Neyse. Pazartesi günü hemen Lefkoşa'ya gittik. Ben de bu sayede Polis Genel Müdürlüğü'nün yerini öğrendim. Genel olarak polise işiniz düştüğünde 'vatandaş' olarak kendinizi pek rahat hissetmezsiniz. İster Türkiye'de, ister Almanya'da, isterse Belçika'da olsun polis memurları karşılarına gelen kişilere de belki de istemeyerek hep 'kendilerine kaba davranıldığı' hissini yaşatırlar. Yıllar önce Belçika'da cüzdanım çalındığı için ihbarda bulunduğumda ben de bu hissi yaşamıştım. Aslında bir iç işleri politikacısı olarak ve de çeşitli sorumluluklar taşırken birçok polis kongresinde konuşma yaptım. Çeşitli düzeylerde polis memurları ile birlikte çalıştığım alanlar oldu. Hatta bir yıl önce polis günü nedeniyle İstanbul'da birlikte futbol oynadık. Birçok polis dost edindim. KKTC'de de çeşitli vesilelerle polis dostlar edindim.
Ancak dedim ya 'vatandaş' olarak hele bir de 'trafik cezası ödemek' amacıyla polise gitmek çok farklı bir olay. Lefkoşa’da Genel Müdürlüğe gittiğimizde çok merak ediyordum, acaba 'nasıl bir deneyim olacak?' diye. Orada polis memurları bize çok kibar bir şekilde yardımcı olarak bizi Lefkoşa Polis Müdürlüğü'ne yönlendirdiler. Lefkoşa Polis Müdürlüğü'nde ise arkadaşımın sorununu dile getirdikten sonra bizi yönlendirdikleri bölümde işimiz anında çözüldü. Bence her hukuk devletinde olması gerektiği şekilde çok kibar polis memurları hemen gerekli belgeyi buldular. Arkadaşımın 2008 Ocak ayında kiraladığı bir araba ile radar yakalandığını öğrendik. Bize eşlik eden bir memurun yardımıyla kasaya gidip cezamızı ödedik ve çıktık. Tüm bu saydığım işlemler belki en fazla yarım saatimizi aldı. Bu zamana yanlış gittiğimiz bina da dahil!
KKTC'de polis teşkilatının 'vatandaşın' işi düştüğünde hem bu derece kibar hem de seri bir şekilde çalışıyor olması beni çok sevindirdi. Bu nedenle bunu sizlerle paylaşmak istedim. Bir hukuk devletinde polis işte böyle işlemeli. Keşke yaşadığım başka ülkelerde de polis memurları karşılarına çıkan 'vatandaşlara' hep Kuzey Kıbrıslı polisler gibi kibar davransalar!