Otu çöpü de, gülü bülbülü de aynı yerde

Ülkemizde yaz sıcakları kendini “asvalt yanıyor “ dercesine yüksek derecede hissettiriyor.

Ülkemizde yaz sıcakları kendini “asvalt yanıyor “ dercesine yüksek derecede hissettiriyor. Sizleri bilemem ama ilk sesleri duyulduğunda yaz geldi çağrışımı yapan cırlavukların sesi hoş ama sonrasında insanın kulaklarını rahatsız edici boyutta oluyor. Bu böcekler niye ses çıkarıyorlar diye merak edince okuduklarım oldukça ilginç geldi . Hiç başka konu mu yoktu derseniz gündem yoğun,geçim derdi, asgar ücret, hayat pahalılığı tabi ki var . Ancak devamlı aynı doğrultuda yazmak da okuyanları yoruyor. En iyisi çevremizdeki ağaçların cırlavuklarla donatılmış halindeki sesler ve nedenleri ile gündemi birkaç saatliğine unutabilmek… “Çin toplumunda Ağustos böcekleri çok ilgi görür. Onların Ağustos böceklerine atfettikleri seyler başkadır çünkü. Çin kültürüne göre Ağustos böcegi ölümsüzlügü veya ölümden sonra ki hayatı simgeliyor. Bu inanışlarının da bilimsel bir yanı yok değil … Ağustos böceğinin kabuğu, bugün hala geleneksel Çin tıbbında panzehir olarak ve kansere karşı geliştirilen ilaçlarda kullanılıyor. Peki hiç merak ettiniz mi Ağustos böcekleri neden hiç durmaksızın öter? Yıllarca toprak altında kalıpta hayata katıldıklarının haykırışımıdır bu? Belki bir yanı ile böyledir de. Ağustos böcekleri yıllarca toprak altında kaldıktan sonra ( Türkiye’de 4 yıl) Amerika’da yasayan bir türü ise 17 yıl) topraktan çıkarlar ve ergin Ağustos böcekleri yaz sonuna doğru çiftleştikten sonra ölürler. İşte kısa bir ömre sahip bu sevimli yaratıkların sürekli olarak ötmelerinin tam olarak nedeni bilinmese de dişileri çiftleşmeye çağırmak diye bilinmektedir. Ağustos böceklerinin sadece erkekleri ötmektedir. Dişilerde ses çıkarma organı bulunmamaktadır. Erkeklerinin karınlarının altı, sağlı sollu gergin bir zarla örtülüdür. Bunlar bir çift ses çıkarıma organdır. Yani Ağustos böceklerinin kulakları karınlarında yer almaktadır. Kanın tabanında, kas kasılmalarının etkisiyle şekil değiştirmiş kutikula plakları bulunuyor. Bunlar saniyede 300-900 kez çatırdayarak duydugumuz sesleri üretiyor. Yaygın bir tür olan siyah Ağustos böceginin ise üç farklı ses çıkarttığı tespit edilmistir. İlk sesi saldırıya uğradığında , ikincisini ise eşi birleşmeye davet ettiginde ve üçüncüsünü de erkeğin bulduğu dişiyi uyarmak için söyledigi kur ötüşüdür . Ağustos böceklerinin yakınına minik mikrofonlar yerleştirilerek 158 desibellik bir ses çikarabildikleri tespit edilmiştir. Bu bir el bombasının patlamasıyla ayni değerdedir. 
Çinlilerin efsanelerine konuk olan, bizlerin Ağustos aylarında ötüsleriyle keyiflendiğimiz , bir aylık ömrü olan ve bu bir ay içinde de çiftleşmek zorunda olan bu yüzden de kendince hiç durmadan şarkı söyleyen bu canlılardır.” İnsanın iyi hali vardır sese dayanır. İnsanın hasta hali vardır ses onu yıpratır. Ancak gün ağarırken ötmeye başlayan ve gün batımı dahil çılgın gibi öten bu canlıyı seven var mı diye soracak olsam alacağım cevabı tahmin edebiliyorum. Doğadaki her canlı bir değerdir. Neden bu konuya değindim diye soracak olursanız hemen anlatayım bahçede çektiğim çok kısa süreli bir videoyu instegram hesabımdan paylaştım . Sadece cırlavuk sesleri vardı. Yönetimden hemen bir ikaz geldi ve dediler ki telif hakkını ihlal var ve birçok ülkede videonuzun sesini kaldırdık. Doğanın doğal sesinin neyi ihlal ettiğini anlamış değilim. Diyeceğim o ki Ağustos böceklerinin ötüşleri aşk için olduğuna göre saygımız vardır ancak bu kadar aleni bir aşk daveti de olur gibi değildir. Ömürlerinin kısa oluşu demek ki üremelerini engellemiyor. Her canlının başka bir yönü ile insanlığa faydasını düşünerek bu ötüşlere de razı olmaktan başka çaremiz yok… “Doğa ve tabiat öyle büyük öyle geniş kalpli ki, otu çöpü de aynı yerde, gülü bülbülü de.”

Bu haber 3065 defa okunmuştur

:

:

:

: