Halil YETKİNLİOĞLU

İngiltere’nin başkenti Londra’da açılışı yapılan “18. Londra Film Festivali” kapsamında Kadir İnanır ve Ayşegül Aldinç’in başrollerini paylaştığı “Katıcılar” filmi gösterildi. Yoğun Türk nüfusuna sahip Hackney bölgesinin Dalston semtindeki Rio Sineması’nda, 1987 yapımı gösterim ardından Türk sinemasına 44 yıldır hizmet veren Kadir İnanır, bir söyleşi gerçekleştirdi. Film üç köylü, dört asker ve bir gazeteci kadının karda kışta yolculuğunu anlatır. Bu zamana kadar çevirdiği bazı filmlerinden kesitler gösterimi ardından sahneye alkışlar arasında gelen Kadir İnanır, konuşmasına ‘Katırcılar’ filmiyle ilgili yorumuyla başladı.

-25 DERECEDE ÇEKİLDİ
Filmin, tarihsel özellikleriyle Türkiye’nin siyasi tarihinin ‘belgeselleri’ arasında yer aldığını kaydeden İnanır, diğer bir yönüyle de, 44 yıllık sinema kariyerinin en önemli filmi olduğunu söyledi. İnanır, “Çünkü bu izlediğiniz film zorlu doğal şartlarda insane gücünün tamamen yetmediği zorluklarla çekilen, 38 günün tamamı 9 metre kar altında -20, -25 derecelerde çekilmiş çok özel bir film. Teknik açıdan bir İngiliz, bir Amerikalı’ya ğöğsümüzü gererek gösterebileceğimiz, özgün hikayesiyle uluslararası sanatsal değeri açısından eksiği olmayan ayrıca teknik açıdan da nadir örnekleri vardır” dedi. İnanır, ağır sansür nedeniyle filmin ilk çekildiği zaman yasaklı olduğunu da hatırlattı. Katırcılar filminin eski bir kopyesinin izlenildiği kaydeden İnanır, “Yeni bir endüstriyel alet çıktı. 400- 450 bin Euro’luk bu alete eski filmi sokuyorsunuz öbür taraftan yepyeni şekilmiş haliyle çıkıyor” müjdesi verdi.

TANITIM GÖREVİ VERDİ
Festival kapsamında Londra’da bulunmaktan ve gördüğü yoğun ilgiden dolayı büyük mutluluk duyduğunu ifade eden İnanır, İngiltere’de yaşayan Türkler’in, İngiliz dostlarına Türk sinemasının tanıtımı için Festivale davet etmeleri yönünde görev verdi. En az 100 filminin yönetmen ve yapımcısını kendisinin belirlediğini ifade İnanır, “Öyle suya sabuna dokunmayan filmlerde oynamam. Kitleler filmde özyaşamlarından sayfalar görebilmeliler” şeklinde konuştu. İnanır, savunduğu değerlere ters rolleri ise kesinlikle reddettiğini vurguladı. Soru - cevap bölümünde ise Türk sinemasının emektar yıldızı, katılımcılardan bir kişi “Şuan barış görüşmeleri devam ederken yada tam başlamışken siz Kadir İnanır olarak, bu sürece bundan sonraki aşamalarda ne şekilde bir destek vermeyi planlıyor sunuz? yada, böyle bir planınız var mı? şeklinde soru yöneltti.

‘ÜLKEMDE 28 TANE VAR’
Kalabalık bir aile yapısına sahip olması nedeniyle 14 kardeş sahibi olduğunun altını çizen İnanır’ın, “Bizim ülkemizde bir gerginlik var. Tarihin derinliklerinden gelen, biriktire biriktire getirdiğimiz bir sorunumuz var. Büyük bir sorun. Bu siyasal bir sorun. Ama geliyor, toplumun bütün katmanlarını etkiliyor. Artık insanlar dediler ki, ‘her ne kadar emperyal güçlerin birliğinin oyunuymuş’ gibi geliyorsa da, altında tarihsel bir gelişimin izi var. Hiç kimse gerginlik istemiyor. Yoruldu, insanlar. Sadece insanlar değil, ülkemizin üstündeki gökyüzü de yoruldu. Renkleri değişti herşeyin, iç parçalayan nefes alınmaz hale geldi. Bunun çaresi olarak da, şu ‘dost ve barış ellerimizi kenetleyelim’ dedik. Bu bir sürecin neticesinde ortaya atılmış bir barış birliğine ‘ilk’ harçı da koyanlardan birisi de benim. Bu söylerken de bir ‘sanatçı’ duyarlılığıyla söylüyorum. Çünkü ben, gerçekten iddia ediyorum dünyanın bütün ülkeleri gördüm. Hiçbir ülke bizim ülkemiz kadar güzel değildir. İçimizde İngilizler varsa bana kızmasın bakın, bir tek Thames nehri var diye, övünüyorlar. Bu nehirden benim ülkemde 28 tane var” şeklindeki yanıtı büyük alkış aldı. İnanır, başka bir katılımcının son dakika sorusunu da, “Size çekemedigim bir filmimden bahsedeyim. Kurtuluş destanımızda öylesine sinema tomografik kahramanlar varki adı, tariheAltın harflerle yazılmış kahramanlar. Bunlardan bir tanesi de Çakırcalı Mehmet Efe. O, çok genç yaşta bunları yaptı. Böyle bir filmi çekmek isterdim” şeklinde yanıtladı.