Aşk acısını tatmayan anlayamaz

Yaşanmış bir öyküyü paylaşmak,yaşananları dize dize aktarmak istedim. Bazen tesadüfler insana acı bazen de hüzün verir.

Yaşanmış bir öyküyü paylaşmak,yaşananları dize dize aktarmak istedim. Bazen
tesadüfler insana acı bazen de hüzün verir. Son günlerde adamızda yaşadığımız kaoslar diz boyu,akdeniz insanı(Kıbrıs),aşkın sevginin,sevdanın paylaşımının ve sükunetin insanıdır. Yüzyıllar boyu bu güzelim adada o kadar çok aşklar yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor ki bu kaosalar,kavgalar neden?Acımasızlık kıskançlık neden? Neyi paylaşamıyoruz? Ölümden öte var mı? Dünya malı dünyada kalır. Sadece ve sadece ürettiğimiz eserler insanoğlunu yaşatır ve gerçek aşklar ölümsüzleşir.Bu da onyılda bir gerçek aşkı yakalarsak ölümsüzleşir.Kendi halinde yüreğinde sadece sevgiyi taşıyan elinden geldiğince insanların yardımına koşan dünya iyisi bir insan bir kaç kez aşkı yakaladığını sanmıştı.Ama ne yazık ki sonradan yanıldığını anladı.Bir meşe ağacı gibi bütün yapraklarını döktü ve baharın gelmesini bekledi.Hiç ummadığı bir günde yeniden büyümeye başladı.Yeşerdi de yeşerdi.Dağın doruğuna ulaşmak için son adımdır dedi bu kendi kendine.Yüreğindeki senfoniyi tamamlama savaşına girdi. Son bir nota kalmıştı.Önce bir fasıl sevinçle sarıldı da sarıldı hayata. Sonunu düşünmeden her geçen gün güzellikleri yarattı.Bulduğu aşkına sıkı sıkı sarıldı.Nerden
bilebilirdi güvendiği,dost sandığı,etrafından ayrılmayan insanların sahte
olduğunu.Kara bir bulut sardı etrafını bir anda,dünyası karardı,yalnızlığa gömüldü.Bu denli zalimlik olur mu?İki insanın birbirini sevmesi,Tanrı'nın insana verdiği en büyük lütuftur.Sevda çeken insanları ayırmak en büyük günahtır. Çağımızda insanlığın bu denli acımasız,bencil,kıskanç olması kendi kendine ve farkına varmadan yaptığı en büyük kötülüktür.Bu öykünün üzerine ben Mevlana'nın altın harflerle kazıdığı ve severek okuduğum neyle ilgili cümlelerini sizlerle paylaşmak isterim:

DİNLE NEYDEN
Dinle bak,bu ney ne diyor?
Diyor ki:Beni kamışlıktan kesip aldıklarında,
Ayrılıktan parçalanmış bir gönül isterim ki
Ancak ona ben hicranımı söylerim.
Aslından uzak kalanlar,yine buluşma zamanını ararlar.
Herkeste ağladım,inledim,gönüldeş oldum
İyiye de kötüye de eş oldum.
Kendince dost olurken insanlar bana
İlgi gösteren hiç olmadı sırrıma
Oysa sırrım feryadımın içinde,ama canı görmeye hiç kimseye yok izin
Yel değil ateştir sesi bu neyin,kimde yoksa bu ateş yok olup gitsin
Aşk ateşi neye düştü,coşkunluğu meye düştü.
Dostundan ayrılan dost olur neyle
Yırtar perdelerimizi nağmeleriyle
Ney,ölümcül bir yolun eder sözünü
Anlatır Mecnun'un aşk öyküsünü
Ney ki hem zehirdir hem panzehir.
Ney gibi kim hasret kim acı çekebilir?
Akıla eş olur ancak akılsız dile de
Müşteri olan kulaktır yalnız...
Nice gamlı günler geçti,akşamlar oldu.
Nice günler geceler ateşle doldu.
Geçip gitsin günler,hiç aldırmayız.
Sen kal ey temiz dost buna razıyız.
Balıktan başka herkes suya gömüldü.
Rızkı olmayanın da uzadı gitti günü.
Ham olan olgunu anlamaz bunu bilelim.
En iyisi biz sözü kısa keselim.

Dünya tatlısı yüce insan acılarına gömüldü.Gözyaşları sel oldu.Suskunluğa
büründü.Sağlığından oldu.Kalbine kapkara bir taş bastı ve aldığı kararla çok
uzaklara gitti.Aşk acısı öyle büyük bir yaradır ki tatmayan anlayamaz.Tanrı
insanlara güzel aşklar yaşatsın ve tüm insanlığı güzel düşünce ve davranışlara
sevketsin.Gerçek aşkı tadanlar asla kötülük yapmazlar.Sizi seviyorum.


Bu haber 6947 defa okunmuştur

:

:

:

: