Varlık Barışı ne getirir, ne götürür?!…..

Varlık Barışı, Sahip olunan para, döviz, altın, hisse senedi, tahvil ve diğer menkul kıymetlerin Türkiye'ye getirilmesi, taşınmazların kayda alınması suretiyle milli ekonomiye kazandırılması; sahip olunan söz konusu kıymetlerin banka ve aracı kurumlara ya da vergi dairlerine bildirilmek ve cüz'i bir oranda vergi ödenmek suretiyle kayda alınması ve yapılan bu beyanlardan hareketle inceleme yapılmaması öngörülen bir tür antlaşma şeklinde tanımlanabilir.

Varlık Barışı nedir?

Varlık Barışı, Sahip olunan para, döviz, altın, hisse senedi, tahvil ve diğer menkul kıymetlerin Türkiye'ye getirilmesi, taşınmazların kayda alınması suretiyle milli ekonomiye kazandırılması; sahip olunan söz konusu kıymetlerin banka ve aracı kurumlara ya da vergi dairlerine bildirilmek ve cüz'i bir oranda vergi ödenmek suretiyle kayda alınması ve yapılan bu beyanlardan hareketle inceleme yapılmaması öngörülen bir tür antlaşma şeklinde tanımlanabilir.

Varlık Barışından Beklenen Faydalar
Varlık Barışı ile temel amaç, ekonomiye yeni kaynaklar yaratmak ve sermaye yapılarını kuvvetlendirmek şeklinde özetlenebilir. Bu çerçevede, bir süre önce TC hükümeti yastık altı paralarını, yurtdışındaki paraları piyasaya çıkarmak amacıyla, bir yasa kabul ediyor. Adına varlık barışı denilen bu yasa, paranın sahibi ile devleti barıştırıyor.

Ancak, bu şekilde ortaya çıkacak Parayı nereden buldun, diye kimse sormuyor. Sadece, piyasayla ilk kez çıkan para olduğu için, devlet vergi alıyor.

Bizlerin Ders Alabileceği Türkiye Cumhuriyeti’nin Deneyimleri
Hükümet yetkilileri tarafından çeşitli defalar vergi affınıngündemlerinde olmadığı beyan edilmiş olmasına rağmen, bütün dünyayı derinden etkileyen global ekonomik krizin Türkiye ekonomisi ve buna bağlı olarak vergi gelirleri üzerinde yarattığı olumsuz etkiyi bir nebze olsun hafifletmek ve mükellefleri rahatlatmak, aynı zamanda ekonomiyi de canlandıracak bir hamlede bulunulması gerekiyordu ve 5811 sayılı Kanunun yasalaştırılması ve süresinin iki defa uzatılması ile bu hamle gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. Bu çerçevede, Anavatanda uygulamaya konan, Varlık barışı yasasın düzenlenmesindeki temel amaç bir vergi affı değil yurt içi beyan edilen varlıklar için %5 yurt dışı varlıklar için %2 gibi düşük oranındaki vergi ile kayıt dışı kalan varlıkların ekonomiye kazandırılması , yurt içinde ve yurt dışında bulunan varlıkların (para-döviz-altın – tapuya tescil edilen taşınmaz ve hakların) işletmelerin sermayelerine ilave edilmesi suretiyle varlıklarını sürdürmelerine yasal destek sağlanması amaçlanmıştır. Ancak kayıt dışılığın (belgesiz alım satımın) yüksekliği, kayıt dışı kazanç elde etmenin bir yolu olarak bilerek veya bazen de bilmeyerek sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullandığı tespit edilen ve varlık barışı yasasından mutlaka yararlanmak isteyen mükellefler kendilerince belirledikleri yöntemlerle yasadan yararlanma yolunu seçmektedirler. 5811 sayılı yasa kapsamında Bankaya yatırılan ancak hesaptan kısa sürede çekilen ve kasa hesabında görünecek olan nakit varlıkların mükelleflere ileride yeni vergisel sorunlar yaratacağı gözden uzak tutulmamalıdır.
Varlık barışı ile yaşanan diğer olumsuz görüş, TL’nin değer kaybında varlık barışının da önemli rol oynadığı yönündedir. Doların yükselmesi ile ilgili görüşlerine başvurulan İktisatçı Mustafa Sönmez, varlık barışının yükselişe etkisi olduğunu belirtti. Sönmez, 'Dış etkenler olarak ABD’deki iflaslar ve doğu Avrupa’daki sarsıntıların yarattığı etki. İç faktörler ise IMF ile anlaşılmamasının piyasalar tarafından olumsuz karşılanması. Ama Sönmez’e göre daha önemli bir etken varlık barışı meselesidir. 'Varlık Barışı'na göre dışardan gelir getirenlere yüzde 20’lik faiz uygulaması yerine yüzde 2’lik faiz uygulanacaktı. Bazı kişilerin alicengiz oyunu yaparak, dolar alıp yurtdışından servet getirmiş gibi göstermesi, dolara talebi patlattı. Bunun dışında seçim döneminde ortamın güvensizliği de sığınacak bir liman olarak görülen dolara talebi arttıran faktörlerden.

Varlık Barışı Yatırım İklimini Olumsuz Etkileyebilir mi?

Bugün ülkemizde uygulanmaya çalışılan “Reel Sektörün Rekabet edebilirliğinin artırılması programı” çerçevesinde peyderper önlemler alınmaktadır. Rekabet üstünlüğüne dayalı bir ekonomi hedefiyle yapısal önlemler alan bir ülkenin gereksinim duyduğu temel unsurların başında “VARLIK BARIŞI” değil “NEREDEN BULDUN YASASI”dır. Yapısal önlemlerle üretime dayalı bir ekonomi yaratmanın olmazsa olmaz şartı OLUMLU YATIRIM İKLİMİ”dir. Yani, haksız rekabete imkan vermeyecek şekilde Rüşvet, Yolsuzluk, Kara Para ve Kayıt Dışılıkla mücadele için “Nereden Buldun Yasası”nın varlığı, devlet yönetiminde şeffaflığın, saydamlığın ve hesap verebilirliğin sağlanması, yargının ihtisaslaşarak etkinleştirilmesi ve Hukuk devletinin gerçek anlamda işler kılınması gibi unsurlar özellikle üretim ve istihdam sağlayacak dış yatırımcıya cazip bir ortam yaratmak için zaruridir.

Oysa, Varlık Barışı nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti IMF’nin “Nereden Buldun Yasası” talebini reddetmiştir. Buna karşılık, Türkiye bu yıl içerisinde aldığı kararlarla cari açığı Varlık Barışı gibi sıcak para ile kapatmanın yarattığı krırılgan ekonomiden kurtulmanın arayışı içine girmiş ve ihracat-ithalat dengesi yaratmak üzere yapısal önlemlerin düğmesine basmıştır.

Sonuç

Türkiye Cumhuriyeti’nin Varlık Barışı ile ilgili deneyimleri ışığında idari ve yasal yönden çok iyi tasarlanmamış bir Varlık Barışı, kısa vadeli kaynak girişi uğruna KKTC ekonomisini savaş meydanına çevirebilme ve uluslarararası camia tarafından KARAPARA’nın durak yeri olan bir ülke şekline KARA LİSTEYE alınma tehlikesi yaratabilecektir.

BİZDEN SÖYLEMESİ……..
Bu haber 720 defa okunmuştur

:

:

:

: