Rumlara hayranım.
Yunanlılara da.
Avrupa Parlamentosu milletvekili iken Yunanlıları çok kıskanırdım. Çünkü ister 'faşist', 'ister komunist', 'ister sosyal demokrat' ya da 'bağımsız' Yunanistan söz konusu olduğunda hepsi 'tek bir cephe' oluyorlardı ve hala oluyorlar.
Yunanlı milletvekillerine 'Türkiye', 'Kıbrıs', 'Makedonya', 'Trakya'da Müslüman Azınlık' ya da 'Ege' gibi anahtar kelimeleri dile getirin hemen aralarındaki kavgayı, tartışmayı ve ayrılıkları bir kenara bırakıp 'Yunanistan'ı birlikte en iyi şekilde savunmaya' başlarlardı ve hala öyleler.
Rumlar da farklı değil.
Ya biz!
Ünlü 'cehennem fıkrası' bizim için yazılmış olmalı!
İsrail hiç bir gereği yokken tamamen sorumsuz bir askeri operasyonda tüm insan haklarını, uluslararası hukuku ve hukuk devleti prensiplerini ayaklar altına alarak 9 insanımızı katlediyor. Özür dilemeyi red edecek kadar 'gözü dönmüş' bir kriz yönetiminden yoksun yöneticiler kışkırtmaya devam ediyor.
Bizde ise bazıları hala sadece tek taraflı 'Ankara'ya her türlü eleştiriyi yapmayı' marifet sanmaktalar.
İsrail bununla da yetinmiyor. Doğu Akdeniz'i bir 'İsrail Gölü' şeklinde istismar etmeye çalışıyor. Bu amaçla Rum Kesimi'ni 'siz önden gidin, biz arkanızdan geliyoruz' şeklinde 'ateşe itiyor'.
Biz de İsrail'in ve Rum Kesimi'nin aslında sürmekte olan müzakerelere saygı olarak atmamaları gerekn adımlar söz konusu olduğunda hemen Türkiye'yi eleştirmeye meraklı olanlar 'Türkiye sana ne oluyor' tarzı yazıları kaleme almaya başlıyorlar.
Bu malüm çevreler 'Kıbrıs karasularında ve çevresinde İsrail savaş gemilerinin ve uçaklarının ne işi var?' diye sormuyorlar. Tek dertleri Türkiye ile!
Tam 'Nasreddin Hocalık' bir durum bu yaşadığımız. 'Hırsızın hiç mi suçu yok?' diye sormak lazım bunlara!
Şimdi de takmışlar Piri Reis gemisine. Önemli olan Türkiye'yi eleştirmek ve 'Ankara'ya karşı olmak' olduğundan gemiyi yetersiz bulmaktalar.
Sanki sondajdan, sismik araştırmadan ve de denizcilikten çok anlarmış gibi ahkam kesmekteler.
Kendi evlerinde bir ampulü bile değiştiremeyenler ya da otomobillerinin yağı azaldığında ne yapacaklarını bilmeyenler Piri Reis'in motorları üzerine uzmanmışçasına eleştiriler dile getirmekteler.
Bu nedenle Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Avni Benli'ye teşekkürler.
Kendisi 'Koca Piri Reis'in Akdeniz'in en teknik donanımlı gemilerinden biri olduğunu' açıkladı.
Prof. Dr. Benli yaptığı yazılı açıklamayı sizlerle paylaşmayı bir görev olarak görmekteyim: ''Piri Reis Araştırma Gemisi, oldukça yoğun olarak yılda 200 gün üzerinde çalışan bir gemidir. Geminin karadaki 3 destek personeli ve diğer dönüşümlü personel ile birlikte toplam 17 personeli bulunmaktadır. Gemide, çalışmalar sırasında mürettebat olarak 11 personel bulunur. Koca Piri Reis, Akdeniz'in en teknik donanımlı (high technology) gemilerinden biridir. Geçtiğimiz yıl, Güney Akım Projesi fizibilite çalışmalarını yapmıştır. Ayrıca, büyük bir petrol şirketinin Libya'dan Gürcistan'a kadar alandaki yaptığı çalışmalarda yararlanmakta olduğu bir gemidir. Dünyada, üniversite bünyesindeki araştırma gemilerinde, Koca Piri Reis dışında 1500 metre streamere ve yüksek teknoloji ürünü sismik sistemlere sahip gemi çok azdır. Son bir yılda, 3 yabancı üniversite ve şirket adına Akdeniz ve Karadeniz'de çalışmalar yapmıştır. Ayrıca yine geçen sene Akdeniz'de 1500 kilometre sismik hat kaydı yapılmıştır. Bu çalışmayla ilgili daha ayrıntılı bilgilere, 2010 yılı temmuz ayındaki Yunan medyasından ulaşmak mümkündür. Gerekli bakımlarının yapılması ve üzerindeki yüksek teknolojiye sahip ölçüm ve örnekleme cihazlarının yenilenmesi ile aktiviteleri sürdürülebilmektedir. Bugün, Koca Piri Reis 33 yaşındadır ve ilgili teknoloji son derece dikkatli takip edilmekte, cihazları sürekli yenilenmektedir. Halen Akdeniz'in, yalnızca sismik değil, tüm diğer deniz araştırma disiplinlerinin yararlandığı ölçüm ve örnekleme cihazları açısından da (Jeoloji, Biyoloji, Kimya, Fiziksel oşinografi, Deniz Mühendisliği, Arkeoloji, vb.) en yüksek teknolojiye sahip gemilerinden biridir.
Bugüne değin Akdeniz'de 18 bin kilometre, tüm Türkiye'de 60 bin kilometrelik sismik hat kaydını tamamlayarak, veri toplamıştır. Koca Piri Reis, sondaj gemisi olmayıp, sondaj yapılabilecek alanların saptanması için gerekli verileri toplama yeteneğine sahip bir araştırma gemisidir.
Türkiye'ye, 1978 yılından bu yana başta Türkiye'nin deniz hak ve menfaatleri kapsamında olmak üzere, resmi ve özel kuruluşlara yılda 200 günden fazla kesintisiz hizmet veren Koca Piri Reis Araştırma Gemisi'nin, halen Kıbrıs'ın güneyinde görev yapması ve gelecekte de yapacak olması, ülkemiz için bir gurur kaynağı olsa gerektir.'
İşte böyle varsın bazıları Koca Piri Reis gemisi ile kendilerince dalga geçerek 'komplekslerini tatmin etsinler'. Koca Piri Reis ve mürettabatı görevlerini yapmaktalar!