İnsanlık tarihi boyunca haberleşme hep varolmuştur...
İlk çağlarda haberleşmek için davullar kullanılmış,dumanla haberleşme yapıldığını yazıyor tarih kitapları...
Haberleşmenin miladının 19.yüzyıl olduğunu söyleyenler var...
Elektrik kullanımıyla hızla gelişen teknoloji sayesinde insanlar arasındaki iletişim de gelişmeye başladı...
Mors alfabesi, telgraf telefon, radyo, televizyon derken özellikle ‘milenyum’ diye adlandırıldığımız 2000’den sonra internet günlük hayatımıza girdi...
KKTC Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu da dün, Elektronik Haberleşme Yasası çerçevesinde kurulması öngörülen Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurulu’nda Cumhuriyet Meclisi’ni temsilen görev yapacak üyeleri görüşmek için toplandı.
Haberleşmenin insanlık hizmetine sunduğu en önemli araçlardan birisi olan televizyonlarının başında oturan izleyiciler, her Pazartesi olduğu gibi ekranların başına geçti...
Ve...
Yüce Meclis çatısı altına kendilerini temsilen gönderdikleri vekillerin, ‘Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurulu’nun’ neye hizmet edeceğini anlatmasını bekledi.
Kürsüye ilk çıkan vekil, dakika bir gol bir hesabı hiç olmadık bir konudan dem vurdu...
CTP’li Ömer Kalyoncu daha önceki Meclis birleşiminde ‘Be’ dediği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Şerife Ünverdi’ye yine ağır eleştirilerde bulundu.
Kalyoncu, bakan yakınlarının bakanlıkta görev aldığını ve kendi yakınlarının iş takibini gerçekleştirdiğini savundu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Şerife Ünverdi ise, tüm eleştirilere rağmen terbiyesini ve hanımefendiliğini koruyacağını söyledi.
Esas curcuna, CTP’li Ferdi Sabit Soyer’in kendi başbakanlığı döneminde yapıldığı iddia edilen bir uygulamaya cevap vermesinde yaşandı.
Soyer, “Be”nin hakaret olduğu tartışmalarıyla eleştirilerden kaçınılmaya çalışıldığını iddia etti.
CTP döneminde ‘Kamu sınavında sorulan sorular verildi’ yönündeki iddianın doğru olmadığını söyleyen Soyer, ‘Ben bu yalanın içine tükürürüm’ ifadesini kullandı.
Yani anlayacağınız, ha ‘BE’rleşme konusu çok gerdi vekilleri...
Haberleşmeyle ilgili dünden akılda kalan tek şey, İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun, Eğitim Bakanlığı zamanında o dönemin Türkiye Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’ya gönderdiği mektuptu herhalde...
Belkide en eski haberleşme metodlarından olan mektuplaşma dün saatlerce Meclis kürsüsünde konuşuldu...
TDP Başkanı kendine has üslubuyla, Çavuşoğlu’nun, Çubukçu’ya yazdığı mektubu satır satır okudu...
Haberleşme adına tarihi bir mektup olduğunuda söylemeyi unutmadı...
Bakan Çavuşoğlu’da yazdıklarının dün olduğu gibi bugünde arkasında olduğunu, yalnız mektupta anlatmak istediklerinin başka yönlere çekilmesini iyi niyetten uzak bulduğunu söyledi.
Eğer ülkede bir erken seçim olmazsa, 2014’e kadar Meclis’te daha çok mektup okunacak gibi görünüyor...