Eğitimdeki kısır tartışmalar

Milletlerin çağdaş uygarlık düzeyini yakalaması donanımlı bireylerden geçer...

Milletlerin çağdaş uygarlık düzeyini yakalaması donanımlı bireylerden geçer...
Okullar donanımlı bireylerin yetiştirildiği yerlerin en başında gelir...
Eğer bir ülkede okullar pırıl pırılsa, çağdaş imkânlarla donatılmışsa, öğretmenler güncel ve yeterli bilgi- görgü düzeyini yakalamışsa o ülke refah toplumu olarak nitelendirilebilir...
Bir ülkede eğitim kurumları dökülüyorsa, öğretmenleri, sivil toplum örgütleri kutuplaşmaya taraf olmuş ve ırksal bağnazlığın girdabına düşmüşse, o toplum ‘Bahtsız’ olarak tanımlanabilir...
Böyle toplumlarda ufukta aydınlık görünmez...
Bu toplumlarda fertler, hiç sona ermeyecekmiş gibi gözüken uçsuz bucaksız karanlığın ürpertici korkusunu tek başlarına göğüslemek zorundadırlar...
Böyle toplumlarda, hüküm süren ümitsizlik nedeniyle intiharlar artar, uyuşturucu kullanma yaşı hızla aşağıya düşer, hırsızlık, tecavüz ve suçun hemen her çeşidi her geçen gün sıklaşarak görülmeye devam eder...
Eğitim alanında ortaya çıkacak bir hastalığın etkilediği başka bir alanda trafiktir...
Biraz dikkatle gözlemlenirse, mutsuz bireylerden oluşan toplumlarda trafik kazalarının çok daha sert, sık ve ölümcül sonuçlar doğurduğu görülecektir...
Eğitim-öğretimde sorun yaşayan ülkelerde alkol tüketiminin hızla yükselmesi, sınır ve ölçülerin kaybolması neticesinde hem trafikte hem ailede hem de diğer alanlarda faciaların sıklıkla yaşanması kaçınılmaz bir sonuç olur…
Kuzey Kıbrıs’ta, yeni eğitim yılına dün başlandı...
Fiziki alandaki sorunlardan müfredata kadar birçok açıdan problemli bir eğitim yılına merhaba dedi öğrenciler ve öğretmenler...
Eğitim sendikalarından, eğitimde var olan sorunları tanımlamaya yönelik açıklamalar gelmeye devam ediyor...
Sendikalar, aslında bir labirent in içerisinde dönüp dolaştıklarını, yıllardır aynı şeyi tekrarlayıp durduklarını göremiyorlar...
Ülkede, geçmiş yıllarda yayınlanan gazetelerin, Eylül ayındaki sayılarını arşivden taradığınızda, bugün seslendirilen şikayetlerin, sıkıntıların, sorunların aynı olduğunu göreceksiniz...
Sadece sendikalar adına konuşanlar değişti...
Ülkedeki siyasi iktidarlar değişiyor, her seçim döneminde eğitimde reform sözü veriliyor ama gelin görün ki sonuç aynı...
Ülkedeki sendikacılar da siyasiler de bir kenara çıkabilseler… Bir kez dışardan bakabilseler, içerisinde bulundukları tirajı-komik durumu fark edecek, ona göre önlem alacak, öneri sunacak ve sorunların çözümüne reel katkı sağlayacaklar...
Bu sorunların doğmasında, birikmesinde birincil etken şüphesiz aksak işleyen bazen hiç işlemeyen siyasi yapıdır...
Bu siyasi yapıda, sivil toplum örgütleri de kendilerini gözden geçirmeli eylem, söylem ve düşüncesel olarak yenilenmelidirler...
Örneğin; her iki eğitim sendikası da sorunları aktarırken kendisini başka olgular üzerinden tanımlıyor...
Bunu bazen Camii yapacağınıza okul yapın diyerek, bazen çocukları doğdukları yere göre sınıflandırarak, bazen de başka insancıl olmayan kıstaslara tabii tutarak yapıyorlar...
Durum böyle olunca da eğitimdeki esas sorun unutuluyor...
Toplum, ufuk açıcı değil iç karartıcı bir kısır tartışmanın içine çekiliyor...
Keşke bunların yerine, KKTC’deki sendikalar, eğitimde yaşanan sorunlarla birlikte çözümlerini de bilimsel veriler ışığında alt alta yazarak kamuoyunun karşısına çıkıp halka anlatsa...
Ne güzel olurdu...
Bu haber 571 defa okunmuştur

:

:

:

: