Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas; Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ile gerçekleştirilecek üçlü zirve için geçtiğimiz gün New York’a varışında; birtakım açıklamalarda bulundu. Haravgi gazetesi, “BM İlkeleri Savunsun” başlıklı haberinde, Hristofyas’ın Kıbrıs Türk tarafını anlayış göstermeye ve görüşlerini olumlu yönde değiştirmeye çağırdığını, bununla birlikte Hristofyas’ın, Türk tarafının sergilemekte olduğunu iddia ettiği davranışlar yüzünden; New York görüşmesiyle ilgili iyi ve büyük beklentilere sahip olmadığını ifade ettiğini öne sürdü. Hristofyas’ın, bugün ve yarın olmak üzere iki gün gerçekleştirilecek zirve esnasında, gerçek ilerleme adımları ortaya çıkmasını umduğunu belirttiğini yazan gazete, Hristofyas’ın, bunun mümkün olması için; Kıbrıs Türk ve Türk taraflarının, uzlaşmaz görüşleriyle ilgili tutumlarını değiştirmeleri gerektiğine işaret ettiğini yazdı. New York’a varışında gazetecilere yaptığı açıklamada, Türk tarafının sergilemekte olduğunu iddia ettiği davranışlar yüzünden; New York zirvesiyle ilgili olarak iyi ve büyük beklentilere sahip olmadığını dile getiren Hristofyas, Kıbrıs Türk tarafına yönelik çağrısının; anlayış göstermesi, aynı zamanda görüşlerini daha iyi ve olumlu yönde değiştirmesi olduğunu söyledi.

Habere göre Hristofyas, BM ve BM Genel Sekreteri Ban’a; ilkeleri ve her şeyden önce BM kararlarını müdafaa etme çağrısında da bulundu. Liderlerin 7 Temmuz’da Cenevre’de Genel Sekreter ile bir araya geldikleri zaman, her iki liderin de söz verdiği gibi; ileriye dönük hareketler var olacağını beklediklerini anımsatan Hristofyas, Kıbrıs’a döndüklerini ve ne yazık ki Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye yüzünden, özellikle “Yönetim” başlığı gibi Kıbrıs sorununun çok önemli boyutlarında geriye doğru gittiklerini ileri sürdü. Kıbrıs Türk tarafının yapmakta olduğu açıklamaların “suçlama oyunu (blame game)” meydana getirmeyi hedeflemekte olduğunu iddia eden Hristofyas, kısaca şöyle devam etti: “Kıbrıs Türk tarafı, Kıbrıs sorununun önemli boyutlarında olumsuz bir şekilde tutum değiştirmekteyken, durumu; anlaşmaya çok da yakınmışız gibi göstermeye çalışıyor. Benim kendi isteğim de anlaşmaya çok yakın olmamızdır. Ancak değiliz... Ve BM Genel Sekreteri’nin danışmanları tarafından doğru bir şekilde bilgilendirilmesini, aynı zamanda durumun doğru bir şekilde değerlendirilmesini umuyor ve ümit ediyorum.”