Bu akşam Türk Milli Takımı Hırvatistan karşısında terlerken bizim halimiz de televizyon ekranlarının başında hiç farklı olmayacak. Almanya’daki tüm akrabaları Alman olan oğullarım ise her Türkiye Milli Maçı sonrası olduğu gibi yine ellerinde Türk Bayrakları galibiyeti kutlamaya hazırlanıyorlar. Oliver’in otomobilinin arka kapılarından birinde Türk, diğerinde Alman bayrağı dalgalanmakta. Bagajda ise yeni satın aldığı kocaman bir Türk bayrağı var. Kardeşi Dominik ise otomobilinin iki yanında birer Türk bayrağı dalgalandırmakta. Türkiye Milli Maçları sonrasında her ikisi de yanlarına Alman arkadaşlarını da alıp yollara dökülüyorlar. Yollar binlerce Türkiye kökenli Almanyalı’nın otomobilleri ile dolup taşıyor. Türk bayrakları ile tüm caddeler 'kırmızı beyaz' oluveriyor.
Oğullarımı izlerken bizim çocukluk zamanımızdaki 'çocukça solculuk' yıllarımız aklıma geliyor. O zamanlar bayrak bizim için tabuydu. Hâlbuki ne kadar yanlış. 'Daha iyi koşullara ulaştırmak' istediğimiz ülkemizin sembolü olan bayrak bizi niye rahatsız etsin?. İşte milliyetçilik ile zerre kadar ilişkisi olmayan 'yarı Alman yarı Türk' gençler. Almanya oynadığında ellerinde Alman bayrakları ve Türkiye maçlarında da Türk bayrakları ile coşuyorlar. Tamam, itiraf ediyorum anneleri Alman olan oğullarımın kendilerini hiç bir zaman orada yaşamamış olmalarına rağmen kendilerini babalarından dolayı 'daha Türk' ve de Türkiye´ye 'daha yakın' hissetmeleri beni sevindiriyor. Onları ellerinde Türk bayrakları ile Almanya yollarında görmek de beni keyiflendiriyor.
Dilerim bu gece de Almanya yolları Türk bayrakları ile dolar. Galibiyeti hep birlikte kutlarız. Bu sefer benim cabrio ile konvoya ben de katılacağım. Hem de Alman dostlarımla. Üstelik elimde de kurtarılmış bir bayrakla! Yıllar önce Frankfurt´ta
Opera’nın önünde 'Bosna Savaşı' sürerken gerçekleştirdiğimiz bir mitingi sabote etmek isteyen Sırplar’ın bir Türk Bayrağını yakmalarını engellemiştim. Ellerinden aldığım Bu bayrağı babamlar üzerindeki yanık delikleri ile bayramlarda Yeniköy´deki evlerinin penceresinden dalgalandırırlar. Bu sefer ben onu Almanya´ya geri götürüyorum akşama galibiyetimizi kutlamaya!
Bu güzel sevinci ve heyecanı Almanya´da yaşamak çok güzel. Ayrıca ülkelerin ve ulusların değerleri bayraklarını milliyetçi ve ırkçı ellere bırakmak yerine futbol heyecanı ile bu bayrakları dalgalandıran pırıl, pırıl insanlarla aynı coşkuyu paylaşmak da doğru olanı!
Bu maçların heyecanı arasında bir başka güzel gelişmeyi de siz okurlarımla paylaşmak istiyorum. Geçenlerde UBP Başkanı Tahsin Ertuğruloglu başkanlığında bir heyetle Berlin´e gitmiş ve Kuzey Kıbrıs için başarılı geçen bir geziye tanıklık etmiştim. Orada Kıbrıslı dostları yine dostum CDU Federal Yönetim Kurulu üyesi ve Berlin Eyalet Parlamentosu milletvekili Emine Demirbüken ile tanıştırmıştım. Dileğim Emine´nin UBP ve CDU arasında bir köprü olmasıydı. Şimdi büyük bir mutlulukla bu dileğimin gerçekleştiğini görmekteyim. Önümüzdeki Pazartesi´den itibaren Brüksel´de bir dizi temaslarda bulunacak olan Tahsin Ertuğruloğlu ve UBP Heyeti için CDU´lu Avrupa Parlamentosu milletvekilleri ile öyle muhteşem bir program hazırlamış ki Emine Demirbüken, onu kutlarım. UBP ve CDU arasında gelişen ilişkiler KKTC için çok yararlı olacak. Ben de sanırım bu son gezi sonrası iç rahatlığı ile tamamen geri çekilebileceğim.
Son olarak da beni çok heyecanlandıran bir olayı sizlere aktarmak istiyorum. Ayşemden Akın, 16 yaşındaki Eda Uçarcan’ın doğumu sırasında yapılan bir hata sonucu yatağa mahkum olmasını sona erdirebilmek amacıyla tedavi edilebilmesi için çok çaba vermiş ama KKTC´nin olanakları sınırlı olduğundan amacına ulaşamamış. Geçen gün birlikte Almanya ile irtibat kurduk ve bugüne kadar benzeri durumlarda çok sayıda TC vatandaşına yardım eden Türk Alman Sağlık Vakfı’na ulaştık. Almanya´nın Hessen Eyaleti’nde Giessen kentindeki Türk Alman Sağlık Vakfı Başkanı Dr. Yaşar Bilgin dostum da hemen ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını söyledi. Şimdi Alman doktorlar için ön bilgileri topluyoruz. Hazırlanan dosyayı hemen Dr. Yaşar Bilgin´e teslim edeceğim. Onun da gerekeni yapacağından eminim.
