Hemşehriniz Fatih Terim

Günlerdir Türk Milli Takımının başarılarını, Euro-2008’in en etkileyici takımı olduğunu, Almanlar’a “ Ezilmeden” yenilmelerini okuyoruz, okuyorsunuz..

Günlerdir Türk Milli Takımının başarılarını, Euro-2008’in en etkileyici takımı olduğunu, Almanlar’a “ Ezilmeden” yenilmelerini okuyoruz, okuyorsunuz..

İngiliz gazeteleri, TV’leri takımımıza adeta vuruldu.. Hem de ne vurulmak..
Türkiye-Almanya maçında, BBC’nin başta Gary Lineker, Martin O’Neill olmak üzere ünlü yorumcuları, son anda yediğimiz golle, elenmemiz karşısında hayal kırıklığından ne diyeceklerini bilemediler..

“Final Türkiye’nin hakkıydı”, “Turnuva tamamen Türk millilerine aitti”, “ Ne yenilmez, dayanıklı, atak futbol oynayan takım olduklarını kanıtladılar”, “Almanlar’dan ne umduk, ne bulduk. Türkiye’yi hiç böyle beklemiyorduk.. Bravo Türklere..” övgüleri, inanın aklımda kalan birkaç cümle..

Hele başta Fatih Terim olmak üzere, tüm takım oyuncularını kutlamaları var ki.. Gözleriniz yaşarır..

Alman futbol ekolünden pek fazla hoşlanmayan İngilizler, inanın canı gönülden bizim kazanmamızı istediler, ancak top yuvarlak. Nerede duracağı, nereye gideceği belli değil...
Bunun gibi yorumları , çok okudunuz..
Asıl söylemek istediğim, Fatih Terim’in sizden biri olması.. Baba tarafından Kıbrıs kökenli oluşu..

Adana’ya göç eden Talat Terim’in oğlu olan Fatih Terim’in, Kıbrıs asıllı olduğunu yıllar önce Euro-1996 sırasında, Londra’da bir yemek sırasında sohbetimizde öğrendim..
Bıçkın Adana delikanlısı Terim’in, Kıbrıslı olduğunu duyunca, tabi önce çok şaşırdım.. Baba tarafından, Kıbrıslı bir Türk ailesinden geldiğini , baba memleketini çok sevdiğini söyleyince ilgiyle dinledim..
Konuşmamız, 12 yıl öncesinden aklımda kalanlarla,oldukça uzun, 3-4 saat sürmüş, Konuşmaların büyük kısmına futbol damgasını vurmuştu..

Geçmiş gün dedim ya.. Herşeyi tam anımsayamasam da “ Molohiya ve kolokosa bayılırım.” sözlerini bugün gibi iyi hatırlıyorum..
Doğrusu, ben de dahil, Türkiyelilerin bu yemekleri bilenleri pek enderdir.. Adana doğumlu, Ankara, İzmir, İstanbul’da top koşturan Fatih Terim’in, bu geleneksel Kıbrıs yemeklerini bilmesi, beni oldukça şaşırtmıştı.. Tabi Kıbrıs kökenli birinin, bu yemekleri bilmediğini, sevmeyeceğini düşünmek olanaksız..
“İmparator” lakaplı, Euro-1996 ile Türk Milli Takımını ilk uluslararası turnuvaya hazırlayan, Galatasaray’ı UEFA Şampiyonu yapan ve çeşitli şampiyonluklar kazandırtan, İtalya’da Fiorentina ve A.C Milan’ı çalıştırtan Fatih Terim’in, Kıbrıs’lı bir babanın oğlu olduğunu biliyor muydunuz ? ..

Pek az yerde yazıldı, duyuldu..Annesi Türkiyeli, babası Kıbrıs’tan Adana’ya göçen bir ailenin 3 çocuğundan en büyüğü Terim..
Çocukluğu oldukça zorluklar içinde geçmiş.. Çocukluğundan beri top koşturma merakından vazgeçmemiş ve bugünlere kadar gelmiş...
Bundan sonra,Türk Milli Takımını, dünyanın en çekinilen takımları arasında sokmayı başaran, göğsümüzü gururla kabartan milli oyuncular yetiştiren , futbol otoritelerini kendine hayran bırakan bir takımın çalıştırıcısının Kıbrıs asıllı bir babanın oğlu olduğunu unutmayın..
Fatih Terim’i, Londra’da Milli Takımımızın maçlarında, 12 yıl önceki Avrupa kupasında, başka nedenlerle İngiltere’yi ziyaretlerinde, mesleki olarak çeşitli kereler gördüm, konuştum..
Kıbrıslı olduğunu öğrendiğim yemekteki kadar uzun sohbet olanağımız bir daha hiç olmadı..
Ancak taa 12 yıl önce mevcut hırsı, azmi, kendini beğenmesi, sayması , önemli görmesi gibi herkeste bulunmayan özellikleriyle, bugünlere gelmesine hiç şaşırmadım desem, yerinde olur..
Ne futbol otoritesiyim, ne de futboldan anlarım..
Ancak, çok zevkle , keyifle seyrettiğimi, hatta biraz etraftakileri rahatsız edici heyecana kapılıp izlediğimi rahatça yazabilirim..
Galatasaray’lı değilim.. Ancak Galatasaray’ın özellikle Manchester United’a karşı yaptığı, İngiltere’de oynadığı hemen hemen tüm maçları izledim..

Kopenhag’daki UEFA Kupası maçı ve yaşadığımız gururu unutmam ise olanaksız..
Fatih Terim o zamanlar şahlanmaya başlamıştı... .

Akdeniz’in sıcak ikliminin özelliklerini genlerinde taşıyan Fatih Terim, bir yerde bunları Türk Milli Takımına, çevresine , hatta son örneklerde gördüğümüz gibi oynadıkları takımlara, izleyicilere kadar yaymayı başarabildi..
Futbolun kavgadan, gürültüden çıkıp, bir Akdeniz şenliğine dönüştüğünü, görür gibi olduk bu turnuvalarda..

İzleyicilerin en az bizimkiler kadar coşkulu olduğu başka nasıl açıklanır..Ufak, tefek patırtıları saymazsak.

Türkiye’de kendini kaybedip, havaya ateş açanları bu kategoriye almak mümkün değil.. Onlar futbol izleyicisi değil, olamazlar da .. Atılan tabancalarla hayatlarını kaybeden veya yaralananların acısını, hiç ama hiçbir şey ne azaltır,ne de hafifletir..

Kıbrıs Türk futbolu, uluslararası arenaya henüz açılmadı.. Futbol takımları uluslararası turnuvalara, siyasal nedenlerle çağrılmıyor..
Ancak, sizlerle aynı coğrafyadan, aynı iklimden bir hemşehriniz tüm dünyaya meydan okuyan bir takımı, küllerinden yeniden doğurtmayı başardı..
Bir daha Fatih Terim adaya gelirse, onu hemşehriniz olarak karşılayın .
Tabii molohiye ve kolokası da unutmayın..
Bu haber 719 defa okunmuştur

:

:

:

: