“Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet. Onlar için Allah’tan bağışlama dile. İş konusunda onlarla müşavere et. Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah’a tevekkül et, (ona dayanıp güven). Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.” (Ali İmran Süresi-159)

Müslüman ferdin davasında başarıya ulaşmasını sağlayan, çalışmalarını başarıyla sonuçlandıran, ona etkileme gücü veren her yer ve her ortamda düşüncelerinin kabul olmasını sağlayan bazı etkenler vardır. Bunlardan bir tanesi de güzel üsluptur. Bilinçli Müslümanı diğerlerinde ayıran bir özelliktir aynı zamanda.

Müslüman ferde güzel üslubu kazandıran en önemli etken; içinde çalıştığı alanı, bulunduğu ortamı çok iyi bilmesi ve iyi şekilde tahlil etmesidir. Bir doktor gibi; hastalık belirtilerini, seyrini, aşamalarını tespit etmeli ardından da bilinçli bir şekilde hastalığı nasıl gidereceğini bilmelidir. Müslüman fertler özellikle de Müslüman liderler, başkalarından daha fazla üslubuna önem vermelidir. Lider ya da fert davasını anlatırken herkese aynı şekilde davranmalı, kişilerin anlayabileceği kavrayabileceği şekilde hitap etmelidir. Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) “Biz peygamberler topluluğu insanlara akıllarının miktarınca konuşmakla emrolunduk” buyurmuştur. Başka bir hadiste de “İnsanlara onların anlayıp kabul edeceği şekilde konuşun. Allah ve Resulünün yalanlanması hoşunuza gider mi?” buyurmuştur. (Makasidül-Hasene).

Bu iki hadise göre İslami davaya gönül vermiş olan İslam anlayışı, insanlara anlatan, onlara tebliğ eden dava erleri, karşıdaki kişinin durumunu, konumunu düşünerek, onların anlayıp kabul edeceği konulardan başlamaları gerekir. Örneğin; bir binaya çıkarken basamaklara dikkat etmeden ikişerli üçerli çıktığınız vakit bir süre sonra nefes darlığı çekmeye başlarsınız. Zira İslami eğitimin de basamakları vardır. Eğer bunları dikkate almazsak, bazı insanlara faydadan ziyade zarar verebiliriz. Kazanılabilecek insanları da kaybedebiliriz.

'Kolaylaştırınız! Zorlaştırmayınız! Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz! Birbirinizle anlaşın, iyi geçinin, ihtilâfa düşmeyin!' (Buharî, 3:72.) İslam dininde, yaşadığımız bu zamanda ölçülerini, ilkelerini çekici bir üslupla sunan Müslüman liderlere ve Müslüman fertlere muhtaçtır. İslam’da, nefret ettirmeyip sevindirenlere, İslami düşüncelerini kapatmayıp açıklayanlara ihtiyaç vardır. Birçok Müslüman var ki kötü konumlarından dolayı İslam’a leke sürmektedirler. İslam’a zarar verdikleri halde iyi bir iş yaptıklarını zannederler.

Bundan dolayıdır ki; bir Müslümanın görevi çok önemli ve hassastır. Müslümanın akıllıca hareket edip ve hikmetli davranması gerekmektedir.

Müslümana güzel üslup kazandıran diğer bir etken ise ne istediğini bilmesidir. Hedefleri ve gayeleri hakkında ilk önce düşünmeli sonra da gereken teşhisi koymalıdır.

Müslümanın neyi istediğini idrak etmesi gerekir. Bu konuda Hasan Basri’nin bir sözünü aktarmakta fayda var: Bilinçsiz çalışan, yolsuz yerlerde sefere çıkan gibidir. İstemediği konuda çalışan ise ıslah etmekten çok, bozar.