Görüşmeler sırasında söz alan DP-UG milletvekili Zorlu Töre, Kıbrıs konusunun tüm bölgeyi ilgilendirdiğini söyledi. Kıbrıs sorununun geçmişiyle ilgili bilgi veren Töre, Birleşmiş Milletler’in Kıbrıslı Türkler katledilmesine göz yumduğunu ifade etti. “Kıbrıs meselesi işgal sorunu değil, Rumların Kıbrıs adasını Helenizm’e çevirme daha da ötesinde Yunanistan’a bağlama sevdasıdır” diyen Töre, “buna direnerek kendi devletimizi kurduk” diye konuştu.
“TEK EGEMENLİK KATOLİK EVLİLİĞİNE BENZİYOR”
Töre, anlaşmanın mülkiyet bölümünün Annan Planı ve önceki günlerde bir gazetede yer alan haritadaki gibi şekillenmesi halinde toplamda 100 bin kişinin göçmen haline geleceğini ifade etti. Töre, olası bir anlaşmanın egemenlik üzerine kurulması gerektiğini söyleyerek, “tek egemenliği” Katolik evliliğine benzetti.
“HER AİLEDE BİR ŞEHİT VAR”
“Bu parlamentonun milletvekilleri buna evet diyebilir mi? Cumhurbaşkanı ettiği yemine ters şekilde buna evet diyebilir mi?” diye soran Töre, “Bizden önceki nesillerin canı çok yandı. Bizden sonraki nesillerin canı yanmasın... her ailede bir kayıp, bir şehit var” dedi. Bugün Türkiye’ye “defol” diyen bir kesim olduğunu söyleyen Töre, toplumlararası çatışmalar döneminde “çaresizce” Türkiye’nin gelmesinin beklendiğini ifade etti.
“SÖYLEDİKLERİM HAMASET DEĞİL”
Töre’nin konuşmasının sonunda TDP milletvekili Zeki Çeler yerinden Töre’ye seslenerek “İnsanların göç etmemesi için, zamlara karşı gelip halkın yanında olacak mısınız? Yoksa insanları hamasete yönlendirecek şekilde savaşta yaşanan acılardan bahsetmeye devam mı edeceksiniz” diye sordu.
Töre buna cevaben zamları benimsemediğini daha önce de ifade ettiğini söyledi. “Söylediklerim hamaset değildir” diyen Töre, “şehitler olmasaydı bu meclis de olmayacaktı” diye konuştu.
“RUMLAR, KIBRISLI TÜRKLERİN HAKLARINI VERMEYE HAZIR DEĞİL”
UBP Milletvekili Ersin Tatar, çok zor ve çok hassas bir süreçten geçildiğini ifade ederek, Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türklere haklarını vermeye hazır olmadığını söyledi.
Tatar, her konu olduğu gibi Kıbrıs sorununda da Türkiye ile beraber hareket edilmesi gerektiğini ancak Kıbrıslı Türklerin ne istediğinin de ortaya konulması gerektiğini ifade etti. “Zannedilmesin ki çözüm olduğunda herkes ekonomik anlamda çok daha iyi noktaya gelecek” diyen Tatar, Güney Kıbrıs’ın şu anki durumunu örnek gösterdi.
“BARIŞ DEĞİL ATEŞKES GELDİ”
Tatar’ın konuşması sırasında adaya barış geldi demesi üzerine, CTP-BG milletvekili Doğuş Derya yerinden “Barış değil ateşkes geldi. Uluslararası hukuk kuralları var” şeklinde konuştu.
Tek egemenliğin Kıbrıslı Türklere uygun olmadığını ifade eden Tatar, mülkiyet konusunda ise Annan Planı’ndaki sistemin büyük tehlikeler içerdiğini ifade etti. Bütçe rakamlarına da değinen Tatar, yurt dışı maşlarının bütçede önemli yer tuttuğunu ve bütçe hazırlandıktan sonra kurların değiştiğini ifade ederek, bakanlık bütçesinin yetersiz kalacağını ifade etti.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, Dışişleri Bakanlığı’nın 37 milyon 696 bin 10 TL’lik 2014 bütçesini oy çokluğuyla kabul etti.Yapılan konuşmalarda başta Kıbrıs sorunu olmak üzere Dışişleri Bakanlığı’nın faaliyet alanına giren konularda görüşler ortaya konuldu.
***
“ADADA BARIŞ VAR”
Görüşmelerde söz alan UBP Milletvekili Ersan Saner şu anda adada barış ortamı bulunduğunu söyledi. Kıbrıslı Rumların anlaşmadan mülk meselesi dışında bir çıkarı olmadığın söyleyen Saner, Kıbrıslı Rumların Kıbrıs sorunun 1963’te başladığından bihaber olduğunu ifade etti.Kıbrıs’ta anlaşacak ortak bir dile ihtiyaç olduğunu söyleyen Saner, iki toplumlu görüşmelerin 46 yıldır devam ettiğini ve anlaşılan çok fazla konu olduğunu ifade ederek, bu kayıtların BM’de bulunduğunu anlattı.
“KARŞILIKLI TAVİZLERLE ÇÖZÜLEBİLİR”
Saner’den sonra söz alan CTP-BG Milletvekili Armağan Candan, iki toplumun farklı görüşleri olsa da sürecin al-ver noktasına gelerek, karşılıklı tavizler vererek çözülebileceğini anlattı.Doğalgaz konusuna değinen Candan, bu konuda Güney Kıbrıs’ta çok sayıda bilimsel konferans düzenlendiğini anlatarak, Kuzey Kıbrıs’ta bu anlamda bir tartışma eksikliği yaşandığını ifade etti.UBP döneminde Dışişleri Bakanlığı’na meslek memuru istihdam edilmediğini dile getiren Candan, bunun yerine partizan şekilde geçici istihdamlar yapıldığını söyledi.
“HALKIN İRADESİ ÇOK NET ORTADA”
Konuşmaları yanıtlayan Dışişleri Bakanı Özdil Nami, bakanlığın görev alanının sadece Kıbrıs konusu olmadığını AP ve İİT, Ekonomik İşbirliği Örgütü gibi değişik platformlarda da görevler yürüttüklerini söyledi.Enformasyon ve Tanıtma Dairelerinin de bakanlık bünyesinde olduğuna işaret eden Nami, hem Güney hem Kuzey’deki basının izlendiğini, protokol ve resmi günleri kutlama organizasyonlarının da bakanlık bünyesinde yapıldığını anlattı.
“TOP RUM TARAFINDA”
Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs sorunundaki iradesini sandıkta belirttiğini hatırlatan Bakan Nami, bu yokmuş gibi bazı argümanları yeniden gündeme getirmenin doğru olmadığını; halkın iradesinin çok net ortada olduğunu söyledi.Nami, “Bunun dışına çıkan bir resmi politika belirlenmesi doğru olmaz. 2004 iradesi ortadadır. Daha sonra seçilen Cumhurbaşkanı da bu politikayla tutarlı bir davranış ve politika izleyeceğini BM’ye yazılı belirtmiştir. Bazı çevreler görmek istemese de ortak irade vardır, hayata geçirilmiştir ve yürütülmektedir” diye konuştu.
“BM’YE ÜYE TÜM DEVLETLERİN TEK EGEMENLİĞİ VAR”
BM’ye üye tüm devletlerin tek egemenliği bulunduğunu ifade eden Özdil Nami, Kıbrıs müzakerelerinde kullanılan ifadenin de bu anlamda olduğunu belirtti. Tek egemenlikle meclisin ortadan kalkacağı söylemlerinin doğru olmadığını kaydeden Nami, İsviçre, Belçika gibi ülkelerin de federasyon olduğunu ancak BM tarafından tek egemenlik olarak muhatap alındığını anlattı.
“KIBRIS TÜRK HALKI AZINLIK NOKTASINA GÖTÜRÜLEMEZ”
Dışişleri Bakanı Özdil Nami, “Kimse Kıbrıs Türk halkını azınlık noktasına sürükleyemez. Zaten kapsamlı çözüm planı halkın onayına sunulacak. Halkı azınlık yapacak bir planı halkımızın önüne dahi götürmeyiz” diye konuştu. Nami, mülkiyet konusunda henüz ortak bir metin olmadığını; kapsamlı çözüm müzakereleri başladığında en iyisini bulmaya çalışacaklarını kaydetti.
“SORUMLU RUM TARAFI”
Cumhurbaşkanı’nın bugün siyasi partilerle görüşeceğini ifade eden Dışişleri Bakanı Nami, önemli kararlar aşamasında olunduğunu belirtti. Sıkıntının Türk tarafında değil Rum tarafında olduğunu kaydeden Bakan Nami, özetle şöyle konuştu: “Rum tarafı ne kadar hızlı karar verirse kapsamlı müzakereler o kadar erken başlayacaktır. Çözüme tüm Kıbrıs’ın, bölgenin, Türkiye’nin AB’nin, BM’nin ihtiyacı var. Kıbrıs meselesinin çözümü birçok olumlu gelişmeyi tetikleyecek bir olgudur. Bizim siyasiler olarak omuzlarımıza çok büyük sorumluluk vardır. Çözümle bölgemize de önemli mesaj vermiş olacağız. Hedefimiz somut bir planı ortaya çıkarmaktır. Bu plan çıkınca, ortaya bir federal devlet yapısı çıkacaktır.”
***
“GERÇEKLER HALKA SÖYLENMİYOR”
Yeniden söz alan UBP Lefkoşa Milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu, egemenlik konusunda söylediklerinin Bakan Nami tarafından “halkın aklını karıştırma” olarak nitelemesine üzüldüğünü söyledi. Gerçeklerin halka söylenmediğini savunan Ertuğruloğlu, egemen eşitlik temelinde oluşacak tek egemen kişiliğin BM veya AB’ye üyeliğinin kabul edileceğini ancak bu tek egemenliğin iki eşit halk tarafından paylaşılmasının çok yanlış olacağını; doğrusunun iki kurucu egemen devletin egemenliklerinden daha fazla unsurları tek egemen kişiliğe devretmesi olacağını söyledi.
“UBP SARAY’DA BAŞKA, DIŞARDA BAŞKA KONUŞUYOR”
TDP Lefkoşa Milletvekili Mehmet Çakıcı da, halkın aklının söylemler yüzünden karıştığını; UBP’li bir milletvekilinin Kıbrıs konusunda CTP’yle yakınlaştığını söylediğini savundu.
Cumhurbaşkanlığı’nda TDP’nin çağrılmadığı toplantılarda söz edilen fikir birliğinin ne olduğunu soran Çakıcı, UBP’nin dışarıda başka, Saray’da başka konuşmasından dolayı halkın aklının karıştığını belirtti. Masada konfederal çözümün değil federasyonun konuşulduğunu vurgulayan Çakıcı, UBP’nin Kıbrıs konusundaki siyasetini eleştirdi.
ANGOLEMLİ, TDP’NİN TOPLANTILARA ÇAĞRILMAMASINI ELEŞTİRDİ
TDP Gazimağusa Milletvekili Hüseyin Angolemli, “Hiç olmazsa Kıbrıs sorununda birlikte yürüyelim” söylemlerinin arttığı bir dönemde “aceleye geldi” denilerek TDP’nin Cumhurbaşkanlığı’ndaki toplantıya çağrılmamasının kabul edilemeyeceğini, devlet ciddiyetiyle böyle bir şeyin bağdaşamayacağını söyledi. “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Rumlarına teslim edildiğini” belirten Angolemli, ortak hakların her zaman vurgulanması gerektiğini söyledi.
PAPADOPULOS’UN “BEN DEVLET ALDIM TOPLUM TESLİM ETMEM” SÖZÜNÜ HATIRLATTI
CTP-BG Gazimağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer konuşmasında, Cumhurbaşkanlığı’ndaki toplantıya TDP’nin davet edilmemesinin kabul edilemeyeceğini, yanlış olduğunu, Meclis’teki tüm partilerin seçilerek geldiğini, Cumhurbaşkanı’nın buna herkesten fazla önem vermesi, bu yanlışı gidermesi gerektiğini söyledi. Papadopulos’un “Ben devlet aldım toplum teslim etmem” sözünü hatırlatan Soyer, oysa 2004’te dış dinamiklerin tarihte ilk kez çözüm planı üzerinde bir konsensüs sağladığını belirtti.
“BM PARAMETRELERİ DIŞINA ÇIKMAK HALKA ÇOK ZARAR VERİR”
Daha sonra söz alan CTP Milletvekili Tufan Erhürman, Uluslararası Adalet Divanı’nın 2010’da Kosova’nın bağımsızlık kararının uluslararası hukuka aykırı olmadığını söylemesinin Türkiye ve KKTC’deki bazı kişilerce sevinçle karşılandığını ve KKTC’nin de uluslararası hukuka aykırı olmayabileceğinin söylendiğini; oysa karar doğru okunsa Kosova’nın durumunun Kıbrıs’tan farklı olduğunun görüleceğini çünkü Kosova’yla ilgili bugüne dek BM Güvenlik Konseyi’nce çözümün parametrelerinin belirlenmediğini anlattı. Erhürman, BM parametreleri dışına çıkmanın Kıbrıs Türk halkına çok zarar verdiğini vurguladı.
“UBP’NİN İDEOLOJİSİ DEĞİŞMEZ”
UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün de konuşmasında, UBP’nin ideolojisinin değişmediğini, Kıbrıs’ta bir anlaşmaya gönülden inandığını, eşit iki taraf arasında varılacak kalıcı bir anlaşmanın da şiddetli savunucusu olduğunu söyledi. Bazı kırmızıçizgileri bulunduğunu kaydeden Özgürgün, bunların eşitlik, iki kesimlilik, iki halkın siyasi eşitliği olduğunu belirtti.
“UBP DOĞRU İSTİKAMETTE İLERİYOR”
UBP Gazimağusa Milletvekili Sunat Atun, Kıbrıs’ta yeni ortaklık devleti kurulurken hem ortaklık devletinin, hem de iki kurucu devletin anayasaları olmak üzere 3 anayasa olacağını söyledi. Kurucu devletin her iki halktan gelen egemenlikle kurulacağını belirten Atun, UBP’nin doğru istikamet üzerinde ilerlediğini, bazıları gibi statik kalmadığını; bazıları gibi statükoya dem vururken statükonun anıtı olmayacağını belirtti.
Atun, “Biz ilerliyoruz ki KKTC de ilerlesin” dedi. Konuşmaların ardından Dışişleri Bakanlığı bütçesi oya sunuldu ve oy çokluğuyla kabul edildi.
ERHÜRMAN’I İLK CTP’Lİ MİLLETVEKİLİ ELEŞTİRDİ
İŞE GİTMEDEN MAAŞ ALAN 300 KİŞİ OLDUĞU DOĞRU MU?
Dışişleri Bakanı, Özügergin’i kabul etti
YOĞUN BİR HAFTA DAHA BAŞLIYOR HATAYA YER YOK
AB TEMSİLCİSİ ADAYA GELİYOR
BÜTÇE MARATONU BUGÜN BAŞLIYOR
HALK CTP’Yİ BEKLİYOR ERKEN SEÇİM KAÇINILMAZ
2026’DA ENERJİDEKİ SORUNLAR BİTECEK
Özersay Ankara’da gençlerle bir araya geldi