CTP Mağusa milletvekili Teberrüken Uluçay komitedeki konuşmasında, geçen yılki bütçe görüşmelerinde yaptığı önerileri kısaca hatırlatarak, Kıbrıs sorunu konusunda görüşmelerin kesilmesinin, görüşmeye devam edilecek denilen teknik komitelerin de görüşmemesinin bir sonuç olarak ortada durduğunu söyledi.
Uluçay, kamuoyu yoklamalarına göre Şubat ayında Rum tarafında yapılacak seçimi Anastasiadis’in kazanacağını, onun seçilmesiyle birlikte daha büyük sorunlarla karşılaşılacağını çünkü Anastasiadis ve DİSİ’nin Güney’de Annan Planı’na evet kampanyası sürdüren parti olduğunu söyledi. Teberrüken Uluçay, Rum tarafında böyle bir sonucun ortayı çıkmasının, Kıbrıs Türk tarafının zafiyetleri nedeniyle Türk tarafını zorlayacağını ifade ederek, tüm bunlar yaşanırken ülkenin UBP Kurultayı ile uğraşmakta olmasını eleştirdi. Uluçay, Cumhurbaşkanlı ile Başbakanlık arasında koordinasyon gereken meselelerin askıya alındığını, bunun sadece dış politikada değil, her alanda sorun oluşturduğunu ileri sürerek, “Eroğlu, UBP Kurultayı’nda yaptığı konuşmayla ne kadar UBP’li olduğunu ortaya koydu” dedi. Başbakan ile Cumhurbaşkanlığı arasındaki rekabet veya yarışmanın ülkeye çok şeyler kaybettirdiğini, Lefkoşa Türk Belediyesi’nde yaşanan olumsuzlukların bir kısmının da bundan kaynaklandığın ileri süren Uluçay, seçimin pek çok sorunu, hatta UBP’nin kendi içindeki rekabeti de bitireceğini iddia etti. Teberrüken Uluçay, Rum tarafından Annan Planı’na “evet” diyen bir başkanın olduğu bir ortamda, bugünkü politikayı sürdürecek Türk tarafından daha da büyük sıkıntılar yaşanmasına neden olunacağını savundu. Uluçay, bir önceki yıla göre Cumhurbaşkanlığı Bütçesi’nde önemli bir artış değil, küçük bir düşüş olduğunu, bunun da bütçenin aynı kaldığı olarak yorumlanabileceğini ancak Başbakanlık bütçesinde önemli bir artış olduğunu, bunun öğleden sonraki toplantıda detaylı ele alınacağını kaydetti. Teberrüken Uluçay, bütçe görüşmeleri sırasında YÖDAK’ın hep konuşulduğunu ancak bu konuda bir devlet politikası oluşturulmadığını belirterek eleştirirken, bu konunun farklı bir ortamda her yönüyle ele alınıp değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.