Rauf Denktaş artık tarihe mal oldu. Ne yaptığı, neler yapmadığı; yaşamı ve onun yaşam hikayesiyle birlikte Kıbrıs Türk mücadele tarihi; bir halkın cemaatten devlet olmaya, millet olmaya yolculuğu araştırılacak, yazılacak iyi ve kötü yönleriyle araştırmalara konu olacak ilerideki dönemlerde.
Rauf Denktaş artık tarihe mal oldu. Ne yaptığı, neler yapmadığı; yaşamı ve onun yaşam hikayesiyle birlikte Kıbrıs Türk mücadele tarihi; bir halkın cemaatten devlet olmaya, millet olmaya yolculuğu araştırılacak, yazılacak iyi ve kötü yönleriyle araştırmalara konu olacak ilerideki dönemlerde.
Tarihi şahsiyetler kolay yetişmiyor. Ne mutlu bana ki Denktaş gibi büyük bir lideri tanıyabilme onuruna eriştim; çok uzun bir süre onunla “gazeteci-siyasetçi” çerçevesinde yakın çalışma imkânı elde edebildim. Kolay değil “geride bırakabilmek” Denktaş gibi sıradan kalıplara, tanımlamalara sığamayan bir büyük insanı.
Hatırlayacaksınız, cenaze töreninde tabutunun üzerinde uğruna hayatını adadığı iki bayrak örtülmüştü. Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayraklarından oluşan muhteşem simgesel bir kompozisyon oluşturulmuştu. Geçen hafta Ankara’da Ankara Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği, “Tarihe Damgasını Vuran Lider Rauf Denktaş” sergisi açıldı. Sergi değil esasında, Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin’in tanımlamasıyla “Taşarken önünde ihtiramla eğilenlerin hatırası önünde ihtiramla eğildikleri” büyük lider “Denktaş’a saygı duruşu” idi gerçekleştirilen.
Serginin açılışını cemiyeti başkanı Bilgin ile merhum kurucu cumhurbaşkanımızın oğlu Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş yaptı. Açılışa katılan yüzlerce konuğun arasında maalesef bırakın başbakanı, bakanları iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi yetkilileri yoktu. Ancak, ileri yaşına rağmen Kıbrıs fatihi merhum Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile çok sayıda CHP milletvekili, eski bakanlar, milletvekilleri, uluslararası ilişkiler profesörleri, işadamları ve pek değerli dost Osman Özbek ve diğer pek önemli şahsiyetler orada idi.
KKTC Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu, Başbakan İrsen Küçük ve Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise mesajları ile oradaydılar. Aldığım bilgiye göre bir süredir “hafif” zatüre olduğu bildirilen Demirel’in durumu oldukça iyiymiş ancak doktoru malum Ankara soğuğunda dışarıya çıkmasını uygun bulmamaktaymış. Nitekim Demirel bizzat telefon ederek gönlünün sergide olduğunu belirtip özür dilemiş.
Sergide Denktaş’la boy boy fotoğrafları bulunan Deniz Baykal da serginin açılışlında yoktu.
Açılışını Serdar - Müge Denktaş Çifti ile Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin'in gerçekleştirdiği serginin açılış töreninde konuşan yapan Serdar Denktaş, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın, davasını son anına kadar savunarak son sözünde bile halkına mesajını taşıyan bir lider olduğunu ifade etti. Serdar Denktaş, “Artık Kıbrıs Türkünün bir Rauf Denktaş’ı yok. Denktaş’ın geride bıraktığı millet orada var, var olmaya devam edecek” dedi. Kılıçdaroğlu ise sergiyi gezerken Kıbrıs’ın ve Kıbrıs Türk halkının bugünlere gelmesinde Denktaş’ın önemli çabalarının olduğunu vurguladı ve Denktaş’ı şükranla andıklarını kaydetti.
Bilgin de “Bu bir sergi değil, bir saygı duruşudur' diyerek serginin yirmi beş bin fotoğraf içerisinden seçilen 250 fotoğraftan oluştuğunu, bu sergide Rauf Denktaş'ın anılarının, mutluluklarının ve sevinçlerinin bulunduğunu ve “yüreğiyle dinleyebilenler için de konuşan bir sergi niteliği taşıdığını' belirtti.
Açılışın son konuşmacısı ise Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş idi. Denktaş'ın kendi sesinden 'İki Bayrak' şiirinin dinletisi açılışa katılanların gözyaşlarına gark olmalarına neden oldu.
Anlayana, Denktaş Ankara’da yine…
***
Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş'ın, Kıbrıs tarihine ışık tutan sözleri ile çocukluğu, ailesi, mücadele yılları ve kendi objektifinden çıkmış eserlerden oluşan bu fotoğraf sergisinin hazırlanmasında büyük emekleri geçen Cem Kar, Ali Oruç, Mine Çeliker ile kurucu cumhurbaşkanımızın 36 yıllık özel fotoğrafçısı Erdal Gökhan’a şükran ve teşekkürler.