Editörden köşesinde bugün, siz Star Kıbrıs okurlarıyla ilginç bir mektubu paylaşacağız. Duyarlı bir televizyon izleyecisi gönderdi bu e postayı. Hem Kuzey Kıbrıs, hem de Star Kıbrıs Medya Grubu’ndaki basın özgürlüğüne örnek olması açısından bu gönderideki tespitleri sizlerle paylaşıyoruz.

“Kanal sahibi, aleyhindeki yayına müsade etti

Kuzey Kıbrıs medyasında editörlük hizmeti eksikliğinin olduğu ve ortaya çıkan ürünlerin kontrolünün medya sahipleri tarafından yürütüldüğü zaman zaman söylendi. Medya dünyasında son zamanlarda eşine az rastlanan çok ilginç bir olay yaşandı ADA TV’de.

İskele milletvekili Ejder Aslanbaba’nın kanalda kendisinin sunduğu bir programı var. Aslanbaba bu programı son zamanlarda, devletin Boğaz bölgesindeki yerleşim yerlerine ve otel inşaa edilme olasılığı olan bölgeye sadece birkaç yüz metre uzakta alçıtaşı ocağı açma izni verilmesi kararını (karar değişti) desteklemek için kullandı.

Bunun olması şaşırtıcı bir olaydır. Öncelikle, söz konusu bölgenin milletvekili olan Aslanbaba düşündüğünüzde, onu seçen kişilerin çıkarlarını ve bölgenin refahını sağlamakla mükelleftir. Aynı zamanda, Aslanbaba bölgede inşaat sektöründe gelişmeler yürüten ve öngörülen taşocaklarından en çok etkilenenlerden biri olacak Ali Özmen Safa’ya ait televizyon kanalında çalışmaktadır.

Buna rağmen Aslanbaba’yı kendi görüşlerini ortaya koyma konusunda durdurmak için hiçbirşey yapılmamıştır. Kanal sahibi Ali Ozmen Safa, İskele milletvekilinin programına İngiltere’den bağlanarak, Aslanbaba’ya, araştırmasını doğru bir şekilde yapmadığı yönünde eleştiride bulundu. Safa Aslanbaba’ya Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı yapıp yapmadığını, Bakanlar Kurulu’na önergeyi göndermekle sorumlu olan bakanın kim olduğunu ve ilk elde edilen destekleyici Çevresel Rapor’un temin edilip edilmeyeceğini sordu. Milletvekili hiçbir cevap veremedi ve köşeye sıkışmış gibi görünüyordu.

ADA TV ve Star Kıbrıs bu feci gelişmelere engel olmak için uğraşmasaydı, olaylar ilerlemeye devam edebilirdi. İskele milletvekilinin düşündükleri kendi patronunun çıkarı ve görüşlerine tamamen karşı olsa bile düşüncelerini yansıtmasına izin verildiği için özgürlük kavramı adına güzel bir gelişme.

Voltaire’in de dediği gibi ‘Söylediklerinle hemfikir değilim ancak düşüncelerini dile getirme hakkını mezara kadar savunurum’”