Kıbrıs Cumhuriyeti meselesi

Hep siyasete malzeme olmuştur. Gün gelmiş iktidara yapışabilmek için siyasi rakiplere çamur atma aracı olarak kullanılmıştır. Kimi zaman “Ben herkesten esasında daha vatanseverim bak bende yok” maksadıyla siyasete tahvil edilmiştir.

Hep siyasete malzeme olmuştur.
Gün gelmiş iktidara yapışabilmek için siyasi rakiplere çamur atma aracı olarak kullanılmıştır. Kimi zaman “Ben herkesten esasında daha vatanseverim bak bende yok” maksadıyla siyasete tahvil edilmiştir. Ama esasında çoğunluğun bir şekilde cebindedir…
Neden mi bahsediyorum? Tabii ki Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığından, kimliğinden ve pasaportundan.

23 Nisan 2003 tarihinde dönemin KKTC Başkanının ve hükümetinin aldığı kararla adadaki iki taraf arasındaki geçiş kapılarının açılması ve her iki halkın diğer bölgeyi ziyaret edebilmesi imkanı ortaya çıkmasından bu yana çoğu Kıbrıslı Türkün 1960 cumhuriyeti haklarını talep ettiği herkesin bildiği bir sırdır.
Zaman oldu Ankara’nın hâkimi bile durumdan yakındı; Kıbrıs Türkünü neredeyse ihanetle suçladı. Malum, hafızanızı azıcık zorlarsanız bir önceki Başkanlık seçimi öncesinde KKTC Başkanlığı özel kalem müdürünün elektronik postasından bir iktidar yanlısı Türk gazetesine gönderilen iletilerde nasıl karşı adayın ailesinde ve onu destekleyenlerin birçoğunda Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı olduğunun “belgelendiği” hatırlayacaksınız.
Bel altı vurmak sadece Ortadoğu siyasetinin değil dünyanın her yerinde siyasetin bir geleneğidir maalesef. Watergateler o sebeple organize edilmedi mi hep. Karşı tarafın açıklarını, stratejilerini tespit edip, acımasızca o noktaları seçim kampanyasına malzeme etmek…

Hâlbuki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti anayasası vatandaşlığın ön şartlarından birisi olarak Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığını öngörmüyor mu? Yok efendim falan bakan, filan feşmekan Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğine haizmiş, ne biçim milliyetçi imiş…
Eğri oturan otursun ama doğru konuşmak lazım.
Şimdi, 1973’de cumhurbaşkanlığı yardımcılığına kim seçim yapmıştı? Kimler aday olmuş, sonra kim adaylıktan vazgeçmiş (baskıyla maskıyla fark etmez, sonuç önemli) ve nihayette oylama yapılmadan o makama kim seçilmişti? Hatırlayın canım, daha dünden bahsediyorum, 1973’den. Evet rahmetli sevgili Başkan Rauf Denktaş seçilmişti o makama. O seçim dolayısıyla da KKTC ilanına kadar İngiltere’ye Kıbrıs Cumhuriyeti Başkan Yardımcısı unvanıyla VIP kapısından girebilmiş, angaryalara uğraşma zorunda kalmamıştı.
Dün internette Havadis gazetesinin haftalık dergisi “Poli”de yayınlanan enfes bir yazıyı okuyordum. Benim de çok iyi bildiğim bir konuyu olanca yalınlığıyla anlatıyordu Turhan Korun.

Efendim, Kıbrıs meselesiyle ilgilenen herkes gayet iyi biliyor. Kıbrıs Cumhuriyeti ilanından sonra Ankara’ya Mehmet Ertuğruloğlu, bir Kıbrıs Türkü, büyükelçi olarak atanmıştı. Daha sonra Ertuğruloğlu TMT’nin örgütlenmesi ve eğitim programlarında koordinasyon vazifeleri yapmaya başlayıp üstelik bir de Rumların adaya dönüşte sorguya aldıkları 9 TMT mensubunun ifadesiyle büyükelçilik pozisyonuna aykırı faaliyetleri nedeniyle görevden uzaklaştırılmıştı.
Şimdi dikkat… Tarih ne? Mayıs 1964… Yani, 1963 olaylarından ve meşhur 1964 Mart ayında Kıbrıs Türklerinin ortak yönetimden uzaklaştırılmasından sonra. Büyükelçi Ertuğruloğlu’nun yerine peki kim atandı Ankara’ya? Boş mu bırakıldı büyükelçilik, kapatıldı mı?

