Yurdagül BEYOĞLU
Kıbrıs İnsan Hak ve Özgürlükleri Derneği Genel Başkanı Hasan Dede Tarhan, İsrail’in Kıbrıs adasına büyük ilgi gösterdiğini kaydetti. Yahudilerin sadece Kuzey Kıbrıs’a değil, Güney’e de yerleşme planları yaptığını savunan Tarhan, İsrail’in ileriki yıllarda enerjinin merkezi olan Akdeniz havzasını kontrol altında tutmak için planlar yaptığını savundu.
Tapu ve Kadastro Dairesi Müdürü Hüdaverdi İyikal ise İsraillilerin KKTC’den herhangi bir yabancının alabileceği kadar mal alma hakkı olduğunu ancak KKTC vatandaşı bir kişiyle şirket kurduğu taktirde mal alabildiklerini belirtti. “Yüzde 51’i KKTC’li hissedardadır. O yüzden ne kadar mal aldıklarına dair veri yok” diyen İyikal, İçişleri Bakanlığı’nın bilgi sahibi olduğunu kaydetti.
“TC’LİLERİN MAL ALMASINI KOLAYLAŞTIRAN KANUN YAHUDİLERE YARADI”
Star Kıbrıs’a konuşan Tarhan, KKTC’de, Türkiye vatandaşlarının mal almasının kolaylaştırılmasıyla birlikte İstanbul’da yaşayan Yahudilerin bu yolu kullanarak KKTC’de mal almaya başladıklarını ifade etti. Yahudi lobisinin KKTC’de tefecilik yaptıklarını ve arazi toplayarak Küçük İsrail Projesini devreye soktuklarını savunan Tarhan şu andaSadrazamköy,Büyükkonuk, Tatlısu, Karpaz, Dipkarpaz, Yenierenköybölgelerindeki arazilerin yerli işbirlikçiler aracılığıyla el altından İsrailli işadamlarına satıldığı iddialarını dile getirdi.
“ORTAK HEDEFLERİ VARDI”
Yahudilerin ortak hedeflerinin arasında Kıbrıs adasının da olduğunu ifade eden Tarhan, şu anda Türkiye üzerinden bu yolun açıldığını ifade etti. Yahudilerin paravan şirketler aracılığıyla gizli yatırımlar yaparak Kuzey Kıbrıs’taki sahil şeridini parsellediklerini belirten Tarhan, bugün itibarıyla KKTC’li ortak bularak amaçlarına doğru yol aldıklarını söyledi.
“MASONİK TEŞKİLATLAR OLUŞUYOR”
Yahudilerin yeni yapılanmasıyla birlikte KKTC’de masonik teşkilatların da oluştuğunu savunan Tarhan sözlerini şöyle sürdürdü: “Yasaları aşmak için şeytanca planlar yapan şirketler, aldıkları tapuları KKTC vatandaşı olan işbirlikçilerinin üzerine yapıyor. O yüzden bunları net olarak ortaya koymak zor. 260 tane şirket kuruldu ve bu şirketler üzerinden belli oranlarda mal alıyorlar. Kazpaz’daki Marina 2000 yılında işkadını Sıdıka Atalay’a verilmişti. Atalay üzerinden aldılar. Birçok yapılanmanın arkasında bu insanlar var. V… Bank’ın arkasında da bu insanlar var. V… Bank resmi, kayıtları da var. O şirket vasıtasıyla işlerini yürütebiliyorlar. Ortaya çıkıp ‘biz bunu yapıyoruz’ demiyorlar ama yasal zeminler oluşturup yapıyorlar.”
“KENDİ KOMİSYONLARINA BAKIYORLAR”
Yahudilerin paravan şirketler aracılığıyla eyleme geçmelerinin belge adına ellerini zayıflattığını belirten Tarhan, bunları evrak bazında kanıtlamanın zor olduğunu ancak önemli bilgilere ulaştıklarını, ellerinde bazı kanıtlar bulunduğunu kaydetti. KKTC’deki iş insanlarının kendi alacağı komisyona bakarak bu kişilerle işbirliği içine girdiğini ifade eden Tarhan “Bunlar başkalarının üzerinden hareket ediyor. Netice itibarıyla KKTC’li iş insanı da kendi komisyonunun hesabını yapıyor” dedi.
“GÜNEY’DE DE ÇALIŞMALARI VAR”
İsrail’in son dönemde Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile de ekonomik, siyasi ve askeri anlaşmalar imzalandığını söyleyen Tarhan, Yahudilerin Güney Kıbrıs’la Münhasır Ekonomik Alan anlaşması içindeki 12. Parsel içinde attıkları imzayı anımsattı. İsraillilerin hedeflerinin çok büyük olduğunun altını çizen Tarhan, “Akdeniz havzasını kontrol altında tutmak için her yolu deniyorlar. İleriye yönelik hesapları var ancak ne kadarını başarırlar bilmiyorum.
“TÜRKİYEYİ DÜŞMAN GÖSTEREREK YUNANİSTAN’A YANAŞIYORLAR”
Türkiye’yi kendilerine düşman göstererek Yunanistan’a yanaşıyorlar. Niyetleri Yunan adalarını kullanmak. Yunanistan’ın düştüğü ekonomik sıkıntıda da bunların payı olduğunu düşünüyorum. Türkiye ile dost olmadığı imajının yürütüleceğini ve gelişmeleri Yunanistan üzerinden yürütme çabaları içinde olduklarını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
İYİKAL: “TESPİT ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL”
Öte yandan Star Kıbrıs’ın sorularını yanıtlayan Tapu ve Kadastro Dairesi Müdürü Hüdaverdi İyikal İsraillilerin KKTC’den herhangi bir yabancının alabileceği kadar mal alma hakkı olduğunu ancak KKTC vatandaşı bir kişiyle şirket kurduğu taktirde farklı bir uygulamaya tabi tutulduğunu kaydetti. “Bizde Yahudilerin ne kadar mal aldıklarına dair net bir bilgi yok” diyen İyikal, İçişleri Bakanlığı’nın bunu bilebileceğini dile getirdi.
“YABANCI BİR DÖNÜM ALABİLİR”
Yabancı bir kişinin yasalarca en fazla bir dönüm yer alabileceğinin altını çizen İyikal şunları söyledi: “Bir İsrailli, bir yabancının alabileceği kadar yani en fazla bir dönüm yer alabilir. Ancak otel motel kuracaksa veya başka bir ticari faaliyeti varsa, projesini götürür, izin alır. Bakanlar Kurulu kendilerine 50 dönüm, 100 dönüm verebilir.”