyet?Bugün polis de olsa kimin kimi öldürmeye hakkı vardır?Mahkemeler neden kuruldu?Bu
mahkemeler insanların haklarını korumak için kurulmadı mı?Geçmişten günümüze kadar bu kaçıncı öldürülme olayıdır gidiyor.Kimse bu olaylara dur demeyecek mi?Yazık günah giden canlara,mallara,insanlar bir lokma ekmek için gözü yaşlı yakınlarını geride bırakıp gidiyorlar.Uzak diyarlara acı çekmek için kaos yaşamak için gitmiyorlar.Umuda yol alırken mutluğu hayal ederek yol alıyorlar.Mutluluk,huzur,güzel yaşam her insanın en doğal hakkıdır.Sizi seviyorum.

Bu haber 7196 defa okunmuştur
  • süpersiniz can   kıbrıs - 14.08.2011 sizi tebrik ediyorum yorumunuz superrrrrr
  • bence    - 14.08.2011 gercek mutluluk ve huzur, ne para ile satin alinir ne de baska insan ve ulkede aranir..
  • melda  gönyeli yenikent - 14.08.2011 fahriye hanım kesinlikle size katılıyorum adaletli olmnak gerekir karşımızdaki insan kim olursa olsun ben türkiyeden kıbrısa yaşamaya geldim böle bu durumla karşılaşmadım allah kimseye böle bişe yaşatmasın sizi tanıdığım için kendimi şanslı görüyorum ayrıca sizi seviyorum
  • nazmiye  trabzon - 14.08.2011 herşeyinizle mükemmel birisiniz sizi çok seviyoruuzzz...
  • merve   - 14.08.2011 iyiki varsınız...
  • tolga  erzurum - 14.08.2011 sizi cok seviyoruuuuzzz...

:

:

:

: