Dünya kadınları ve biz

Ayşe Hanım, bu kadınlar yazısı da nerden çıktı demeyin lütfen… Her gün biz kadınların günü değil mi zaten…

Ayşe Hanım, bu kadınlar yazısı da nerden çıktı demeyin lütfen… Her gün biz kadınların günü değil mi zaten… Bilinçlenelim istiyorum hepsi bu…

Kadın olmaktan, anne olmaktan duyduğum sonsuz haz ve gurur duygularımı sizlerle paylaşmak isterim. Dünya düzeninde, farklı coğrafyalarda alabildiğine farklı değerlendirilen KADIN OLGUSU, yüzlerce yıldır tartışılmış; tartışılmaya da devam edeceğe benzer…

Biz kadınları en çok üzen nokta da, toplumda İNSAN olarak istediğimiz değerde yerimizi alamamaktır. Genel anlamda her bireyin sahip olduğu noktalarda, erkeklerle EŞİT olarak haklarımızı kullanabilmek… Ne fazla, ne eksik…
Yasalarla bazı şeylerin belirlenmesi ne yazık ki – bizim gibi geri kalmış toplumlarda- uygulamada yeterli olmuyor. Sosyal baskılar, toplum baskısı, eş baskısı, aile baskısı, hatta iş yerinde patron ya da amir baskısı…

Saydıklarım için sabah haberlerini dinlemeniz yeterli… Sadece bir saatinizi ayırsanız anlarsınız. Toplum sanki cinnet geçiriyor sanırsınız. Biz nerede hata yapıyoruz? Yetiştirdiğimiz oğullarımız gün geliyor, adeta canavara dönüşüyor. EĞİTİM işlevini yitirdi mi? Biz ailede neleri anlatamıyoruz, nasıl kötü rol modellerle bu hale düşüyoruz?

Gitgide CEHALET sanki daha fazla yakamıza yapışıyor. Bildiklerimizi umursamıyoruz, BENCİL, KÜSTAH ve SALDIRGAN davranmayı marifet sayıyoruz…
Böyle olmayanlar, kendilerini bu halkanın dışına koysunlar ve alınmasınlar… Acaba medyanın olumsuz örnekleri saatlerce, günlerce tekrarı da zaten YARIM AKILLILAR’ın işine mi geliyor? Hani derler ya aklı olmayanlar, olumsuzlukları örnek alır.
Beni endişelendiren gün geçtikçe artan sayılarda olayların tırmanması… Birileri (sosyolog, psikolog, toplumbilimci…) çıkıp toplumun kanayan bu yarasına, kangren olmadan çare üretmezse vay halimize…

DÜNYAYI DEĞİŞTİREN KADINLAR…

Yıllar önce okuduğum kitap NorgardKohlhagen isimli bir Alman yazara ait… İçinde yazar, şair, politikacı, ev hanımı, doktor, öğretmen, işçi… olmak üzere 16 kadının hayatı var. Bunlar DÜNYAYI DEĞİŞTİREN KADINLAR…
Nasıl mı? Birlikte kısa ama ciddi bir yolculuk yapalım, sizlerle kitaba…

CLARA ZETKİN: (1857-1933)

Kendisi bir köy öğretmeninin kızıdır ve o da öğretmen olmayı seçmiştir. “ Yaşamın olduğu yerde savaşmak istiyorum.” Onun sloganıdır.
1889’da Paris’te 32 yaşındayken, Enternasyonel’in kuruluş kongresinde KADININ KURTULUŞU isimli konuşmasında, kadın işçileri savunur. Kadının ekonomideki yerinin önemini vurgular. Kadının erkek boyunduruğu altında yaşadığını anlatır. Bu da sosyal köleliktir.
1910 yılında kendisinin de içinde bulunduğu Uluslararası Sosyalist Kadınlar toplantısında KADINLAR GÜNÜ kutlaması yapılması kararı alınır. Aslında bu kadınların SEÇME HAKKI ile ilgili bir gün olarak düşünülürse de, her yıl bu kapsam artırılır, genişler… Ölmeden kadınların çalışma hayatı ile ilgili temel esasları hazırlar.
Konuşmalarında “ Tek başına bir kadın gibi değil, kendisi için büyük bir gerçeği bulmuş bir kadın gibi…”dir. O, bütün kadınların savunucusudur.

KADIN

Yılma
sakın vazgeçme
gözlerin gibi gönlün
hep uzakları hedeflesin…
bil ki sen
gücünle, becerinle, sabrınla
her şeyin en güzeline layıksın…
zaman diren
o seni yıkmaya çalışsa da
ulu çınarlar gibi es
gölgende taze fidanlar yetişsin…
bil ki sen
mangal yüreğinle
vazgeçilmezsin…
Bu haber 2892 defa okunmuştur

:

:

:

: