Avusturya'da bir ilk: Alev Korun

Almanya'nın Bavyera Eyaleti'nde ve Avusturya'da seçimler vardı bu Pazar Günü. Almanya'nın ekonomik olarak en zengin eyaletinde seçim sonucu beklendiği gibi oldu ve ortalık karıştı.

Almanya'nın Bavyera Eyaleti'nde ve Avusturya'da seçimler vardı bu Pazar Günü. Almanya'nın ekonomik olarak en zengin eyaletinde seçim sonucu beklendiği gibi oldu ve ortalık karıştı. Bavyera Eyaleti'nde iktidar sanki kendilerine tapuluymuşçasına her seçimde tek başlarına hükümete gelen Almanya'nın hristiyan demokrat partisi CDU'nun daha da sağındaki CSU ilk defa tek başına iktidar için yeterli çoğunluğu sağlayamadı. CSU ancak % 43,4 oy alırken, SPD tarihinin en kötü seçim sonucu olan % 18,6 ile perişan oldu. Yeşiller % 9,4 ile iyi bir sonuç alırken asıl sürprizi CSU'dan ayrılanların da içinde yer aldığı sağcı 'Bağımsız Grup FW' % 10,2 ile gerçekleştirdi. Liberaller (FDP) ise % 8 oy oranı ile belki de iktidar partisi oldular. CSU, SPD ve FDP ile koalisyon görüşmeleri yapacağını açıkladı. Bu eyalette bu saatten sonra şimdiye kadar hiç düşünülemeyecek koalisyon modelleri söz konusu. CSU, FDP ile sürekli kavga eden bir parti olarak büyük bir ihtimalle her şeye rağmen SPD ile büyük bir koalisyona gidip erime tehlikesi yaşamamak için Liberaller ile işbirliği yapmaya mahkum bence.

 

Ancak artık Bavyera'da da eskiden olduğu gibi 'özel' bir durum yok. Bavyera'da normalleşti. Hatta Bavyera'da gündeme gelme ihtimali yüksek olan bir CSU ve FDP Koalisyon Hükümeti 2009 yılının Eylül ayında yapılacak olan Almanya Federal Seçimi için de önemli bir mesaj anlamına geliyor. Federal düzeyde SPD ile koalisyon hükümeti oluşturan CDU ve CSU, seçim sonrası FDP ile bir koalisyona sıcak bakmaktalar.

 

Bu gelişme eğer engellenemezse hem Türkiye hem de Kuzey Kıbrıs için iyi olmayacak. CDU ve CSU, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı tavır aldıklarından Kuzey Kıbrıs konusunda da güvenilir muhataplar değiller. FDP'de de Türkiye karşıtlarının oldukça güçlü olduğu düşünülecek olursa CDU, CSU ile FDP arasındaki yakınlaşma Almanya'nın Türkiye Politikası'nın da değişeceği anlamına gelmekte. 2009 yılının Eylül ayına kadar güçlenecek bir SPD ile Yeşiller'in oluşturacağı koalisyon ümidini kaybetmeyelim gene de!

 

Bavyera Seçimi'nin bir başka sürpriz sonucu da Almanya genelinde SPD'nin kan kaybına neden olan Sol Parti'nin % 5 barajını aşamayarak % 4,3 ile meclise girememesi oldu.

 

Avusturya'daki Genel Seçim sonucu ise bir istisna hariç çok hazin. Aşırı sağcı partilerden FPÖ % 18 ve BZÖ % 11 oy oranları ile birlikte neredeyse % 30'a ulaştılar. Bu seçim sonucu AB açısından bir 'yüz karası'. Avusturya halkının aşırı sağa bu derece destek vermesi çok düşündürücü ve kaygı verici. Sosyal demokrat SPÖ oy kaybetmesine rağmen % 30 oy oranı ile en güçlü parti olarak konumunu koruyabildi. Hıristiyan demokrat ÖVP ise büyük bir oy kaybına uğrayarak % 25'lere düştü. Avusturya demokrasisi için hala bir SPÖ ve ÖVP koalisyon hükümeti tesellisi mi var yoksa bu koalisyon yine seçim öncesi olduğu gibi aşırı sağın bir dahaki seçime kadar daha da güçlenmesi anlamına mı gelecek yorumu siz okurlarıma bırakmayı tercih ediyorum. Avusturya'da aşırı sağın bu derece güçlü olması ve bu sonucu özellikle 'Türk Düşmanı' seçim kampanyaları ile sağlamış olması da önemli bir detay bilgisi!

 

Evet tek istisna ise Alev Korun. Bizi mutlu eden bir tek gelişme Yeşiller'den 3. sırada aday olan ve Kuzey Kıbrıs'ta yaptığımız 1. AB'deki Türkiye Kökenli Milletvekilleri Zirvesi'ne katılan Alev Korun'un Avusturya'da Federal Meclis üyesi olan ilk Türkiye kökenli milletvekili olması aşırı sağa da bir cevap. Bunu mümkün kılan Yeşiller'e yürekten teşekkürler. Onlar da hafif bir kayıpla % 9,8'de kaldılar ama Alev seçildi.

 

Alev Korun'u kutlarken Avrupa'da meclis sıralarını dolduran Türkiye kökenli milletvekillerinde bayan sayısının da sürekli arttığını belirtmekte yarar görüyorum. Türkiye'deki ve KKTC'deki durumun tam tersine AB ülkelerindeki Türkiye kökenli milletvekillerinin çoğunluğu kadınlar oluşturuyor!

Bu haber 409 defa okunmuştur

:

:

:

: