İngiliz Milli Arşivlerinden yapılan en son açıklama, Başpiskopos Makarios’un 1956 yılında sürgüne gönderilmesinin, adadaki barış görüşmeleri sonuçlanmadan planlandığını, Britanya siyasi makamlarının Rum lideri “ diken” olarak gördüğünü ortaya koydu
Mihrişah SAFA
İngiliz Milli Arşivlerinden yapılan en son açıklama, Başpiskopos Makarios’un 1956 yılında sürgüne gönderilmesinin, adadaki barış görüşmeleri sonuçlanmadan planlandığını, Britanya siyasi makamlarının Rum lideri “ diken” olarak gördüğünü ortaya koydu. The Times gazetesinde yer alan habere göre, Makarios’un sürgüne gönderildiği Seychelles adası valisine İngilizlerin 1955 yılında (sürgünden bir yıl önce) yazdığı ve üzerinde “ gizli” yazılı mektupta, İngiliz sömürge güçlerinin başpiskoposun adadan sınır dışı edilmesi planları yer alıyordu. 1955 yılı Aralık ayında adadaki barış görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine Mart 1956’da Seychelles’e sürgün gönderilen Makarios’la ilgili kararın barış görüşmeleri sonuçlanmadan İngilizler tarafından alındığını kaydeden The Times, “ Bu da Britanya makamlarının adadaki barış görüşmelerinin hiçbir zaman başarıyla sonuçlanmasından yana olmadığını göstermesinin işaretidir” ifadesini kullandı. Devlet Bakanlığı müsteşarı Sir John Martin’in, Sir William Addis’e yazdığı ve Kıbrıs’tan önemli bir ziyaretçinin adada “kendi isteği dışında tutulduğuna” ilişkin mektup ve telgraflar, Kıbrıs ve Seychelles arasında Makarios’la ilgili ev hapsine ilişkin bilgileri içeriyor. Bu mektuplarda, Makarios’un “ Sans Souci” yani “Üzüntüsüz” anlamına gelen bir evde kaldığı, bunun çok küçük olduğu, daha geniş ve adı “ La Bastille” olan bir başka rezidansa geçirilmesi önerisinin bulunduğu yer aldı. Bu teklif üzerine Seychelles makamlarının Fransız hapisanesinin adını taşıyan eve karşı geldiği, Sir William’ın da bunun üzerine yazdığı mektupta, “ muhaliflerin eline böyle bir koz vermemek için Sans Souci adlı evde kalmaya devam etmesini” istediği haberde ifade edildi. The Times’in haberinde, ayrıca Seychelles makamlarının, Makarios’a gönderilen ve üzerinde hem İngilizce, hem de Yunanca yazılmış gazeteye sarılı bir pakette zehir bulunduğunu da yer aldı. Beyaz kristallerin “ strychnine” striknin adlı çok küçük miktarlarda ilaç olarak kullanılan zehiri içerdiğini yazan The Times, “Makarios’un buna rağmen Başpiskopos olarak devam ettiğini ve 1969’da Kıbrıs Cumhuriyeti Devlet başkanı olduğunu ve 1974’de askeri darbeyle düşürüldüğünü, 1977’de ise öldüğünü” yazdı.