Londra’daki Imperial College Kanser Araştırma Bölümü Başkanı Prof. Mustafa Camgöz, kanserin yayılmasını önleyecek yeni ilaç nesli bulduklarını açıklayarak, klinik testlerin seneye başlayacağını müjdeledi. Yeni nesil ilaçların toksik özellik taşımadığını, kemoterapi gibi öldürmediğini açıklayan 58 yaşındaki Prof. Camgöz, “ Kanseri diyabet, astım, ritim bozukluğu gibi kontrol edilen hastalık haline getirmenin eşiğindeyiz. Yeni nesil ilaçlar Imperial College’da belirlendi ve patentlendi. Beş yıl içinde de tesirlerini göreceğiz” dedi
Mihrişah SAFA
DÜNYANIN en saygın kanser araştırma uzmanlarından kabul edilen Londra Imperial College Kanser Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Mustafa Camgöz, kanserin dağılmasını önleyici, solid tümörlerin yayılmasına son verecek yeni ilaç nesli bulduklarını açıklayarak, önümüzdeki sene klinik deneylere başlayacaklarını açıkladı.
Hem beyin bilimi, hem de kanser biyolojisi dallarında 2 ayrı profesörlüğü bulunan ender bilim adamlarından biri olan 58 yaşındaki Kıbrıs asıllı Prof. Camgöz, gazetemize yaptığı özel açıklamada “ Bu ilaçlar toksik degil. Kemoterapi gibi öldürücü değil... Kanseri, öldürücü olmaktan çıkartıp, kronik hastalık haline getirme hedefindeyiz. Kanseri, diabet, astım, ritim bozukluğu gibi yaşanabilir hastalık yapma yolundayız. Yeni nesil ilaçlar, 40 yıldır çalıştığım Imperial College’da belirlendi ve patentlendi. Beş yıl içinde de tesirlerini göreceğiz. Hap şeklinde olacak yeni kanser ilaçları pahalı olmayacak” müjdesini verdi. Tıp dünyasına kanser alanındaki gelişmelere ve çalışmalara dikkati çeken Prof. Mustafa Camgöz, kanserli hücrelerdeki hiperaktivite, hareketliliğin bu yeni nesil ilaçlarla bloke edilip, hastalığın yayılmasını, dolayısıyla ölümü engellediğini söyledi.
“KANSERİ KRONİK HALE GETİRECEĞİZ”
Londra Imperial College’da 15 yıldır Kanser Araştırma Merkezinin başkanlığını yürüten Lefkoşa doğumlu Prof. Mustafa Camgöz, İngiliz basınında da yer alan yeni buluşla ilgili gazetemize şu bilgileri verdi;
“- Kanser hastalıklarında ölüme yol açan ana neden, kanserin yayılmasıdır. Kanser mekanizmasında ur veya tümör vardır. Bir de metastas aşaması. Bir uru oluşturan mekanizma ile ksnerin dağılmasını sağlayan mekanizmalar değişiktir. Kanser hastalıklarında ölüme yol açan ana neden dağılmasıdır. Tıp dünyası ve onkoloji dünyasının hedefi kanserin dağılmasını önlemektir. Bu nedenle son yıllarda tüm kanser araştırma merkezleri, bu ikinci set mekanizmayı anlamaya yoğunlaştı. Böylece kanseri ölümcül hastalık olmaktan çıkarıp, kronik hastalık haline getirmek, onunla yaşanacak hale getirmeye hedeflendik. Yani artık kanser, bu yeni nesil ilaçlarla diabet, astım, kalp rahatsızlıkları, ritim bozuklukları gibi ciddi, ancak yaşanabilir hale gelebilecek. Kanser dağılmadığı sürece hayat da devam eder. Konu solid tümörleri kapsıyor. Hedefimiz ise solid tümördeki dağılmayı önlemek”
NASIL ÖNLENECEK?
Kanserin dağılması, yayılmasını önleme fikrini 10-12 yıldır geliştiriyorum. Yeni buluşumuz, yeni ilacın keşfedilmesi. Biz önce mekanizmayı keşfettik, ondan sonra bu mekanizmayı ilaç yoluyla nasıl kontrol edebileceğimiz üzerinde durduk. Burada benim rolümde, 25 yıl gibi uzun süre sinir bilimlerinden (neuro science) aldığımız tecrübe. Benim ilk profesörlüğüm bu daldadır. Bu tecrübeleri, onkolojide teknik ve fikir olarak uyguladık. Bu bize kanserin yeni bir resmini çizdi. Bu yeni imajda dağılan kanser hücrelerinde, kanserin dağılmasında hücrelerdeki hiper aktif şekilde elektrik sinyallarini geliştirdiğini gördük. Hücreler heyecanlı oluyor. Bu da kanserin yayılmasında agresifliğin büyük katkısı olduğunun kanıtı. Yani en basit şekilde kansere bakışımız aynen saralı beyin gibi vücut nasıl kontroldan çıkarsa, kanserde de benzeri bir olay, hareket görüyoruz. Hepsinin altında hücreler hiperaktif mod’a girip, etraflarına aldırmadan, saygı göstermeden, etraflarını sindirip, eritip yayılıyorlar. Kana karıştıktan sonra vücudun değişik yerlerine girebiliyorlar. Bu hiperaktivite orada da devam ediyor. Şu anda bu hiperaktiviteyi blok yapmak için yeni ilaç nesli bulundu. Bu ilaçlar toksik (zehirli) değil. Kemoterapi gibi öldürücü değil… Amacımız kanseri kronik hale getirmek.
KANSER ÇOK KURNAZ
Kanserle başa çıkmada dikkatli davranılması gerektiğinin de altını çizen Prof Mustada Camgöz, yeni buluşuyla ilgili şöyle devam etti;
“- Dünyanın görüşü kanseri öldürmek değil. Bir süre için öldürüp azaltsak bile, kanser çok kurnaz bir hastalık. O kullanılan ilaca dirençli şekilde geriye dönüp, daha agresiv (saldırgan) şekilde hastayı öldürebilir. Tüm dünyada bu görüş etkin hale geldi. İlk etap kanseri öldürmeyelim, kontrol edip yayılmasını önleyelim. En ideal ilaç yolu, toksik olmayan, sağlıklı dokulara zarar vermeden, yani kemoterapi gibi olmadan kanserin dağılmasın önlemek. Biz kanseri önleyici ilaçlarımızı Imperial College’da belirledik ve patentleme yapıldı, dosyalandı. Beklentimiz, önümüzdeki yıl içinde klinik deneme işlemlerine başlayacağız. Klinik deneme kolay iş değil. Şirketle mi, okulla mı, hangi merkezlerde yapılacağı belirlenecek. Tek merkezde böyle önemli deneyler olmaz. Milyonlarca sterlinlik iş, kaynağı nereden gelecek... Bunların hepsi saptanacak.. Bu projeyi ve buluşu ben belirledim, Imperial College da patentini yaptı. 2011 ‘de patent bazında işleme başlamaya hazırız. Bu yeni nesil ilaçlar, hap şeklinde olacak. Başlayabilirsek, 5 yıl içinde yeni nesil ilaçların nasıl tesirli olacağını da klinik bazında değerlendireceğiz. Biz kanser hastası, örneğin meme kanserli bir hastaya, hemen bizim ilacımızdan uygulayabileceğiz. İlacımız uygulansın ki, hastalık yayılmasın. İlk etap, kanserin dağılmasını bu haplarla önlemek.”
İLAÇ PAHALI OLMAYACAK
Kanserin dağılmasını önleyecek hapların pahalı olup olmayacağıyla ilgili sorumuza ise Prof. Mustafa Camgöz, “ Kanserin kendi ekonomisi var. Ama ilaçlarımız ne pahalı, ne de toksik olacak.” Yanıtını verdi.
PROF. MUSTAFA CAMGÖZ KİMDİR?
Lefkoşa 1952 doğumlu Mustafa Camgöz, liseyi İngiliz Kolejinde okudu. 1970 yılında İngiltere’ye geldi ve Imperial College’da okudu. Önce fizik bölümünü bitirdi, daha sonra bio fizik doktorası yaptı. Ardından ise bio tıp doktorası. 1995 yılında Neuro Biyoloji profesörü oldu.(Beyin bilimi). Ardından 2005 yılında profesörlüğü “kanser biyolojisi”ne değiştirildi. İki değişik profesörlük ünvanına sahip ender bilim adamlarından olan Prof. Camgöz’ün uzmanlığı, belki de dünyada bu dalda ilk defa uygulandı. Türk profesör, bu dalda dünyaya lider oldu. 40 yıldır Imperial College’da görevli olan Prof. Camgöz, daha önce prostat ve meme kanseri buluşlarıyla da adını kanser alanında duyurdu. Kanser çalışmalarında dünyanın saygın isimlerinden kabul edilen 5 yaşındaki profesör, bu konuda sahanın artık olgunlaştığı ve dünyanın da bunu kabul ettiği görüşünde.