Lefke’nin kurtuluşunun 38. yıldönümü nedeniyle tören düzenlendi.
Lefke Atatürk Parkı’ndaki tören, saat 18.00’de, saygı duruşu, İstiklal Marşı ve bayrakların göndere çekilmesiyle başladı. Tören birliklerinin denetlenip, halkın bayramının kutlanmasının ardından folklor gösterisi yapıldı, şiirler okundu. Lefke Belediye Başkanı Mehmet Zafer ile Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun konuşmalarının ardından tören resmi geçitle tamamlandı.
Törene Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun yanı sıra Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hasan Bozer’i temsilen UBP Güzelyurt Milletvekili Mutlu Atasayan, Başbakan İrsen Küçük, TC Lefkoşa Büyükelçisi’ni temsilen TC Lefkoşa Büyükelçiliği Müsteşarı İbrahim Cem Şahinkaya, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı’nı temsilen 39. Tümen Komutanı Tümgeneral İbrahim Yılmaz, GKK Komutanı Tümgeneral Baki Kavun, GKK Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Mehmet Soğancı, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Kemal Dürüst, Güzelyurt Milletvekilleri Ahmet Çaluda (UBP), Türkay Tokel (UBP) ve Fatma Ekenoğlu (CTP), Lefke Belediye Başkanı Mehmet Zafer, askeri erkan, devlet üst düzey yetkilileri, siyasi parti temsilcileri, muharip dernek, kurum, kuruluş, üniversitelerin yetkilileri ve vatandaşlar katıldı
Lefke Belediye Başkanı Mehmet Zafer, törenin ardından Lefke Türk Spor Kulübü’nde tebrik kabul etti.
EROĞLU: ZİHİNLERİ BULANDIRMAYA ÇALIŞIYORLAR
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Barış Harekatı’nın ikinci aşaması yapılmasaydı, Türk ordusu ve mücahit Kıbrıs Türk halkının başarılı elde edemeyeceğini ve gösterilen çabanın da boşa gitmiş olacağını söyledi.
Eroğlu, “Eğer bugün bir toprak parçası üzerinde bir devlete, iki bölgeliliğe, güvenceye sahipsek Barış Harekatı’nın ikinci aşaması sayesinedir” dedi.
Eroğlu, şöyle devam etti:
“Serdarlı, ardından Gazimağusa ve bugün de (dün) Lefke’nin kurtuluşunu kutluyoruz. Muratağa- Sandallar, Atlılar ve Taşkent’te katliamlara maruz kalan, çukurlara gömülen kardeşlerimizi andık... ‘Barış Harekatı’nın birinci aşaması tamamdı ama ikinci aşaması olmasaydı’ diyenlere en güzel yanıt bu kutlama ve anma törenleridir.”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bazı kesimlerin “Türkiye’nin Kıbrıs’a anayasal düzeni kurmak için çıktığı ancak sonradan bundan vazgeçerek, Ada’yı böldüğü” yönündeki iddialarını hatırlatarak, tarihi doğrulara rağmen zihnin bulandırmaya çalışmanın Kıbrıs Türkü’ne zarar verdiğini söyledi.
Eroğlu, “Anavatan Türkiye ve Kıbrıs Türk Halkı Barış Harekatı’nın birinci aşamasından hemen sonra birinci ve ikinci Cenevre konferanslarında çok yapıcı öneriler ortaya koymuş ancak Rum tarafı bunlara olumsuz yanıt verdiği ve katliamlara, Ada’ya çıkan Türk birliklerini geri püskürtmeye yöneldiği için Barış Harekatı’nın ikinci aşamasına geçilmiştir” dedi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, yaşanan sıkıntılara rağmen Kıbrıs Türk halkının 1974 öncesine geri dönüşü istemediğine inanç belirterek, “Bunun acı, esaret ve toplu katliam olduğunu iyi biliyor. 1974 öncesi ile 1974 sonrası, karanlıkla aydınlık gibidir” şeklinde devam etti.
“LEFKE DE GELİŞMELERDEN NASİBİNİ ALMAKTADIR”
Eroğlu, gelişmelerden nasibini alan Lefke’de, istenilen noktaya gelinmemiş olmasına rağmen, özellikle üniversitenin kurulmasıyla birlikte bir gelişme yaşandığının aşikar olduğunu söyledi.
Güzelyurt’a kadar gelen çift şerit geliş-gidiş yolun Lefke’ye, hatta daha da ileriye ulaşmasının takipçisi olacağını kaydeden Eroğlu, bölgenin daha da canlanması için yatırımların artması, bunun için de yatırımcıların özendirilmesi gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Bu bölge hassastır. Dikkatli davranılarak ama yatırımcı düşmanlığı yapılmadan bölgeye müteşebbislerin gelmesini sağlamak hükümetin başlıca görevi olmalıdır. Birlik beraberliğimizi bozmazsak gelecek bizimdir ve aydınlıktır” dedi.
ZAFER: LEFKE ANAVATAN’A KAVUŞTU
Lefke Belediye Başkanı Mehmet Zafer de konuşmasında, Türk ulusunun kopmaz bir parçası olan Kıbrıs Türkü’nün verdiği mücadele ve kurtuluş savaşının Barış Harekatı ile taçlandırıldığını ve Lefke halkının anavatana kavuştuğunu söyledi.
Zafer, kahramanca savaşmasına rağmen Rum esareti altında 25 gün yaşamak zorunda kalan Kıbrıs Türkü’nün bu esaret günlerinin acı ve burukluğuyla Rum çapulculuğunu unutamadığını belirtti. Zafer, “Bir tek umut ışığımız vardı; Toroslarda yanan hürriyet ve özgürlük meşalesi, Türk ulusuna duyduğu güven” dedi.
Bugün artık hür olan Kıbrıs Türkü’nün bayrağı, vazgeçemediği toprağı ve yücelttiği bir de devleti bulunduğunu kaydeden Zafer, 1974 öncesi karanlıklarına götürmeyecek bir barış istediklerini belirti.
Mehmet Zafer, iç barışın önemine de vurgu yaparak, “Zaman, birbirimizle didişme değil, birlik ve beraberlik içinde olma zamanıdır” dedi. Zafer, Anavatan Türkiye ile kenetlenerek, genç cumhuriyeti yüceltmenin Kıbrıs Türkü’nün ilkesi olması gerektiğini söyledi.