Cumartesi Günü Münih'te Kuzey Kıbrıslılar'ın yakından tanıdığı ve sempati ile izlediği Almanya Belediyeler Birliği Başkanı ve Münih Belediye Başkanı Christian Ude'nin konuğuyduk. Yakın dostu Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile birlikte 'Oktoberfest' şenliğindeydik. Bu yılın 'Uluslararası Bira Şenliği' Christian Ude'nin saat tam 12'de bira fıçısına başarıyla vuruşuyla başladı ve o andan itibaren her bir yandan bira akmaya başladı. Kuzey Kıbrıs'ın dostları da protokolü doldurmuştu dersem yalan olmaz. Komşu masamızda oturan Yeşiller Eş Başkanı Claudia Roth beraberinde eski Federal Çevre Bakanı Jürgen Trittin ve Yeşiller Federal Meclis Grubu Başkanı Renate Künast ile birlikte çevresine neşe katmaktaydı. O ve yine Kuzey Kıbrıs'a yabancı olmayan Hans Ulrich Pfaffmann (SPD Eyalet Milletvekili) neşeli bir ortamda Christian Ude ile birlikte tüm Kuzey Kıbrıs'taki dostlarına benim aracılığımla selam ilettiler!
Bavyera Başbakanı Günther Beckstein'in de olduğu bir ortamda Kıbrıs konusu da dile geldi. Bence Günther Beckstein sadece 'Türkiye dostu' değil! Bu arada Christian Ude'in eşi Edith'in Lefkoşa Türk Belediyesi'nin konuğu olarak Ekim ayında açacağı sergi de konuşuldu. Bu serginin açılışında Christian Ude'de hazır bulunacak. Eskiden olsa böyle detayları son güne kadar yazmazdım. Artık dostlarımız öyle 'yalan, dolan' Kuzey Kıbrıs'a gitmemeleri için anlatılan propagandalara 'pabuç bırakmıyorlar'. Zaman değişti. Meydan boş değil! Kuzey Kıbrıs'ın dostları Ercan'dan 'tesadüfen' gelivermiyorlar artık. Onlar da 'ne yaptıklarını' çok iyi bilmekteler. Bu nedenle dostumuz Münih Belediye Encümeni Yaşar Fincan'a da teşekkür etmek gerekiyor. Kuzey Kıbrıs için canla, başla koşturuyor!
Biz Münih'te on binlerce neşeli insan ile beraberken o esnada Köln'de 'Köln'e cami istemiyoruz' maskesi altında 'ırkçılılığı yayanlara' karşı demokrasiye sahip çıkılmaktaydı. Müslümanların da kent nufusunun önemli bir kısmını oluşturdukları Köln'de inançları gereği ihtiyaç duydukları bir camiyi inşa etme girişimleri 'neo naziler' için malzeme olmuş durumda. 'Pro Köln' adı altında kurdukları bir hareket ile sokaktaki vatandaşları da arkalarında toplamaya çalışmaktalar. 'Terör' ve benzeri kavramları ustaca kullanarak 'Köln'de cami istemiyoruz' derken aslında 'camiyi bir terörist yuvası' gibi tanımlamaktalar. Bu sayede aslında 'neo nazi' düşünceyle ilgisi olmayan ama 'müslümanlar' konusunda bilgisiz insanları 'korkutarak' tepki vermeye yönlendiriyorlar.
Bu Cumartesi Günü 'dev bir gösteri' yapmak istediler. Bu gösteriye Avrupa'nın en ünlü 'ırkçılarını' davet ettiler. Fransız Jean-Marie Le Pen, Avusturyalı Heinz-Christian Strache, İngiliz Nick Griffin, Belçikalı Filip De Winter, İtalyan Mario Borghezio ve Almanya'daki benzerleri güya 'camiye karşı' gerçekte ise AB'deki demokratik sistemlere karşı bir 'dayanışma gösterisi' yapacaklardı. Yapamadılar. Binlerce, aralarında Türkiyeli'lerin de olduğu, Köln'lü onları durdurdu. Yurtdışından gelecek olanlar cesaret edip gelemediler. Köln'dekilerin gösterisini de polis 'toplumu tehdit edercesine tehlikeli' olduğundan yasakladı.
Gördüğünüz gibi gerektiğinde 'kafatasçılara karşı' Almanya'da da kavga vermek gerekiyor. Kuzey Kıbrıs'ın dostları Almanyalılar demokrasiyi sonuna kadar savunan ve 'faşizme karşı' tavır alan 'güzel' insanlar. Kuzey Kıbrıs'ı yürekten destekleyen Alevi dostlarımızın 'neo nazilere karşı' Alman dostlarıyla kolkola olduğunu yazmama gerek yoktu belki de!