Anne-babası Limasol’dan Londra’ya göç eden; Londra doğumlu Emma Edhem, ağır ceza mahkemelerinin korkulan avukatı oldu
İki çocuk annesi Kıbrıslı Türk Emma, geçtiğimiz haftalarda TBCCI Başkanı Remzi Gür’ün tazminat davasını kazanarak gündeme geldi.. Başarılı avukat, star kıbrıs’a özel konuştu...
Hollywood film yıldızının tecavüz iddiasından , kayıp milyonlarca sterline, insan kaçakçılığından hırsızlığa kadar her tür davanın avukatı....
MİHRİŞAH SAFA
Emma Ethem son dönemlerde önce Türk İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası TBCCI’in Başkanı Remzi Gür’ün tazminat davasında, Yüksek Mahkeme’nin verdiği en yüksek tazminat davasını kazanarak, birkaç gün sonra da, Evening Standart gazetesi tarafından, “Top Lawyers Firm” En iyi hukuk firması olarak seçilen Carmelite Chambers’ın en popüler savunma avukatı olarak adından bahsettirdi..
Türk Toplumu O’nu, daima gülümseyen yüzü, aldığı davalardaki çelik gibi azmi , mahkeme salonlarındaki güçlü savunması ile tanıyor..Ayrıca, son 3 yıldır da Türk-İngiliz Hukukçular Birliği’nin Başkanı..
Bugünkü konuğumuz, İngiltere’de çok az Türk’ün sahip olduğu “criminal barrister” yani ağır suç savunma avukatı ünvanlı, Kıbrıslı Türk Emma Edhem..
Karşımızdaki Emma Edhem, geleneksel mahkeme peruğu, “silk” denilen mahkeme avukatlığı cübbesi içindeki görüntüsünden çok farklı.. Kocaman gözleri ışıl ışıl, gülümseyen yüzündeki inci gibi dişleriyle avukat karşısında olduğunuzu unutturuyor.. Sizi rahatlatan sıcacık bir havası var..
Kıbrıs Savaşında Limasol’dan Londra’ya gelen bir Türk ailenin kızı Emma.. Londra’da doğup, büyümüş.. Önce psikoloji , ardından da hukuk okuyarak mahkeme avukatı, yani barrister olmuş.. Psikoloji bilgisinin yardımıyla, aldığı davaların büyük kısmı da başarıyla sonuçlanmış.. Yıllarca İngiliz mahkemelerinde, çeşitli kriminal davaları kazanmış.. Son yıllarda da Türkler arasında, akla gelen ilk ağır suç savunma avukatı..
Geçen haftalarda, Ramsey Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı ve TBCCI’ın başkanı Remzi Gür’ün tazminat davasını kazanması, son zaferi oldu.. İşadamı Remzi Gür’ün , Londra’da yayınlanan yerel Avrupa gazetesi ve sahibi Vatan Öz aleyhine açtığı tazminat davasında verilen 108 bin sterlinlik tazminat, bu yıl Yüksek Mahkeme’nin verdiği en yüksek tazminat cezası. Bu dava da Emma Edhem’in savunmasını hazırladığı davalardan..
Emma Edhem, star kıbrıs’ın genel medya, asılsız suçlamalar, hakaret ile tazminat kanunları hakkındaki görüşüyle ilgili sorularını yanıtladı..
Libel deyince ne kastedilmektedir ?
Çok özetle, sözlü ya da yazılı yanlış yazılan, yayımlanan resim ve haberlerin hepsidir. Yazılan ya da söylenilen sözle, karşıdaki kişi hakkında onun kötü olduğunu düşündürecek yazılardır. Yazılan ve söylenen gerçek değilse bu hakarettir, iftirafır, söylentidir. Yazılan yanlışsa, doğru değilse, elinizde ispatı yoksa ve kanıtlıyamayacaksanız bu yazdığınızdan ve yayımladığınızdan sorumlu tutulursunuz.. Gazete çalışan kişiler, bu konuda çok dikkatli olmak zorundadırlar. Birşey duyunca bunu araştırmaları gerekmektedir. Yazmadan önce o konuda mutlaka ellerinde ispatı olmalıdır.
Hakaret ve asılsız suçlama çok önemli bir konudur. Birçok kisinin yaşamını asılsız söylentiler nedeniyle yok etmiştir. Özellikle siyasetçilerin, işadamlarının, ünlülerin yani göz önünde bulunan kişilerin bundan çok etkilendiği görülmektedir. Yazılan ve atılan karalamalar, asılsız sözlerle birçok kişi zan altında bırakılarak zarar görmüş, etkilenmişlerdir.
Birini asılsız bir sözle ya da yapmadığı bir şeyle suçlamak basın için çok kolaydır. Ama o kisinin kendini “hayır ben yapmadım” diyerek düzeltmesi çok zordur. Bu nedenle mahkemeye gitmek zorunda kalan kişilerin davasında, hakim ya da jüri üyeleri çok dikkatli bir şekilde karşı tarafın suçlamasını inceler. Suçlamanın sağlam delilleri olup olmadığına ve güçlü olup olmadığına bakarlar. Sağlam ispati olmayan söylenti niyetine yapılan suçlamalar mahkeme tarafından art niyetli yapılmış , kişiyi karalama amaçlı ve zan altında bırakan bir suçlama olarak kabul edilir. Böyle durumda, yani asılsız suçlamayla karşılaşan kişiye , mahkeme tazminat verilmesine karar verir. Bunun nedeni, duyguları incinen, kişiliğine saldırılan kişinin gönlünün alınmasıdır. Tazminatın miktarı, suçlamanın ciddiyeti ve ne kadar asılsız olduğu ile ilgili olarak yapılır.
Tazminatın miktarı neye göre saptanır ?
Tazminatın miktarı, suçlamanın ciddiyeti ve ne kadar asılsız olduğu ile ilgili olarak yapılır.Özellikle avukatlar, kişiye uyarı mektubu gönderdiği halde, suçlamalar devam ediyorsa ve suçlayanın mahkemedeki genel davranışları, konuşması tazminat miktarını yükseltir. Yani kimse ben sadece masumca , basit bir soru sormuştum diyerek suçlama yapamaz. Soru içinde suç unsuru taşıyorsa, bu da suçtur.. Örneğin, size birisi basitçe bir soru sormak istiyorum deyip, “ hırsız mısınız, “hayat kadını mısınız”, “sübyancı mısınız”, “kadın satıcısı mısınız”, “dolandırıcı mısınız” gibi soru yönlendirdiğinde, “ hayır değilim” deyip, hiç rahatsız olmadan konuyu kapatır mısınız.. Tabi ki kızar ve duygularınız incinir.. Çünkü soru sorulurken, suçlanmaktasınızdır..
Basın tazminat davalarından kurtulmak için nasıl davranmalıdır ?
Bir kişi hakkında yazacakları zaman, o kişi ile mutlaka temasa geçip, görüşlerini almalıdırlar. Fikir alınması, onlar hakkında yorum yaparken akıllıca olur. Çok fazla dikkatli olunmalıdır. Kendilerine verilen bilgiyi mutlaka yayımlamadan önce araştırmak zorundadırlar. Geçtiğimiz haftaki mahkeme sonucu ile anladığımız gibi İngiltere’de asılsız ve ispatsız suçlama konusunda kanunlar çok ağır ve disiplinlidir. Bu yüzden verilen cezalar da çok yüksektir..
Yerel gazetelere bu konuda mesajınız var mı ?
Yerel gazeteler ve tüm gazeteler, suçlama yapmadan önce araştırmak zorundadırlar.. Önce kendileri emin olmak zorundadır. Yoksa gazetelerinden bir suçlama yapıp avukat parası dahi ödeyemeyecek durumdalarsa, zaten ispatı olmayan bir suçlamada kendileirni çok zor durumda bırakacaklardır. Küçük yerel gazeteler için bu çok önemlidir.
İngiliz tabloid basınının adı sık sık “libel case” ile derde giriyor.
Evet, çok sık İngiliz tabloid gazeteleri, ünlülerle asılsız haber konusunda mahkemelik olurlar. Ancak onların hem avukat tutma gücü vardır hem de kendilerine verilen tazminat cezasını ödeme güçleri vardır. Bu aşamada satıştan tazminat parasını çıkartırlar. Bazan satış patlaması için bile yapabilirler bunu. Küçük bir yerel gazete söz konusu ise avukat tutma gücü olmayacağından , asılsız suçlama yapmaya kalkarsa altından kalkamayacakları bir mahkeme kararı ile karşılaşabilirler. Kanun, Türkiye’deki bir suçlama için de burada geçerlidir. Eğer Türkiye’den bir yayın kuruluşunun Londra’da yani İngiltere’de yaşayan veya işi olan bir kişiye karşı asılsız suçlaması varsa, burada mahkemeye verilebilir.
Davalarınızdan örnekler verebilir misiniz ? Ingiliz basınına yansıyan davalarınız oldu mu?
Türk toplumunun duyduğu , İngiliz basın ve TV’lerini günlerce meşgul eden , ülkedeki en büyük insan kaçakçılığı davasında savunma avukatıydımçç Sanıkların 500 milyon sterlin kazanç yaptığı söylenmekteydi..
RBG Metal şirketi iflas etti.. Milyonlarca sterlin kayıp.. Yöneticilerden birini savunuyorum.
Çok ünlü bir Hollywood yıldızı, şöförünü tecavüzle suçladı..Bu davadaydım..
Daily Mail gazetesinin ortaya çıkardığı para karşılığı oturum vizesi için sahte evlilik yaptıran bir dolandırıcı davası..
Teröristlikle suçlanan bir Müslüman müvekkilin savunmasını yaptım..
Royal Bank of Scotland’dan çok yüksek mevkide bir yetkiliyi, müşterilerinin parasını çalmaktan suçlandığı davada savunmuştum..
Bu arada, bir davadan bahsetmeden edemeyeceğim.. Bu bir internet sapığıydı.. Küçük kızları, bir süre önce ölmüş, genç bir İngilizin fotoğrafını gösterip, kandıran 50 yaşlarında bir adamdı.. Ölü gencin fotoğrafını gönderirken, genç kızların bilgisayarlarını kontrol edecek bir de program yapmıştı..Bunları da yolluyordu.. Chat room’larda tanıştığı genç kızları, yaşı küçük kızları, yakışıklı delikanlının fotoğrafıyla kandırıp, onları tehditle taciz ediyordu. Sapık İngilizdi ve İngiltere’de yaşıyordu. İlk kurbanı Amerika’da yaşayan bir kızdır. Kıza, “şu anda seni görüyorum, üstündekileri çıkarmazsan, tüm bilgisayarındaki bilgileri, fotoları silerim” diye tehditler yağdırıyordu. Kızın da hayatta olmayan babasının fotoğrafları bilgisayarındaydı. Korkuyla bluzunu çıkartıp, çıplak kaldı.. Bu davada hakim, sanığın neredeyse müebbed hapsini istemişti..
Sizin Dernek Başkanlığı sıfatınız da var..
Türk İngiliz Hukukçular Birliği Başkanlığına 3 yıl önce seçildim.. Derneğe 150 yeni üye kazandırdım.. Şu anda oldukça güçlü bir sivil toplum örgütüyüz. House of Lords’da konferanslar, yılın avukatlarının seçildiği balomuzla adımızdan çok söz ettirdik. Ayrıca güçlü bir lobi grubu oluşturduk. Birliğin Basın ve Halkla ilişkilerini yürüten , avukat Istanbullu Aynur Gökyıldız ile tanıştıktan sonra Türkiye ve Kıbrıs konularındaki tüm konferansları izlemeye başladık.. Onun beni bazı konularda aydınlatmasıyla, yeteneğimi ceza davalarından çok uluslararaası sorunlarda kullanmaya karar verdik.. Uluslararası davalarda Türk ve İngiliz hukukçular birlikte aynı grupta yer alarak, birçok başarıya imza atacağımızı umuyorum.. Aynur Gökyıldız’ın, hukuk danışmanı olarak çalıştığı Uluslararası Hukuk Firmalarından Eversheds - ReedSmith’ ile birçok önemli davaya beraber bakıyoruz”
Kıbrıs davasına nasıl bakıyorsunuz ?
Ben Kıbrıslı bir Türküm.. Küçükken annem-babamla, dedemin çiftliğine gider, orada çok güzel tatiller geçirirdik.. Tatillerde zaman zaman Kıbrıs’a gidiyorum.. Eğer benden, Türk-İngiliz grubumdan bir yardım isterlerse, elimizden geleni yaparız. Kıbrıs’ın bize ihtiyacı varsa , yardım etmeye hazırız.. Kıbrıs’ın siyasi olarak tanınması siyasi bir karar olduğu için, hem hukukçular olarak, hem güçlü bir lobi kurarak davamızdan asla vazgeçmeyerek tanınmayı kabul ettirmek zorundayız..
Yüreği vatan sevgisiyle dolu Emma Edhem’in, İngiltere’deki başarıları yazmayla bitecek gibi değil.. Criminal Barrister mevkiindeki bu genç avukatın, avukatlık yeteneklerini vatanı Kıbrıs için kullanmaya hazır olduğunu duymak beni sevindiriyor.. Edhem, sadece teklif bekliyor..