Korun gayet ustalıkla anlatıyor makalesinde. Ertuğruloğlu’nun yerine Makaryos hükümeti Federa Almanya’da görev yapmakta olan Büyükelçi Ahmet Zaim için Ankara’dan agreman (kabul) istiyor, verilince de Ekim 1064’de atama yapılıyor. Güven mektubu, doğal olarak, Makaryos imzalı çünkü Zaim Kıbrıs Cumhuriyeti büyükelçisi.
Sonra?
Sonrası daha da eğlenceli. Zaim dört, altı değil tam 12 sene “Kıbrıs Cumhuriyeti Büyükelçisi” grevini ifa ediyor. Daha sonra, Kıbrıs Türk Federe Devletinin kurulmasından bir yıl sonra Mart 1976’da artık görev yapamaz durumda olduğu için elçiliği KTFD ofisine devrediyor, Ekim 1976’da da Kıbrıs Cumhuriyeti resmen Ankara Büyükelçiliği’ni kapatıyor…

Anlaşıldı mı? Bir kez daha söyleyeyim, Ekim 1976’da Kıbrıs Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliğini resmen kapatıyor.
Rahmetli Zaim’im uğradığı haksızlıkları, kadirşinassızlıkları Turhan Korun’un yazısından okuyun lütfen, ibretlik bir durum gerçekten.
Ancak, hani şu “Rum devleti” denilen devlet var ya biz ona gelelim.
Yanlış kardeşim, tümden yanlış.
Ankara’daki bazı gayretkeş Kıbrıs’la ilgili zevat zerzevat kafalı olduğundan bir hikaye uydurmuşlar, kendileri gerçek sanıyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıs Türk ve Rum halklarıyla beraber Yunanistan ve eski sömürgeci İngiltere ile birlikte Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucularıdır. Türkiye hiçbir zaman kurucularından birisi olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’nden “tanımasını geri çekmemiştir.” Yani, o aksi uzun boylu her daim bağıran adamın Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği taşıdıkları için Kıbrıs Türk “beslemelerini” hiç sıkılmadan “nankörlük” ile suçlaması var ya, boş verin. Adam diğer konularda olduğu gibi bu konuda da zır cahil, promptere yazılanı okuyor, o kadar.
Yoksa, biliyor elbette TC Dışişleri de Kıbrıs Cumhuriyeti vardır. TC onun kurucularından birisidir. Tanınmayı hiçbir zaman geri çekmemiştir. Üstelik adını koymadan iki günde bir o tanımadığı ülkeyle aynı masa etrafına oturmakta, uluslar arası toplantılarda ev sahipliği yapmaktadır.

Sorun nedir? Sorun mevcut Kıbrıs Cumhuriyeti hükümeti tüm Kıbrıs halkını temsil etmemektedir. 1964’den beri temsil etmemektedir ve Kıbrıs Türk halkı da kendi kendini yönetme becerisi geliştirmiş, kullanmaktadır. Olay budur.

Kıbrıs Cumhuriyeti yokmuş…
Hadi canım sen de! Kıbrıs Cumhuriyeti’ni reddetmek yerine kendi devletini tanıtmaya, önce senin tanımandan başlayarak eşitler arası ilişkiler geliştirmeye ne dersin?
Gerisi hikâye…

Bu haber 2572 defa okunmuştur
  • cengiz   KKTC(Kıbrıs) - 30.01.2013 kıbrıs turklerını turkıyeye karsı kışkırtman ,turkıyeyı ona buna kötülemen dogrumudur?kıbrıs adasınının rum cumhurıyetı adası olmasını engelleyen turkıyemıze karsı nankörlük yapman dogrumudur?cengize göre kıbrıslı turkler azınlık olacak.rum gavurların nufusunuda kktcye yıgacak.rumun nufusu dolacagına ,turkun nufusu dolsun daha mantıklı.
  • DUYURU    - 30.01.2013 turkıye ıle kıbrıs bır butundur.bayrakları bıle daglarada okullarda caddelerde denızlerde beraber sallanmakatadır.baska ulke dıye bırsey yoktur.basbakan ıster besleme der ıster beslenmeyen der.kktc nın basbakanı da turkıye ıcın ne soylerse soyler.her basbakan özgürdür sözlerinde.ısteyen kktc den turkıyeye gıder yerlesır ısteyen turkıyeden kktc ye yerlesır.kımse kımseyıde yok etmıyor.rumlardır kktc türkünü azınlık duruma getırıp yok etmek ısteyen.beslemeye gelınce her kucuk ada ulkelerı beslenmeye mecburdur.cunku kıbrıs kucuk bır ada ulkesıdır......hepınıze saygılar dılıyoruz.
  • ismail mesarya cengiz  lefkosa - 30.01.2013 baska ulkenin basbakani bir ulke halkina besleme demesi dogrumu,oraya kendi nufusunu yigmasi dogrumu garantoru oldugu bir ulkeyi ikiye bolup devlet ilan etmesi sizi kurtaracagim deyip yok etmesi dogrumu dogruya sen haklisin sory yanlissa bunlari yapan ingilizdenda rumdanda yahudidenda kotudur ...
  •    - 30.01.2013 Ben palavra sozlerden anlamam.TC,resmi veya gayriresmi olarak tanimam,boyle bir Rum cumhuriyeti devleti yoktur dedigi Rumlarla herturlu temasini yapmaktadir.Niye kiviriyorsunuz ki?Yok FIFA,yok FIFICIK! ayaklarina yatip bizimle dalga gecmeyin.Bir ulke baska bir ulkeyi resmen tanimam derse onunla tum uluslararasi temaslari durdurur.Nasil ki ABD Iran ile ikili iliskilerini Isvicre kanaliyle yapmaktadir.Ankara'da Kibris cumhuriyeti buyukelciligi yoktur.SIZ TC OLARAK RUMLARLA KUCAK KUCAGA OLACAKSINIZ,ANCAK RUMCU SAYILMAYACAKSINIZ.BIZ BOYLE DURUMLARINIZI VE TC'YI ELESTIRDIGIMIZDE RUMCU OLACAGIZ.ASIL RUMCU SIZSINIZ!FOYANIZ MEYDANA CIKTI ARTIK.Ne yazsaniz da artik Rumcu olarak damgalandiniz.Gecmis olsun!
  • Anlamayanlara ismail  mesarya - 30.01.2013 Türkiyenin kulupleri uluslarası fifa üyeliği sebebi ile maç yapamaz bizimle, ha yaparım derse yaptırımlar olur. Ayni şekilde insan hakları mahkemesinin kararlarına uymam diyemez, yaptırım gelir. ayrıca ben bundan bahsetmiyorum usluptan bahsediyorum bir başbakana ahmak cahil asabi suratlı demek doğrumu doğruysa pardon dedim sizler haklısınız. sorry.
  • ismail mesarya cengiz  lefkosa - 29.01.2013 ben senin yerinde olsam yazarin yalani yanlisi varsa yuzune vurur rezil ederdim,...
  • AZ BİLE YAZMIŞ ibo  lefgoşa - 29.01.2013 yazar hukuksal doğruları ve yalan dolan sadece kendi halkını kandırmaya yarayan dış poletikasını yazmış ve az bile yazmış .
  •    - 29.01.2013 NICIN HERKES DOGRULARI KABUL ETMIYOR?VALLAHI HAYRET YANI!TURKIYE ULUSLARARASI YASALAR GEREGINCE TERTIPLENEN TUM SPOR KARSILASMALARINI VE SIYASI TOPLANTILARI RUMLARLA DA YAPARKEN KKTC'YE KAPIYI GOSTERMEKTEDIR.TURKIYE PEKCOK KEZ ISTANBUL'DA DUZENLENEN KONFERANSLARA VE TOPLANTILARA KATILMASI ICIN KIBRIS CUMHURIYETI RUM BASKANI GLAFKOS KLIRIDIS BASTA OLMAK UZERE PEKCOK RUM DEVLET YETKILILERINI AGIRLAMISTIR.BOYLE GERCEKLERE NIYE GOZUNUZU KAPATIP DOGRULARI YAZANLARI ELESTIRIYORSUNUZ?BIRAZ DA MERT OLUN YAHU! NIYE TURKIYELI YETKILILERI SUCLAYAMIYORSUNUZ?YAPTIKLARI ISLER ISTE ORTADA.ARTIK ADAM GIBI TARAFSIZ YORUM YAPIN.
  • AYIP AYIP İSMAİL  MESARYA - 29.01.2013 Her şeyden önce eleştirin varsa adam gibi yap, Hristofyasa bile cahil bilgisiz vs diyemezsin kaldıki T.Cunhuriyetinin Başbakanına, bu türkiye rumdanda ingilizdende yahudidendemi kötü yahu. ingilize ruma yapmadığınız hakareti Türkiye ve başbakanına yapıyorsunuz yazıklar olsun.
  • Herseyden once suleyman  londura - 28.01.2013 TBMM den KKTC yi tanima karari gecirsinler RESMI olarak da gorelim. Ainesi is tir kisinin lafa bakilmaz.

:

:

:

: