Avro Grubu’nun geçen yıl Güney Kıbrıs’ta, ekonomi için aldığı tıraşlama ve işten çıkarma kararlarına kızgınlık duyan Rumlar, 25 Mayıs’ta yapılacak AP seçimlerine katılmayı pek düşünmüyor. Rahatlarını bozduğunu düşündüğü AB’yi ekonomik krizin müsebbibi sayan komşular, oy kullanmayarak kendisini cezalandıracağını düşündüğü için, kimi fikir önderleri inatçı ve kibirli Rum halkını fikrinden caydırmak için çeşitli açıklamalar yapıyor.
Bunlardan biri de, Avrupa Parlamentosu’nun Kıbrıs Ofisi Başkan Vekili Alexandra Attalidis. Attalidis,Brüksel’in Kıbrıs’la ilgili olarak aldığı kararlara kızgın olan vatandaşların gelecek Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy kullanmamayı tercih etmelerinin, gelecek kararların kendisini ve günlük yaşamını etkilemeyeceği anlamına gelmeyeceğini söylüyor.
“Sen ister oy ver, ,ister vermez, sonuç değişmez” manasında ifadeler kullanan Attalidis, düş kırıklığına uğramış olabileceklerini, ancak bunun seçmenler için konuları özümseme, kendi gelecekleri için karar alma, yaşananları değiştirme için ek bir neden olabileceğini ifade ederek, “oyunuzu kullanarak AB’nin izlediği çeşitli politikalarla ilgili görüş ayrılıklarını gösterebilirsiniz” diyor.
“Bunu düşünün. Eğer bir kişi oy kullanmamayı seçerse, bu Avrupa Birliği’nin ülkemiz ve günlük yaşamımız üzerindeki etkiyi ortadan kaldırmaz. Oy kullanmaktan kaçınmak, Brüksel’de alınan kararların artık sizi etkilemeyeceği veya ülkenize uygulanmayacağı anlamına gelmez” şeklinde konuşan Attalidis, Güney Kıbrıs’ın Avrupa Birliği içerisinde politika belirleyici bir faktör olabileceğine dikkat çekiyor.
Attalis’in en önemli ifadesi ise, Güney Kıbrıs’ın birliğe katıldığı 2004′ten bu yana Kıbrıs milletvekillerinin Türkiye’nin Avrupa Birliği müzakere süreci üzerinde mücadele ettiğini ve büyük baskı kurduğunu söylemesi.
Zira,“Milletvekillerimiz müdahaleleriyle, bütün girişim ve faaliyetleriyle devam eden bu diyaloğun bir parçası haline gelmişler ve Avrupa Parlamentosu raporlarını etkilemişlerdir” ifadesi bizim yıllardır her platformda dile getirdiğimiz Rum lobisinin gücü konusundaki fikirlerimizi bir kez daha doğruluyor.
Attalis açık ve doğru konuşmuş. Rumlar, yıllardır müdahaleleriyle Avrupa Parlamentosu raporlarını etkilemiş, bugün birçok başlık Rum lobisinin baskıları nedeniyle açılamamıştır. Avrupa Birliği (AB) Bakanı veBaşmüzakereciMevlüt Çavuşoğlu’nun da söylediği gibi, AB, Türkiye’nin Avrupa ve Türkiye için çok önemli bir enerji koridoru olduğu teyit etmekle birlikte, enerji faslının müzakereye açılmamasının bir çelişki olduğunu kabul ediyor. Bu enerji faslını da Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bloke ediyor. 23. ve 24. fasıllar da, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin açılmasını bloke ettiği fasıllar.
Burada yapılması gereken, Kıbrıs Türk halkı olarak, tüm haklarımızın bilincinde hareket ederek, profesyonelce davranmak.