Son günlerde dış basında gündem oluşturan ve köşe yazılarında yerini bulan Avrupa Birliğinin ortak bir kararla ve içinde Kıbrıs ve Yunanistan olan toplamda 23 Ülkenin 70 yıl aradan sonra 2017 yılının Kasım ayında Avrupa Birliği'nde tarihi ortak bir karla AB Ordusu Anlaşması'na imza atığının konuşulmasıdır. Dev bir Avrupa ordusu oluşturulurken gerekli finansman Avrupa Savunma Fonu tarafından sağlanacağı ifade edilmektedir. Böylelikle AB’nin askeri destek konusunda ABD’ye olan bağımlılığının azaltacağı yönünde görüş birlikleri vardır. Bilindiği üzere Fransa 1954 yılından beridir böyle bir ordunun kurulmasını isteyen bir ülkedir. Önceleri Almanya'nın karşı çıktığı konuda bu gün için bildiri imzalanmış mutabakat sağlanmıştır. AB, Başkanı Tusk ise karar sonrasında yaptığı açıklama ile yılların rüyası gerçek oldu demiştir. Toplantının yapıldığı yere gelen askeri üniformalı askerlerle fotoğraflar çekilmiştir. Şimdiki halde AB ordusunun kurulmasının en hararetli destekleyicileri Macron ve Markel olduğu görülürken artık AB topraklarını koruyacak olan AB ordusu olacaktır, demektedirler. Toplantıya katılmayan İngiltere Başbakanı, bundan sonraki toplantılara da katılmayacağına göre bu ordunun ağırlığını Fransa ve Almanya yüklenmiş olacaktır. AB 'nin kurma adımını attığı, bu ordunun dünyanın ikinci büyük ordusu olacağı AB ordusunun asker sayısın 1,8 milyona ulaşacağı gerçeği ifade edilendir. Güney Kıbrıs ve Yunanistan bu oluşumun içinde olacaktır. Unutmamamız gereken odur ki Avrupa Birliği Rum hükümetini bütün Kıbrıs’ın hükümeti olarak kabul etmektedir. Demek ki Nato haricinde Türkiye’nin içinde olmadığı bir askeri ittifak kurulmaktadır. Böyle bir ordunun kurulması kısa süreli olmasa dahi uzun sürede Türkiye ve dolayısıyla KKTC başı üzerinde bu ordunun Demokles’in kılıcı gibi duracağıdır. Türkiye'nin Kıbrıs üzerindeki garantörlük hakkının kaldırılmasınından ödün vermesi halinde veya Türk askerini Kıbrıs’ta 650 sayısında bırakması kabulünde anlaşma sağlanması, Kıbrıslı Türklerin güvenliğini,sonu bilinmez tehlikeye atacaktır,tehlike yaşanan geçmiş hadiselerdir. Kuvvet birliği AB ordusu ile oluşturacağı cihetle her bakımdan teknik donanımlı olacak ve ittifak, 'karşısındakini' güçsüz duruma düşürecektir. Bunun özeti Kıbrıs Rum Cumhuriyetinin AB üyeliği ile ve elinde atom silahları bulunan (Fransa) bu ittifakın içinde olması endişeye endişe katmaktadır. Bu gelişmeler mevcutken Türkiye'de Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri son hızla 24 Haziran'a yaklaşmaktadır. oy pusulası sırasın göre Sayın İnce,Sayın Akşener Sayın Erdoğan, Sayın Demirtaş,Sayın Karamollaoğlu ve Sayın Perinçek Kıbrıs konusuna, seçim manifestolarında değinmiş olmalarına rağmen Kıbrıslı Türkler AB 'nin Aldığı kararla ve AB ordusu kurulması çalışmalarından son derece rahatsızdır. Türkiye'nin Kıbrıs konusundaki tutumu bellidir ve Akdeniz'in Türkiye için stratejik konumundan ödün vermeyecek olduğunu bilinirken Kıbrıslı Türklerin bunca yıl mücadele verdikleri davada kesin olarak güvence istemeleri doğal bir haktır. Ancak böylesine bir Avrupa Birliği ordusu kurulma çalışmaları yapılırken kararlar alınırken ne KKTC 'nin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'dan ne de en çok fikir üretmesi gereken Dış İşleri Bakanı Kudret Özersay'dan ve Hükümetin başı Sayın Tufan Erhürman 'dan olduğu kadar muhalefet partilerinden de bu konu hakkında en ufak güncel bir yorum yapılmış değildir. Yapılmalıdır. Konu son derece ciddi bir tehlike boyutundadır.Bu günkü duamız ise 'İlahî! Dil vеrdin, zikrindеn ayırma; gönül vеrdin fikrindеn çеvirmе. İman vеrdin, daim еylе; ihsan vеrdin, kaim еylе.'olsun.