Nefes aldığım her ana şükrederek başlamak istiyorum söze…Varlığıma, görebildiğime, duyabildiğime, yürüyebildiğime, en önemlisi de hissedebildiğime şükrediyorum…Yaşamdan gelen her şey olduğu gibi alınmamalıdır diye düşünenlerdenim ben… Yani gelenleri ayıklayın… İşe yarayanlar, önemsenmemesi gerekenler… Biraz çöpe atmasını da bilmek gerek…
DİYE
tüm olumsuzlukları
toplayıp
bir çuvala doldurdum
yaşamıma
el uzatmasınlar diye…
tüm kinleri, nefretleri
geçmişe postaladım
ruhuma
dil uzatmasınlar diye…
(Ayşe Tural)
Bir bakıma doğrularla eğrileri kendimizce ayıklamak belki…Günümüzün tadını kaçırmasınlar diye… Biraz ötelemek, zamanı gelince çözme adına biraz unutmak için…
DOĞRU
önce
doğruydu her şey
hem de dosdoğru
sonra
içime bir kurt düştü…
(Ayşe Tural)
YELKEN AÇMAK
Ne zaman bir deniz görsem, ne zaman suya değse ayaklarım; alıp başımı taaa uzaklara gitmek isterim... Hiç bilmediğim, hiç tanımadığım uzak diyarlara...
Belki bir akşamüstü... Akşamın rengi denize, kayıklara, tepelere ve ağaçlara uzanırken mesela... Kızıllıklar, morluklar... Hiçbir ressam böylesine mükemmelini başaramamıştır...
Uzakta, taa uzakta bir yıldız parlıyor... Deniz uyuyor... Yavaşça dokunuyorum... Sıcacık...Okşuyorum...İçine çağırıyor…
Şimdi, tam da şimdi yakamozlu denizde yelken açmalı... Ayın ışığını alıp gözlerinin ta içine yelkenler fora demeli...
Gönül bu, içindekini dillendirmek ister… Aşkına karşılık bekler… Güzellikler sevdiğinin gönlünü çelmek ister…
ALABANDA
gel
enginine açılalım
sonsuz aşkımızın
gönül pervanemle ben
sıcacık sevginle sen
yelkenleri aç
bütün denizler bizim
haydi alabanda…
(Ayşe Tural)
Aslında konu AŞK olunca akan sular durur…
AŞK KAPIDAN GİRİNCE...
Asırlardır insanoğlunun/ insankızlarının baş tacı ettiği; çekilen onca acıya ve eziyete rağmen asla vazgeçemediği tutku... Anlatılmaz bir duygu seli AŞK...
AŞK
aşk
sana gelmişse
kapına
dayanmışsa
geri
çevirme
sakın
yaşanmamışlıkların
acısı
zamanla
koyuyor
insana…
Ayşe Tural
Tutulduğunuzda feleğiniz şaşıyor, eliniz ayağınıza dolanıyor. O'nu görmek, sesini duymak için yapmayacağınız çılgınlık yok... Bu da yetmiyor... Saçma sapan şeyler düşünüyor, saçma sapan şeyler yapıyorsunuz... Az önce onunlaysanız, tekrar onunla olmak istiyorsunuz... Onu düşünmekten ve düşlemekten yorgun düşüyorsunuz. Çılgınsınız... Çıldırıyorsunuz ama bütün olanlardan da çok memnun ve mutlusunuz...
Hani derler ya: ' AŞK KAPIDAN GİRİNCE AKIL BACADAN UÇUP GİDERMİŞ...'Aynen öyle. Bir deli SEVDA ki düşman başına; en çok da DOST BAŞINA olsun...
Ayşe Tural/ Hayat Bir Şölendir, 2008
AŞKIM AŞKIM
' biz birbirimizin hiçbir şeyi olmayacaktık,
ama her şeyi olduk' der, Goethe...
mümkün müdür
tutkulardan ve duygulardan kaçmak
sence?....
gidiyorum derken,
inadına demir atmak yüreğine
kalakalmak oracıkta...
ben seni...
beni sevme ihtimalin olmadan sevdim
vazgeçişlere gelemem...
benim hiçbir şeyim de
her şeyim de sensin...
DUY BENİ...
Ayşe TURAL
YAŞAMIN ŞARKISI...
Yeni bir gün başlar... Kozadaki kelebek misali, ipek ipek ipek örülür zaman... HAYAT, her an bir şey getirir, bir şey koyar önümüze... Doğru tarafından, güzel yanından bakabilirsek elbette...
Sevinçler, hüzünler, tanışmalar... Bakışmalardaki büyüyü yakalayabilirsek... O an, işte o an yürekler birbiri için çarparsa, kucaklaşmalardaki sıcaklık ruhumuzu sararsa... Gözlerinizi kapatın... İçinizdeki müziği duyun... Duyun duyun... Yaşamın şarkısı çoktaaan başlamış...
SEN BANA DOKUNUNCA
uyanır içimin kelebekleri
durmadan kanat çırpar
bahara durur akasyalar
sen bana dokununca...
fırtınaları diner denizlerimin
limanına demir atarım usulca
içimin şarkısı başlar
sen bana dokununca...
yıldıza keser gökyüzü
ay utanır saklanır buluta
içim aydınlanır bakışlarından
sen bana dokununca...
(Ayşe Tural/ 30 Temmuz 2013, Girne)
Hayatın anlamıdır beraberlikler… Bir başkası düşünülerek alınan kararlar, paylaşımlar yaşamın anlamı demektir… Kadın ve erkek birbirini tamamlar… Ayrı bedenlerde tek ruh olunursa gerçekten hayat BAYRAM olur…
Bu ütopik düşünce tarzı değildir… Taraflar gerçekten sevgi doluysalar, BEN demeden SEN demeyi becerebilirlerse neden olmasın… Aslında biz, karşımızdakine sevgimizi verdikçe mutlu olduğumuzu anlamalıyız… Sevgi kutularını doldurduğumuz insanlar bizi daha çok sever…
HAYAT
şu hayat var ya, şu hayat
inadına kamaştırır dişlerimi
tadına bakmadan edemem...
bir bardak su gibi
serinletir içimi...
saksıda karanfil
coşkusunda baharın
gözlerim pırıltısında zamanın...
sırtımı dönemem sevdalara...
yüreğimde sevgiler
doğurgan kadınlar gibi...
(Ayşe Tural)
'SEN GELDİĞİN ZAMAN, RUHUM BAYRAM YERİNE DÖNER... ÇOCUKLAŞIRIM...'
Ayşe Tural, 25 Temmuz 2013, Girne
İnsanoğlu sevmek, sevilmek ve en önemlisi hayatı paylaşmak ister… Kadın olsun, erkek olsun bu böyledir… Ancak unutulmaması gereken nokta, tarafların dürüst davranmalarıdır. Bir ilişkiye başlarken iki tarafın da aklında bazı şeyler vardır mutlaka… Ciddi olmak, ya da zamanla ciddiye dönmek gibi… Taraflar birbirini ölçüp tartarken ilişki gelişir. Ancak taraflardan birinin sinsi ya da içten pazarlıklı davranması, doğal olarak ilişkiyi karmaşık hale getirir…
Tarafların birbirine saygı göstermesi ve samimi olarak duygularını açması gerçekten önemlidir… Yoksa tahtıravallideki denge unsuru başından yok olur, ilişki de yürümez…
BEN- SEN
ben
bende seni
ben gördüm…
ben
sende beni
ben sandım…
oysa
sendeki ben
ben değilmişim…
(Ayşe Tural)
Elbette bir yandan da içinizden şöyle dediğinizi duyar gibiyim:
“ Gerçekten bu kadar inanılacak insan kaldı mı?”
Siz kendinizi hangi gruba sokuyorsunuz? Siz nasılsanız, karşınıza da öyle biri çıkacaktır… Ya da korkularınızın çağırdığı yanlış insanlar… Dikkat edin ve inceleyin bakalım… Eminim ruhunuza yaraşan ve yakışan insanlar bulacaksınız…
BEKLEDİĞİM
bir gülüş
belki içten bir bakış
belki bir el tutuş…
kimbilir
inadına sorgulamalı mı dünleri
ya da yarınları düşünürken
kaçırmalı mı bugünü…
vakit bu vakit
merhabaları ertelemeden
sıcacık kucaklaşmaların kıyısında…
yaz aşkı olmalı bu güzelim
ya da inadına güz aşkı
takvimlerin yazmadığı…
(Ayşe Tural)
SEVGİYLE, İYİLİKLERLE VE HUZURLA KALIN EFENDİM…
(Ayşe Tural 17 Ağustos 2013 Girne)