Başarısız Olan Politikacı Gider ve Bu Son Başarısıdır

Türkiye ve KKTC açısından baktığımızda maalesef hiç bir anlam ifade etmiyor yazımın başlığı. Düşünün CHP'nin eski Başkanı Deniz Baykal'ı! Başarısızlığın romanı yazılsaydı, Deniz Baykal bu romanın tartışmasız kahramanı olurdu.

Türkiye ve KKTC açısından baktığımızda maalesef hiç bir anlam ifade etmiyor yazımın başlığı.
Düşünün CHP'nin eski Başkanı Deniz Baykal'ı! Başarısızlığın romanı yazılsaydı, Deniz Baykal bu romanın tartışmasız kahramanı olurdu. Televizyonda 'Başarısız' diye bir dizi film sunulsaydı ve Baykal kahramanı olsaydı bu dizi hiç bitmezdi. Onca yıl CHP'nin başkanlık koltuğunda bir seçim yenilgisinden diğerine koşturarak partisini hiç bir zaman 'iktidar alternatifi' yapmama başarısını gösterme başarısızlığına rağmen sürekli başkan seçilme başarısını göstermek sadece Türkiye ve CHP'ye özgü olsa gerek!

Dilerim CHP'nin şimdiki Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun durumu Baykal'a benzemez.

MHP Başkanı Devlet Bahçeli en son ne zaman başarılı oldu? Ama hep Başkan.

Türkiye'de ufacık çocuktum parti liderlerinin adı Demirel, Ecevit, Türkeş idi. Koca delikanlı oldum isimler değişmedi. Delikanlılık çağım bittiğinde isimler hala aynıydı. İkisine rahmet eylesin ama üçüncüsü yarın bir seçim olduğunda parti kurup seçime katılsa şaşırmam: Sayın Demirel.

Türkiye ve KKTC'de dünyanın bir çok ülkesinin tersine seçim yenilgileri sonrası partilerin başkan değiştirme alışkanlığı yok diyebiliriz.

Parti liderleri seçim kaybettiklerinde ilk tepkileri 'oyumuzu arttırdık' ya da 'seçmen kandırıldı' tarzında oluyor. Hiç biri çıkıp 'Seçimi kaybettik. Partimin başkanı olarak sorumluluk benimdir ve sorumluluğumı üstlenip istifa ediyorum' deme ihtiyacı duymuyor.

İktidarda da olsalar ve hükümetler başarılı olmasa da Türkiye'de ya da KKTC'de bir başbakanın 'istifa ediyorum' dediğine tanık olan kuşak acaba hangisidir?
Oysa o beğenmediğimiz Yunanistan'da gerektiğinde Başbakan ya da Parti Başkanı Giorgos Papandreou 'başarısızlık' nedeniyle 'istifa ediyorum' diyebilmekte.
İtalya'da hepimizin çoğu kez eleştirdiğimiz ve mizahi takıldığımız Başbakan Silvio Berluconi de şaşırtmadı mı bizi 'istifa edeceğim' diyerek.

Türkiye dostu olduğu için çok sevilen Almanya'nın eski Şansölyesi Gerhard Schröder'de iki dönemlik iktidarının sonunda kıl payı kaçırdığı seçimin ardından Başbakan Yardımcısı olmak gibi bir konumu doğal olarak aklından bile geçirmeksizin istifa edip, kenara çekilmedi mi?
İngiltere'de Tony Blair aynı doğru kararı alarak güzel bir örnek olmadı mı?

Demokrasilerin en güzel yanıdır, günü geldiğinde değişimin gerçekleşmesi.

Kendilerinin ardından doğru zamanda gelecek olan yöneticileri hazırlamayan liderler aslında en hazin son ile muhteşem saltanatlarını sona erdirenler olmuştur. Çünkü doğal olarak her lider günü geldiğinde kendi gitmez ise 'devrilir' ve aslında işte o an belki de hiç hak etmediği şekilde 'kaybeden' oluverir.

Halbuki 'seçim kaybettiklerinde' kendileri gidenler her zaman 'kazananlardır'. Gönüllü olarak kenara çekilenler 'bir bilen' olarak yaşamlarının geri kalanında da hep 'el üstünde' tutulurlar.

Örneğin Bülent Ecevit'in çevresinin ona karşı yaptığı en büyük kötülük onun artık ayakta duramadığı zamanda da onu neredeyse taşıyarak Ecevit ismine en büyük zararı vermek olmuştur.

AB ülkelerindeki son gelişmelere baktığımızda başarısız başbakanların ve parti başkanlarının 'gidiyorum' dedikleri anda ülkelerin zarar görmediğini tam tersine kendilerinden daha genç yeni liderlerin sorumlulukları teslim aldığını görüyoruz.

Darısı başımıza!
Bu haber 504 defa okunmuştur
  • Sadik  Lefkosa - 13.11.2011 Sayin Ceyhun yaziniz super ama biz[Kibrisli Turkler]belki de Kibris Turk tarihinde en beceriksiz ,pasif lider olarak gececek olan Sayin Eroglu'nu yetmisinde Cumhurbaskani sectik,son kulanis tarihi cooktan gecmis olan sayin Kucuk'u basbakan yaptik.Hicbir vizyonumuz olmadan sirf kisisel cikarlarimizi dusunerek toplumsal cikarlarimizi bir kenara iterek oy verdikce biz ve bizim gibi toplumlar uzayli kalmaya mahkumdurlar.

:

:

:

: