Belediyelere büyük görev

Hükümet, Corana Virüsü ile ilgili bir dizi önlem aldı.

Hükümet, Corana Virüsü ile ilgili bir dizi önlem aldı.
Virüs, hem bulaşıcı hem de öldürücü.
Bu virüsle yakından tanışmamız. Ülkeye gelen turistler sayesinde oldu.
Dünyaya bulaşması da bu yöntemle oldu.
Yani yabancı ziyaretçilerin, muhaceret kapılarından ülkeye getirdikleri ölümcül virüsle.
Bunun kuluçka devresi bir hayli uzun ve hiçbir belirti veya uyarıcı bir emare de göstermiyor.
Kuluçkadan hemen sonra, pat diye karşımıza çıkan cinsten.
Yani kuluçka devresinde anlaşılmayan, öldürücü bir virüs.
Etrafımızı ve tüm Avrupa’yı işgal eden bir baş belası.
Virüsün ortaya çıkmasından sonra, işin ciddiyetini kavrıyor ve ciddi önlemler alıyoruz.
Carter uçakların, kuzeye gelmesi yasaklanıyor.
Çünkü virüs, bu uçakların getirdiği turistlerden ülkemize girdi.
Dünyayı kasıp kavuran bu illet, ülkemize gelmeden, niye bu tedbirlere baş vurulmadı.
Güneye de bizden önce, ayni yöntemle girmedi mi ?
Bunu olsun, örnek alamaz mıydık ?
Yumurta kapıdan girinceye kadar bekledik.
Belki girmez diye.
Yapacağını yaptı ve girdi.
24 Şubatta, bu konu ile ilgili, bu köşeden endişelerimi izhar eden bir yazı kaleme almıştım.
Aşağı yukarı 17 gün önce.
Temenni ederdim ki bu endişelerim gerçekleşmesin.
Maalesef gerçekleşti.
Bulaşma istidadı, yoğun insan kümelerinin olduğu mekanlar.
Bu mekanlar virüs tarafından çok seviliyor. Bir dizi karar alındı.
Okullar pazartesine kadar kapalı kalacak.
Toplantılar iptal.
Seçim çalışmalarına bir müddet ara verildi.
Fakat kapatılmayan ve insan yoğunluğunun devam ettiği birçok kuruluş kurum var. Örneğin.
İnsanların beslendikleri yerler.
Gıda maddelerinin satıldığı mekanlar.
İçme suyu tesisleri.
Bunlar için Bakanlar Kurulunda herhangi bir önlemin alındığını duymadım.
Bulaşıcı olan bu virüs, temas sonucunda başka birilerine de bulaştığına göre. Bu yerlerin denetimini yapacak uzman kişilerden oluşacak bir komite veya komisyonun oluşumu gerekmez miydi ?
Bu denetim mevcut mevzuata göre, Belediyelerde.
Belediyelerin sağlık bölümleri de var. Buralarda personel bulunmakta. Tek tük bazı Belediyeler denetimler de yapmaktadır.
Fakat bu durum bambaşka.
Tehlike bitene kadar, bu iş yerlerinin rutin olarak kontrolden geçirilmeleri gerekmez mi ?
Elbette gerekir.
Gerekmesine gerekir de hangi uzman kadro ile bu mümkün olacak?
Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde sağlık memuru var.
Fakat bu olağanüstü durum karşısında buna kifayet eder mi ?
Bu durum, dışarıdan gelen virüsten daha tehlikeli.
Sn. Akıncı, genel temizlikten bahsediyor.
Beslenme yerlerindeki hijyen ve dezenfekte olayını denetleyecek ekipman ve teçhizatlar var mı ?
Yoksa, ara sıra çıplak gözle yapılan denetimlere devam mı edilecek?
Bunları da bir iki Belediyeden başkasının yaptığını duymadım, görmedim.
Bakanlar Kurulu. Bu denetimleri yapacak uzman kişilerden oluşacak kadrolar oluşturmalı.
Güney komşumuzdan gelen birçok Rum var.
Keselerine uygun geldiği için Kuzeydeki restorantlardan beslenmektedirler.
Bunlar kuzeye günü birlik olarak gelirler.
Yerler içerler.
Bu yerlerin kap kacağı hijyen bir şekilde dezenfekte ediliyor mu ?
Bunların denetimi ciddi bir şekilde uzman kişilerce yapılıyor mu ?
Yoksa iş ola, gözden geçiriliyor mu ?
Sınır kapılarında alınan önlemler kadar, bu alanlarda da önlem alınmasında, umulmayacak kadar yarar vardır.
Bu iş Belediyelerce yapılacak bir iş değil. Hükümet, daha radikal tedbirler almalı.
Dünya kadınlar gününde vuku bulan kadın cinayetleri ise çok düşündürücü olsa gerek.
BM Barış Gücünün ara bölgedeki davranışı ve KKTC polisinin karşı eylemi. Adadaki BM ‘in 1964 ‘ten beri değişmediğinin bir kanıtı olarak da hafızaları tazeledi.
Bu haber 4792 defa okunmuştur

:

:

:

: