2012 Ahıska edebiyat yılı

Güne, pırıl pırıl güneşli bir sabahla başlıyoruz. Perdelerden sızan gün ışığı beni keyifle uyandırıyor. Bugün 19 Mayıs 2012…


(MOSKOVA ANILARI -3-)

Güne, pırıl pırıl güneşli bir sabahla başlıyoruz. Perdelerden sızan gün ışığı beni keyifle uyandırıyor. Bugün 19 Mayıs 2012… Gençlik ve Spor Bayramı… Öğrenciliğimde ve devamında gelen öğretmenlik yıllarımda coşkulu kutlamalar aklımda… Işıl ışıl bir gençlik… Onlara hep geleceğe güvenle bakmalarını, çalışmalarını, kendilerine ve ülkelerine yararlı olmalarını, Cumhuriyete sahip çıkmalarını öğütlüyorsunuz. Ne kadar anlamlı ve onurlu bir görev…
Bir gün Umay Hanımla (Günay Türkeş) sohbetimizde, öğretmenlik kanımıza nasıl da işlemiş derken söylediği bir söz beni çok etkilemişti. Sevgili Hocam “ Ayşeciğim, biz yedi yaşından beri okula gidiyoruz. Hayatımız okulla yoğruldu. Biz başka bir hayat bilmeyiz ki!” demişti. Gerçekten de öyle… Önce siz eğitim alıyorsunuz, ardından da eğitim neferi olarak yıllarca, hatta ölünceye kadar topluma hizmet veriyorsunuz. Siz, okul ve eğitim ayrılmaz bir parçanız oluyor. Hayatın her döneminde de öğretme ve öğrenme arzunuz hiç bitmiyor… Bence olağanüstü güzel! Dünyaya bir daha gelseydim, yine öğretmen olurdum.
Farklı bir ülke, hiç tanımadığınız ama aynı dili konuştuğunuz insanlar… Ahıska Türkleri… Yıllardır, onları ve dünyanın dört bir tarafında yaşayan ve Türkçeyi konuşan daha nice değerli bilim insanını, yazar ve şairi, dostumu yakından tanıma fırsatını bana veren KIBATEK kurumuma ne kadar teşekkür etsem azdır. 1998 yılından beri, en faal üyelerden biri olarak, KKTC temsilcisi olarak onlarla çalışmaktan hep mutluluk ve onur duydum. Bugün de aynı gururu hissettiğim bir gün…
Bugün AHISKALILARI daha yakından tanıma günü… Duş alıp kahvaltıya iniyorum. Herkes benim kadar heyecanlı. Çabucak kahvaltı ediyoruz. Odama çıkmadan yemek salonunun yanındaki salona şöyle bir göz atıyorum. Marco Polo Otelinin Kongre Salonu. Kocaman, aydınlık… Arkadaşlarım duvarlara KIBATEK bayraklarını asmış bile… Ülke bayrakları, o kadar çok ki, duvarlara sığmıyor artık… En güzel yerde de KKTC bayrağım… Konuşmacıların masaları bembeyaz örtülerle pek şık, mikrofonları bile hazır…
Salon girişinde hazırlanan masalara Kıbatek bültenleri, broşürler, katılımcı Türkolog, yazar ve şairlere ait kitaplar konmuş bile… Etkinlik sonunda konuklar seçecek, alacak, biz de imzalayıp onlarla sohbet edeceğiz.
Yıllardır KIBATEK, bir ülkeye Edebiyat ödülü veriyor. Bu yıl da AHISKA TÜRKLERİnin edebiyatı ele alındı. Bu bir ilk, onlar için de… Heyecanlanıyorum, koşup tören giysimi geçiriyorum sırtıma ve hemen hazırlanıp aşağı iniyorum. Elimde Kıbrıs Bayrakları, hediyeler ve tanıtım broşürlerim var. Salon dolmuş bile… Gençler, üniversite öğrencileri, yetişkinler… Anlaşılan o ki, Vatan Cemiyeti duyurularını güzel yapmışlar.
Tören başlıyor. 1944 AHISKA SÜRGÜNÜ ANISINA saygı duruşu, ardından ev sahibi sıfatıyla Moskova Ahıska Türkleri Vatan Cemiyeti Başkanı Cavid ALİYEV, KIBATEK adına Onursal Bşk. Feyyaz SAĞLAM, DATÜB adına Prof. Dr. İlyas DOĞAN ve TC Büyükelçisi adına Müsteşar Turan DİLMAÇ tarafından açış konuşmaları yapıldı.
Konuşmacılar, Moskova’da böyle bir etkinliğin yapılmasının tarihi önem taşıdığını ve AHISKA TÜRKLERİ tarihinde bir ilk yaşandığını ifade ettiler. Özellikle Cavid ALİYEV, onları arayıp bulan, tarih ve edebiyatlarıyla ilgilenen KIBATEK heyetine teşekkür ederken çok duyguluydu. Bize var olduğumuzu hissettirdiniz, dedi.
Konuşmaların ardından DATÜB tarafından otelde bir öğle yemeği verildi. Etkinliğe katılan tüm konuklarla da yavaş yavaş tanışma olanağı bulduk. Özellikle gençler, o kadar içten ve sıcaktılar ki, kendimizi bize çok özel hissettirdiler.
Yemek sonrası “ ULUSLAR ARASI AHISKA TÜRKLERİ PANELİ” ne geçildi. Çeşitli ülkelerden sekiz ayrı katılımcı Ahıska Türkleri üzerine bildirilerini sundular, soruları cevapladılar.
KIBATEK 2012 ULUSLAR ARASI ÖDÜLLERİ

AHISKA Roman Ödülü: MİRCEVAT AHISKALI’ya, KIBATEK Bşk. Mevlüt KAPLAN verdi.
AHISKA Şiir Ödülü: Allahverdi PİRİYEV için kızı, Yrd. Doç. Dr. Sevil PİRİYEVA’ya DATÜB Genel Başkan Vekili Prof. Dr. İlyas DOĞAN verdi.
AHISKA Türk Diline Hizmet Ödülü: Prof. Dr. Rossadin Valentin İVANOVİÇ’e Moskova TC Büyükelçiliği adına Müsteşar Turhan DİLMAÇ tarafından takdim edildi.
Bu tören sırasında çok duygulu anlar yaşandı. Ödülünü her alan, duygularını bizimle paylaştı. Sayın İVANOVİÇ, ileri yaşına rağmen (80 li yaşlar olmalı) bize tüm çalışmalarını anlattı. Tamamlanmayı bekleyen pek çok eserinden söz etti. İnanın beyefendinin yaşama bağlılığı, ilme verdiği değer beni çok etkiledi. Araştırmacılığa ömrünü adamış bir insandı.
KIBATEK ŞİİR ŞÖLENİ

Ödüllerin ardından şiir şölenine geçildi. Şölene Türkiye, Rusya, KKTC, Kazakistan, Azerbaycan ve Ahıska şairleri katıldı. Sırayla kendimizi tanıtıp şiirlerimizden örnekler veriyorduk. Katılımcılara teşekkür plaketleri ve onur belgeleri takdim edildi.
Sıra bana geldiğinde, ben onur belgemi DATÜB Bşk. Prof. Dr. İlyas DOĞAN’dan aldım. Kendilerine Kıbrıs haritalı bir tabak hediye ettim. Ayrıca Ahıska Türkleri VATAN Cemiyeti Başkanı Cavid ALİYEV’e , KKTC bayrağımızı ve üzerinde Kıbrıs haritası bulunan kabartma bir duvar saati armağan ettim. Yanında da Kıbrıs’ı tanıtan broşürler ve cd de verdim.
Toplu fotoğraf çekiminin ardından, gelen konuklar özellikle gençler etrafımızı sardı. Her biri bizi yakından tanımak istiyordu. Onlar, üniversitelerde okuyan, master yapan, akıllı ve kültürlü gençlerdi. Türkiye’de okuyanlar da vardı. Mesela Feride ve kardeşi Fatima… Sevda İlyaçova, Roza, Silviya, Madina, İlyasov, Ahmed, Rasul, İsmail… gibi. Gülümseyen yürekleriyle bizi, şiirimiz ve duygularımızı paylaştılar. Mükemmel Türkçelerine, saygı dolu davranışlarına hayran olmamak mümkün değildi. Hepinizi çok sevdim gençler…
Bu arada Ahıskalılar’ın rahmetli Alparslan Türkeş’e duydukları hayranlık da ayrı bir konuydu. Ahıskalılar’ı gündeme getirmiş ve onların 1998 yılında Türkiye kimliği almalarını sağlayan o olmuştu. Daştan Bey (Yıllarca Ahıska Türkleri Cemiyetinin başkanlığını yürütmüş, şimdi sorumluluğu gençlere devretmiş bir güzel yürek…) özellikle benden Alparslan Türkeş’in kızı Umay Hanım’a bu konuyu aktarmamı istedi. Elbette dünyada yaşayan Türkleri bir bayrak altında toplamak değil, aralarında sevgi ve saygıya dayanan, dayanışma ve yardım duygusunu pekiştirmek amacındayız bizler de…
KIBATEK’in bence en kutsal davası, Türkçeyi konuşan her topluluğun kültürünü araştırmak, değerlendirmek ve gün yüzüne çıkmasını sağlamak… Denizde bir damla olabiliyorsak ne mutlu bize… Kısıtlı olanaklarımızla bu çabayı göstermek, küçük katkıları ama büyük dostluklarıyla her zaman yanımızda olanlara ( İzmir Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan gibi… Bosna- Hersek Fahri Başkonsolosu A. Kemal Baysak gibi… Hakan Bey, bizimle olacaktı ama 19 Mayıs kutlamaları onsuz olmazdı İzmir’de… )
Bugüne dek Türkiye’dekileri saymıyorum; Makedonya, Bosna, Romanya, İsveç, Kazakistan, Ürdün ve Rusya olmak üzere pek çok ülkede edebiyat etkinliklerine katıldım. Hayatıma anlam katan toplantılardı bunlar… Güzel işler başaranların yanında her zaman onlara inananlar bulunur. Ben bu güzel etkinlikler sayesinde dünyanın dört bir yanında dostlar edindim. Merhabalarım çoğaldı. Gönül zenginliğim arttı.
Sevgili gençler, yaşamınızda böylesi fırsatları kaçırmayın, hatta siz yaratın. Ülkenizi çok sevin. Ona olan borcunuzu onu tanıtarak, sevdirerek ödeyin.

Bu haber 2898 defa okunmuştur

:

:

:

: