YDÜ Hastanesi Nöroloji Uzmanı Mut, epilepsi hastalığını anlattı

Epilepsinin, kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlı ve beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılması sonucu ortaya çıktığını ifade eden Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Hastanesi Nöroloji Uzmanı Sanem Mut, bunun dünya nüfusunun yaklaşık %1'ini etkileyen bir hastalık olduğunu belirtti.Uzm. Dr. Mut, hastalığın, erkek ve kadınlarda cinsiyet ayrımı olmaksızın eşit olarak görülmekte olduğunu kaydederken, epilepsi nöbetlerinin herhangi bir yaşta ortaya çıkabildiğini ama sıklıkla en gençler ile en yaşlıları etkilendiğini dile getirdi.Epilepsi nöbetlerinin çok değişik çeşitlerinin mevcut olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Mut, “Fakat temelde akılda tutulması gereken, nöbetlerin iki çeşit olduğudur: Parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler) ve jeneralize (beyinde yaygın olarak olarak başlayanlar).” İfadelerini kullandı.Uzm. Dr. Mut,nöbet türünün bilinmesinin büyük önem taşıdığına vurgu yaparken, bunun hangi epilepsi ilacının daha etkili olacağı konusunda yol gösterici olduğunu sözlerine ekledi.

“BİRİSİ NÖBET GEÇİRİRKEN NOT ALIN VEYA VİDEO ÇEKİN”
“Birisi nöbet geçirdiğinde nöbet hakkında notlar almak hatta video çekmek çok yarar sağlar.” Diye konuşan Uzm. Dr. Mut, epilepsi tedavisinde en önemli noktanın nöbetleri durdurmaya yönelik olarak seçilen ilaçların düzenli ve planlı kullanmak olduğuna dikkat çekti.Uzm. Dr. Mut, her beş hastadan dördünde uygun ilaçlar seçildiğinde ve yeterli dozda alındığında nöbetlerin duruduğunu belirtirken, hekimlerin genellikle tek bir epilepsi ilacı ile tedaviye başlamayı tercih etmediklerini ifade etti.Verilen ilaçların nöbetleri yeterince kontrol altına alamaması halinde, ilaç değişiminin yapılabilineceğini veya ikinci bir ilacın eklenebileceğini kaydeden Uzm. Dr. Mut, doktorun epilepsi teşhisi koyduktan sonra, nöbetleri kontrol altına alacağını düşündüğü ilacı seçerek ve ilacın dozunu yavaşça artırarak nöbetleri kontrol altına almaya çalışacağını dile getirdi.Uzm. Dr. Mut, bu esnada doktorun düzenli takibinin süreceğini belirtirken, gereğinde kan örneği alınarak ilaç kan düzeylerinin de ölçüleceğine vurgu yaptı.